TÜRK MİLLETİNİN ve ORDUSUNUN ZAFERLERİ DEVAM EDECEK

TÜRK MİLLETİNİN ve ORDUSUNUN ZAFERLERİ DEVAM EDECEK

ABONE OL
4 Mart 2024 10:09
TÜRK MİLLETİNİN ve ORDUSUNUN ZAFERLERİ DEVAM EDECEK
6

BEĞENDİM

ABONE OL

Malazgirt Savaşı, Türk tarihinin en önemli zaferlerinden biridir. 26 Ağustos 1071 tarihinde yapılan bu savaşın sonunda Anadolu’nun kapıları Türklere açılmıştır. Böylece Osmanlı İmparatorluğu’na ve dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’ne giden yolun ilk adımları atılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının temellerini atan Büyük Taarruz, yüz yıl önce bugün, 26 Ağustos 1922’de sabaha karşı başladı. Taarruz, 9 Eylül’de Türk ordusunun işgal altındaki İzmir’e girmesi ve 18 Eylül’de Yunan ordusunun Anadolu’dan tamamen atılmasıyla sonuçlandı.

Malazgirt Savaşından 951 yıl sonra Büyük Taarruzdan tam 100 yıl sonra 26 Ağustos 2022 Cuma günü sabahın erken saatlerinde Ankara Yenimahalle sokaklarında yürüyüş yaparken bir arabanın camına yazılmış “Vatan için gidiyorum. Sizin için döneceğim” yazısını gördüm. Biraz daha ilerleyince bu sefer bir kurtarıcı üzerinde “Tüm şehit ailelerine hizmetimiz ücretsizdir.” yazısını gördüm. Bu araçlardaki yazıları arkadan görmem, içimde kelimelerin ifade etmekte yetersiz kalacağı büyük bir duygusal düşünceye dalmama ve ardından gözlerimden iradem dışında sevinç gözyaşlarının akmasına neden oldu. Ve büyük bir sevinçle bu yazıyı kaleme aldım.

Türk Milleti, toprak bütünlüğünü koruma ve istiklalini müdafaa görevinde eşsiz bir vazife aşkı ile yüklü olan Ordusuna, her milletten daha fazla güvenmekte ve onunla, haklı olarak her milletten çok daha fazla iftihar etmektedir. Dünya’da sadece Türk Milleti evladını askere gönderirken davulla zurna ile bir düğün havasında göndermekte, şehit olduğunda “Vatan Sağ Olsun” demektedir. Diğer ülke askerlerinin para ile yaptığı askerlik hizmeti “Vatan Borcu” telakkisi içinde Türk Milleti tarafından şerefle yapılmakta ve askerine kutsal bir isim olan “Mehmetçik” demektedir.

Türk Ordusu, tarih boyunca her bölgede muharebe sahalarının şartlarına uygun yöntemler keşfederek ve devrin en etkili silahlarını kullanarak Asya, Afrika ve Avrupa’da kendisine karşı kurulan mukavemet setlerini kolaylıkla yıkmış, Roma’yı, Bizans’ı, Çin’i, Hind’i Rus’u, Fransız’ı, Yunan’ı güçlük çekmeden mağlup etmiş ve şanla dolu zengin bir tarih yapmıştır. Bu savaşlar çok kere, kuvvet bakımından ölçüsüzlük içinde meydana gelmiş yabancı milletlerin ve devletlerin bilmedikleri muharebe aletleri ve yine onların beceremedikleri savaş taktikleri sayesinde az sayıdaki Türk Ordusu kalabalık ve güçlü düşman ordularını yenmiştir.

Türk Ordusu, tarihin ispatladığı gibi vatan ve millet menfaatlerini korumada her zaman gösterdiği milli karakterini; Türk milletinin ahlakını, maneviyatını ve kültürünü temsildeki becerisi ile de yüksek medeni vasfını her zaman ispat etmiştir. Bu hususlar Türk Ordusunun yerini dünyanın sayılı orduları arasında müstesna bir şekilde yükseltmektedir.

Türk Milleti ve Ordusu üzerinde tecrübesi ve bilgisi olan bazı yabancı kişilerin gözlemleri ve sözleri Türk Milletinin ve Ordusunun gerçek gücünü analiz etmemiz için bize ışık tutabilir.

Ünlü Fransız komutan Napolyon; “İnsanları yükselten iki büyük meziyet, erkeğin cesur, kadının sadık olması. Bu iki özelliğin yanı başında her iki cinsi, kadınla erkeği şereflendiren tek bir iyi özellik vardır: vatana, icabında her şeyi tereddütsüz feda edecek kadar, bağlı olmak. Bu iyi özellikler, en büyük kahramanlığı, hayatın zorluklarına karşı göğüs germeyi doğurur. İşte, cesur Türkler bu çeşit kahramanlardandır ve ondan dolayı, Türkler savaşta asla yenilemezler.”

Ünlü Alman generali Moltke; “Ordu_Milletin en canlı örneği Türklerdir.”

Avusturyalı Mareşal Montecuccoli; “Türkler ölmesini biliyorlar. Bende ölmesini bilen bir milletin yenilmeyeceğini bilecek kadar tecrübeliyim.”

Dokuzuncu yüzyılda yaşamış olan Arap edibi Cahiz; “10 milletten 10 yiğidin kuvveti bir Türk’ün kadar olamaz.”

Başkomutanımız Atatürk; bizzat kendisinin emir komuta ettiği asker için “Bir Türk 10 düşmana değil, dünyaya bedeldir.” diyerek Türk Milleti ve Ordusunun gerçek gücünü tespit etmiştir.

Savaş, bir milletin haysiyeti ve varlığını ortaya koyduğu en çetin imtihandır. Yalnız silahların konuştuğu sanılan bu imtihanda ancak maddi güç, manevi değerlerle beslenip desteklendiği müddetçe zafere ulaşır.

İşte Türk Milletinin bir evladı askere giderken hala arabasının camına “Vatan için gidiyorum. Sizin için döneceğim” diye yazarak, Türk Milletinin başka bir evladı da bir kurtarıcı üzerine “Tüm şehit ailelerine hizmetimiz ücretsizdir.” yazarak, Malazgirt ve Büyük Taarruzda bizi zafere götüren atalarımızın sahip olduğu bu milli manevi değerlerin hala içimizde yaşadığını haykırıyorlardı.

Bilinmelidir ki, şu anda Türk Ordusu maddi olarak dünyanın sayılı güçleri arasında ve NATO’nun ikinci büyük gücüdür.

Ama Türk Ordusunun asıl güç kaynağı olan Ordu-Millet dayanışmasından kaynaklanan manevi güçtür.

Tüm düşmanlarımız bilmelidir ki, barış şartlarının ciddi, disiplinli, vakur Türk Ordusu; tehdit karşısında kan ve kemikten çelik duvarlar meydana getiren, tecavüz anında ise, derhal kahredici bir fırtına heybeti kazanan bir kuvvettir.

Tüm Dünya bilmelidir ki, Malazgirt ve Büyük Taarruzda olduğu gibi Türk Milletinin ve Ordusunun zaferleri sonsuza kadar devam edecek.

Dr. Tuğtigin ŞEN
Emekli Albay Araştırmacı/Yazar

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP