TÜRKİYE VE TÜRK MİLLETİNİ BÖLME PLANLARININ YENİ BİR VERSİYONU: İSLAMOFOBİ

TÜRKİYE VE TÜRK MİLLETİNİ BÖLME PLANLARININ YENİ BİR VERSİYONU: İSLAMOFOBİ

ABONE OL
6 Şubat 2024 05:22
TÜRKİYE VE TÜRK MİLLETİNİ BÖLME PLANLARININ YENİ BİR VERSİYONU: İSLAMOFOBİ
3

BEĞENDİM

ABONE OL

TÜRKİYE VE TÜRK MİLLETİNİ BÖLME PLANLARININ YENİ BİR VERSİYONU: İSLAMOFOBİ

Bir araştırmacı yazar olarak, Birinci Uluslararası Medya ve İslamofobi Sempozyumu’nu 25 ve 26 Mayıs 2021 tarihlerinde Ankara’da, Üçüncü Uluslararası Medya ve İslamofobi Forumu’nu ise 10 Nisan 2023 tarihinde yine Ankara’da takip ettik.

Bu yazımızda, İslamofobi hakkında hem şahsi geçmişimizden hem de bu sempozyum ve forumdan öğrendiklerimizi ve aldığımız dersleri sizlere kısa bir şekilde aktarmak istedik.

“Islamofobi”, Türkiye’de yeni kullanılmaya başlayan bir kavram olup, mana olarak İslam’dan korkutma, İslam karşıtlığı veya İslam düşmanlığı anlamlarını taşımaktadır. “İslamofobi”de ana yöntem olarak kullanılanlar yalan haber, nefret söylemi ve küfürdür. Ana hedef ise İslam ve İslam ülkeleridir. Günümüzde İslamofobi giderek artarken, belli güçler tarafından bilinçli ve kasıtlı olarak desteklenen bir süreçtir. Asıl amacı İslam’ı ve İslam ülkelerini parçalamak ve yok etmektir. İslamofobi yeni bir savaş yoludur. Bu konuda gerekli tedbirler alınmaz ve geç kalınılırsa, başta Türkiye olmak üzere tüm dünyada İslam dinine büyük zararlar verebilir.

İslamofobi’de en komiğinden en tehlikelisine kadar her türlü haber kullanılmaktadır. İşte bizzat benim tanık olduğum iki olay aşağıda:

Birincisi komik olay; 11 Eylül’den önce, Amerikalı bir bayan gazeteci, kadınlarla erkeklerin toplumdaki yeri hakkında bir yazı dizisi hazırlamak için Afganistan’a gitmiş. Gözlemleri sırasında ilk dikkatini çeken, kadınların kocalarının 5 adım gerisinden yürüdükleri imiş. Amerika’nın bu ülkeye sözde demokrasi götürdükten sonra aynı gazeteci tekrar Afganistan’a gittiğinde ise bu sefer bir görmüş ki, bu sefer kadınlar önden gidiyor, erkekler eşlerini 5 adım geriden takip ediyorlar. Kadın gazeteci bu duruma çok şaşırmış ve hemen bir kadına yaklaşıp sormuş. Bu inanılmaz değişimin sebebi nedir? Afgan kadın cevap vermiş: Mayınlar…

Yukarıdaki bilgi, benim de dahil olduğum bir Sosyal Medya paylaşım sitesinde yer aldığında çok ilgimi çekti, gülerek ve hayretle okudum. Aradan tam 5 dakika geçmişti ki, bu paylaşım için başka bir kişi hemen bizlere şu bilgiyi ulaştırdı. Ben bu gazeteci kadını tanıyor ve takip ediyorum. Aynı gazeteci bir ara Irak’taydı, sonra Kuveyt şimdi de Afganistan’a gitmiş. Her yerde aynı gözlemi yapmış.

İşte büyük güçler tarafından insanların bilinçaltına İslam ülkelerinde kadın için oluşturulmak istenen zavallı ve komik rol. Bunun için sözde Afganistan’da geçen bu komik olayın tüm İslam ülkeleri için genelleştirilmesi.

