Yeni bir günle ve yeni bir haftayla başlıyoruz. Maalesef jeopolitik konumumuzdan kaynaklı olarak, kendi sorunlarımıza kafa yormaktan ziyade sırtımızı yaslayıp çay-kahve içerek dünyadaki gelişmeleri izleme şansımız hiç olmadı, olmayacak gibi görünüyor. Bakalım geride bıraktığımız hafta neler olmuş, neler yaşamışız.
Krize Dönüşen Vize Sorunu
Avrupa ülkelerinde yaşanan vize sorunu, ülkemizde son dönemlerde en çok konuşulan ve şikayet edilen konuların başında gelmektedir. Tatile gidecek olan vatandaşlarımız bir yana, vize işlemlerine aracılık eden şirketler ve yurtdışına tatil organizasyonları yapan turizm acenteleri zor günler geçiriyor. Özellikle yurtiçinde tatil bölgelerinde otel fiyatlarının geçtiğimiz yıllara oranla çok yüksek olması, yerli tatilcilerin rotasını hemen hemen aynı fiyatlara gelen Avrupa ülkelerine çevirmişti. Avrupa ülkelerinin vize için randevu tarihi vermemesi ya da çok ileri tarihli randevular vermesi hem vatandaşları hem de tatil paketi satan acenteleri zor durumda bırakmaktadır. Ayrıca bin bir güçlükle vize başvurusu alabilenlerde ise kabul oranı çok düşük seviyelerde.
Peki bu durumun nedenleri neler?
Bu konuyla ilgili farklı söylentiler var. Yabancı şahıslara verilen vatandaşlık ve bu şahısların Türk pasaportu ile Avrupa ülkelerinden almış oldukları vize sonrası gitmiş oldukları ülkelerden geri dönmeyip kaçak olarak yaşamaları ya da iltica etmeleri.
Bir diğer söylenti ise özellikle son dönemlerde ülkedeki yüksek enflasyona bağlı mevcut ekonomik durumu bahane edip turist vizesi ile gidenlerin geri gelmemesi. Aslında her iki söylenti de aynı kapıya çıkıyor gibi görünüyor. Avrupa artık bize güvenmiyor gibi. Eskiden bu durumlar nadiren yaşanırdı, ama bu kadar da uzun sürmez, kriz haline gelmezdi.
Ortada bir kriz var ve sebebi her ne ise bir an önce çözülmelidir. Mağdur olan turizm acenteleri, vize işlemlerini yapan aracı firmalar ve binlerce mağdur çalışan var. Unutulmamalıdır ki ekonomi döngüsü bir zincirdir, zincirin bir halkası bir yerde koparsa doğrudan her kesimi ilgilendirir.
Filistin Meselesi, Memleket Meselesi
Tarih boyunca yaptığı vahşet ve mazlumlara uyguladığı şiddetle adı anılacak olan katil İsrail devleti yine yüzlerce masum insanın yaşadığı güvenli bölge diye tabir edilen çadır kenti vurdu.
Olaylara geniş perspektiften bakmak gerek aslında. Sadece din çerçevesinde ve penceresinden bakmak yerine zulme uğrayanın bir insan olduğu bilinciyle düşünmemiz gerekir.
Ortada maalesef küçücük masum bedenlerin acımasızca katledildiği ve batının kafasını kuma gömdüğü bir vahşet var.
Acının dini, dili olmaz. Her şeyden önce insanız, canı yananı da insan olduğu için sahiplenmeliyiz. Filistin meselesi senin, benim değil, memleketin meselesidir.
İsrail devletinin bilinçli olarak Filistin halkını zorunlu göçe zorlaması ve toplu katliamlar yaparak bölgede kendini tek hâkim kılma arzusuna birileri dur demeli.
Bu bir soykırımdır, şimdi bu soykırıma sessiz kalanlar elbet bir gün bu gerçekle yüzleşeceklerdir.
Moto Kurye Düzenlemesi Şart
Dijitalleşme ile hızlı bir dönüşüme giren dünyada en hızlı dönüşüm alanlarından biri sanal alışveriş pazarı oldu. Eskiden saatlerce zaman harcayıp alışveriş merkezlerinde vakit geçirdiğimiz günlerden iki tuşla sipariş verdiğimiz bir döneme geldik.
Değişim ve dönüşüm çağa ayak uydurma anlamında elbette güzel ama gerekli tedbirleri almadan hormonlu bir şekilde büyümek birtakım sorunları da beraberinde getirmektedir.
Online alışverişler beraberinde yeni bir sektörü de hayatımıza dahil etti: Moto kuryeler. Peki konumuzla moto kuryelerin ne alakası var gelin beraber bakalım.
Moto kuryelerin tamamı her bir servis için ekstra ücret almaktadır. Büyük çoğunluğu neredeyse motosikletlerden oluşan kuryeler daha fazla para kazanmak için daha hızlı olmak zorundadırlar. Bu durum tehlikeyi de beraberinde getirmektedir. Artık neredeyse her gün trafikte kaza yapmış, yerde yatan bir moto kurye görüyoruz. Daha fazla ücret almak için mecburen hızlı gitmek zorunda olan bu arkadaşlar maalesef hayatlarını tehlikeye atarak çalışmaktadırlar.
Moto kuryelerle ilgili bir an önce düzenleme yapılmalı ve insan hayatının daha önemli olduğu bir çalışma sistemine geçilmelidir.
Hoş Geldin Mourinho
Galatasaray Spor Kulübünün ligi şampiyon olarak tamamlamasının ardından kulüplerin şimdiden yeni sezona dair planlamaları yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Bu anlamda en hızlı takım Fenerbahçe diyebiliriz. Belki yakın zamanda gerçekleştirilecek başkanlık yarışının da etkisiyle Fenerbahçe yeni sezon için bombayı erkenden patlattı. Kamuoyu aydınlatma platformuna (KAP) yapılan açıklamada Portekizli teknik adam Jose Mourinho ile görüşmelere başlandığını bildirdi.
Jose Mourinho’nun kariyerinde 2 Şampiyonlar Ligi, 1 UEFA Avrupa Ligi, 1 UEFA Kupası, 1 UEFA Konferans Ligi, 3 Premier Lig, 2 Serie A, 1 La Liga, 2 Portekiz Ligi şampiyonluğu bulunuyor. Bunun yanı sıra yerel kupalarda toplam 14 şampiyonluk yaşadı. Jose Mourinho kariyerindeki toplam 27 kupayla tam bir kupa koleksiyoneri olarak bilinir.
Şimdi yeni bir meydan okuma için Türkiye’de. Artık Avrupa’nın da gözü ülkemizde olacak. Taraftarı olmaya gerek yok, böyle büyük bir hoca ülkemize geliyorsa bize de hoş geldin demek düşer.
Mutlu haftalar, keyifli okumalar.
Selim GÜNAY
KÖŞE YAZILARI
20 saat önceKÖŞE YAZILARI
21 saat önceGENEL
21 saat önceGENEL
21 saat önceGENEL
21 saat önceGENEL
21 saat önceGENEL
21 saat önce
Her biri diğeri kadar önemli konuları enine boyuna irdelemissiniz. İyi de olmuş. Elinize yüreğinize sağlık olsun. Kutlarım