

Kim aşureyi sevmez?
Aşure tatlıdır, yemektir, çorbadır, kutsaldır, gelenektir, doyurucudur, vitaminlidir ve yapılması eziyetli bir yemektir. Olsun. Ne fark eder. Hem gelenek olacak, hem lezzetli olacak, hem sevap olacak, hem de yapılmayacak. Olur mu hiç öyle şey.
Aslında böyle bir tatlı İslami bakımdan ne emredilir ne de nehyedilir. Yani, ne yapana yapma denir, ne yapmayana yap. Anlayış ve adet meselesi. Bir hadiste şöyle buyurulur: “Her kim aşure gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder.” (et-Tergib ve’l-Terhib, 2/116)
Aşure, Arapça kökenli bir kelimedir. Arapça “aşara” 10 sayısı demektir. Yani “aşara” kelimesi, Hicri takvimimize göre Muharrem ayının 10. günü anlamı taşımaktadır. “Aşara”, bizim dilimize zaman içinde “aşure” olarak yerleşmiştir.
Aşurenin:
Nuh peygamber zamanından geldiği de bilinmektedir. Oğulları olan Sam, Ham ve Yasef kendisine iman etmelerine karşın ne yazık ki çok zulme uğrar ve onların alaylarına maruz kalır. Sonunda kavmini Allah’a şikâyet eder. Allah, Hz. Nuh’a çok büyük bir gemi yapmasını emreder. Ve ona yardım etmesi için Cebrail (as) kendisine yardımcı gönderir. Hz. Nuh emre itaat ederek büyük bir gemi yapar ve kendisine iman eden ne kadar mümin varsa onları gemiye bindirir. Her cinsten birer çift hayvanı da yanlarına alır. Ve Allah sonunda büyük bir tufan kopar. Gökten yağan yağmurlar ve yerden fışkıran sular bütün yeryüzünü kaplar. Ten Nur’un kaynamasıyla gemi hareket eder. Sadece gemiye binen müminler kurtulur. Gemi aylarca suda kalır. Bu zaman zarfında yanlarına aldıkları yiyecekler tükenmeye başlar. Geriye kalan yiyecekleri bir kazanda toplayarak bir çorba pişirmeye başlarlar. O zamanda yapılmış çorbaya bugün aşure diyoruz. Aşurenin hikayesi de bir rivayete göre bu kıssaya dayanmaktadır.
Aşure günü bazı olaylar meydana gelmiştir. Bu olaylardan on tanesi şöyledir:
1- Allah, Hz. Musa’ya (a.s) aşure gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.
2- Hz. Nuh (a.s) gemisini Cudi Dağı’nın üzerine aşure gününde demirlemiştir.
3- Hz. Yunus (a.s) balığın karnından aşure günü kurtulmuştur.
4- Hz. Adem’in (a.s) tevbesi aşure günü kabul edilmiştir.
5- Hz. Yusuf (a.s) kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan aşure günü çıkarılmıştır.
6- Hz. İsa (a.s) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semaya yükselmiştir.
7- Hz. Davut’un (a.s) tevbesi o gün kabul edilmiştir.
8- Hz. İbrahim’in (a.s) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur.
9- Hz. Yakup (a.s)’un oğlu Hz. Yusuf’un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.
10- Hz. Eyyüp (a.s) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur.
Peygamberimizin vefatından sonra da torunu Hz. Hüseyin, Muharrem ayının 10. günü yanındakilerle birlikte Kerbela’da şehit edilmiştir. “Kerbela şehitlerini rahmetle anıyorum. Mekanları cennet olsun.”
Aşure Günü Ne Yapılır?
Böylesi manalı ve kudsi olayların gerçekleştiği bu mübarek gün ve gecede asr-ı saadetten beri Müslümanlar başka günlerden daha fazla ibadet etmişler ve daha fazla hayır hasenatta bulunmuşlardır.
1- Aşure günü oruç tutmak sünnettir. Aşure günü oruç tutanın bir yıllık günahları affolur. (Hadis-i Şerif)
“Aşurenin faziletlerinden faydalanın! Bu mübarek günde oruç tutan, melekler, peygamberler, şehitler ve salihlerin ibadetleri kadar sevaba kavuşur.” (Hadis-i Şerif)
2- Akrabayı ziyaret edip, hediye ile veya çeşitli yardım ile gönülleri alınmalıdır.
“Sıla-i rahmi terk eden, aşure günü akrabasını ziyaret ederse, Yahya ve İsa’nın sevabı kadar ecre kavuşur.” (Hadis-i Şerif)
3- Sadaka vermek sünnettir, ibadettir.
“Aşure günü, zerre kadar sadaka veren kimse, Uhud Dağı kadar sevaba kavuşur.” (Hadis-i Şerif)
4- Çok selam vermeli.
Aşure günü, on Müslümana selam veren, bütün Müslümanlara selam vermiş gibi sevaba kavuşur. (Hadis-i Şerif)
5- Çoluk çocuğu sevindirmeli.
“Aşure günü, aile efradının nafakasını geniş tutanın, bütün yıl nafakası geniş olur.” (Hadis-i Şerif)
6- O gün, eve ufak tefek erzak alınmalı. Alınırsa bir sene boyunca evde bereket olur.
“Aşure Günü” olarak bildiğimiz bugün de, “Elhamdülillah Müslümanım” diyen herkesçe dinimize daha sıkı bağlanmamız ve dinimizin dikkat buyurduğu güzellikleri, özellikleri doğru yaşamamız gerekir. Aşure de yapalım bugün, konu komşuyu sevindirelim. Çevremizde aç insan varsa karnını doyuralım. Hz. Nuh misali evimizde ne varsa bakliyat çeşitleri, tatlı-tuzlu yemişler: dolduralım kazanı, kaynadıkça bereketlenir. Gücü olan yapsın tabii aşureyi, çünkü en az yedi çeşit bulunmalı aşure aşında. Hz. Nuh öyle yapmış. Tatlı aşla, Allah’ın buyruğuyla yaptığı gemiye aldığı canları doyurmuş. Velhasıl sevap kazanmak için çok güzel bir gün.
Filiz BAHÇIVAN
DÜNYA
20 dakika önceGENEL
21 dakika önceDÜNYA
21 dakika önceGENEL
22 dakika önceGENEL
22 dakika önceGENEL
22 dakika önceGENEL
23 dakika önce