İkincisi tehlikeli olay; Kanada’da bir üniversitede çalışmalar yapan ve burada yaşayan İran uyruklu bir sosyolog ile 2 yıl önce Türkiye’de İslamofobi konusunda beraber yaşadığımız bir olay olmuştu. Bir toplantı sırasında bu İranlı ile tanıştıktan sonra ikimiz özel olarak İran-Türkiye ilişkileri üzerine karşılıklı konuşmalar yaptık. İranlı sosyolog İranlıların, Türkiye ve Türkler hakkında nasıl bilgi aldığını bana aktardı.

“Biz İranlılar, siz Türkleri ve Türkiye’yi hep yabancılar tarafından sizler üzerine yapılmış kötü haberlerden, filmlerden, gazetelerden, televizyonlardan izliyoruz ve öğreniyoruz. Ben bir İranlı olarak daha bir Türk televizyon kanalı ve bir Türk gazetesi üzerinden Türkiye’yi izlemedim ve okumadım. Eminim ki, siz Türkler de biz İranlıları gerici ve yobaz olarak yine aynı yabancı televizyon ve haber kaynaklarından izliyorsunuz ve bizleri öyle biliyorsunuz. Bizler yüzyıllardır komşuyuz ama ben bir İranlı olarak tek bir Türkçe kelime bilmiyorum. Sen de bir Türk’sün, eminim ki, sen de bizim dilimizden tek bir kelime bilmiyorsun. Ama ama kardeşim, bizler yüzyıllardır sınır komşusu olmamıza rağmen, bizleri bölmeye çalışanların kullandığı dil olan İngilizce ile ancak anlaşıyoruz. Bu konu ne kadar acı. Bir İranlı ve bir Türk birbirini ancak yabancılardan öğreniyor. Ve ben ve sen, bizi bölmeye çalışanların dili İngilizce ile konuşuyoruz.”

İranlı sosyolog ile konuşması bittikten sonra göz göze geldik. Ben derin bir sessizlik içinde başımı

önüme eğmek zorunda kaldım. Çünkü İranlı sosyolog doğru söylüyordu.

İşte büyük güçler tarafından iki komşu ülkeyi düşman yapmak için kullanılan medya.

İslamofobiyi oluşturan ve kullananlar kendilerini gizlemeye çalışsalar da, hemen tespit edilebiliyorlar. Bunlar İngiltere, Fransa, Rusya ve Almanya’da çoğunlukta bulunan Şark Meselesi takipçileri olan bazı radikal Hristiyanlar ile Amerika’da ve İsrail’de çoğunlukta bulunan Büyük Ortadoğu Planı’nın takipçileri olan bazı radikal Yahudiler.

Sonuçta gördük ki, bu dünyada güç kimin elinde ise medya onun dediklerini yapıyor ve İslamofobi bu amaçla kullanılıyor.

İslamofobi için Türkiye’nin ve Türk Milleti’nin yapacağı dört şey vardır:

İlk olarak, Türkiye ve Türk Milleti olarak ekonomide, ilimde, siyasette ve medyada atılım yapmalı, gelişmeli ve öne geçmelidir.

İkinci olarak, kökenleri Orta Asya’ya dayanan Türk Milleti’nin öz kültürel değerlerini korumalı, bu kültürel değerleri yanlış Arap ve Batı kültürleri içinde eritmemelidir.

Üçüncü olarak, Türkiye ve Türk Milleti olarak Allah’ın bizlere gönderdiği kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’deki ayetleri ve bize peygamber olarak gönderdiği örnek insan Hz. Muhammed’in hayat yaşayış terbiyesi ile bize bıraktığı yollar olan sünnetleri ilmi kanallardan öğrenmeli ve tam olarak hayatlarımızda uygulamalıdır.

Dördüncüsü ve en önemlisi ise Atamız Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği aydınlık ve laik yolda Türk Milleti ve Türkiye olarak hiç geri adım atmadan ilerlemelidir.

Bunları yapmazsak, radikal Hristiyan ve Yahudilerin kontrolündeki medya nasıl diğer İslam ülkelerinin parçalanmasında etkin olarak kullanılmışsa, biz Türk Milleti ve Türkiye’yi bölmek için de aynı şekilde kullanılmaya devam eder. Ve sonuçta, biz Türk Milleti ve Türkiye olarak etkisi halen devam eden FETO sürecinde olduğu gibi acı olayları yaşamaya devam ederiz.

Dr. Tuğtigin Şen
Emekli Albay
Araştırmacı Yazar

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP