

GLP-1 olarak bilinen zayıflama iğneleri, kilo vermekte zorlanan milyonlarca kişi için adeta bir dönüm noktası oldu. Bu ilaçları kullananlar, yıllardır bastırılamayan ve sürekli yemek yeme isteği yaratan açlık hissinin büyük ölçüde ortadan kalktığını anlatıyor. Birçok kullanıcı için bu durum yalnızca kilo kaybı değil, yaşam tarzında köklü bir değişim anlamına geliyor.
Ancak ilaçların bırakılmasıyla birlikte yaşananlar, bu sürecin sanıldığı kadar kolay olmadığını ortaya koyuyor. Zayıflama iğnelerini defalarca bırakmayı deneyen Tanya Hall, açlık hissinin kısa sürede ve çok daha yoğun biçimde geri döndüğünü söylüyor. Hall, bu durumu “Sanki bir düğmeye basılıyor ve bir anda açlıktan ölüyormuş gibi hissediyorsunuz” sözleriyle anlatıyor. Ona göre her bırakma denemesinde açlık sesi daha da yükseliyor.
Zayıflama iğneleri, vücutta açlık ve tokluk hissini düzenleyen doğal bir hormon olan GLP-1’i taklit ederek çalışıyor. Bu mekanizma sayesinde kişiler daha çabuk doyuyor ve porsiyon kontrolü sağlamak kolaylaşıyor. Daha önce kilo verebileceğine inanmayan birçok kişi, bu ilaçlarla birlikte yeni bir beden algısı ve özgüven kazandığını dile getiriyor.
Buna karşın uzmanlar, bu ilaçların ne kadar süreyle güvenli şekilde kullanılabileceği konusunda net bir görüş birliği olmadığını belirtiyor. Uzun vadeli kullanımda ortaya çıkabilecek olası yan etkiler henüz tam olarak bilinmiyor. Bu belirsizlik, kullanıcıları “Devam mı, bırakmak mı?” ikilemiyle karşı karşıya bırakıyor.
BBC’nin aktardığı bilgilere göre, İngiltere’de yaklaşık 1,5 milyon kişi zayıflama iğneleri için kendi bütçesinden ödeme yapıyor. Sürekli kullanımın yüksek maliyeti, birçok kişi için ciddi bir yük oluşturuyor. İlacı bırakmayı deneyen kullanıcıların yaşadığı fiziksel ve psikolojik zorluklar ise bu sürecin ne kadar karmaşık olduğunu gözler önüne seriyor.
YAZILAR
9 saat önceYAZILAR
9 saat önceYAZILAR
9 saat önceBİLİM & TEKNOLOJİ
9 saat önceGENEL
9 saat öncePOLİTİKA
9 saat önceMAGAZİN
9 saat önce