TÜRK DÜNYASI ve TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ

TÜRK DÜNYASI ve TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ

ABONE OL
30 Ocak 2024 14:26
TÜRK DÜNYASI ve TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ
10

BEĞENDİM

ABONE OL

“Amerikalı tarihçi Gene D. Matlock’un yazdığı “Ey Dünya İnsanları Hepiniz Türksünüz” kitabındaki bilgiler ve tezler, Türkiye sosyal medyasında 2021 yılı Şubat ayında yer aldı. Matlock’un bir gazete haberinde verilen aşağıdaki sözleri bizleri çok şaşırttı. “Elimi neye atsam önünde sonunda her şeyin kaynağı olarak karşıma Türkler ve coğrafya olarak da Türkiye ve Orta Asya çıkıyordu. Zira dikkatle incelediğimde Eski Ahit ve İncil’de bahsedilenler Türkiye ile bağlaşıyordu. Nuh’un Gemisi efsanesi, Büyük Tufan. Bu da bana şunu gösteriyordu. İnsanlığın başladığı yer Türkiye idi. Biz insanlar tüm uygarlığın atası olarak Sümer, Yunanistan, Mısır ve Çin’i görmeye yanlış bir şekilde şartlanmışız. Yeni ilk insanların yaşadığı cennet bahçesi Sibirya bozkırlarıdır. Buradaki ilk insan olan Adem (İngilizce yazılışıyla Adam) Türk dilinde İnsanoğlu anlamında kullanılır. Bugün herkes kendi neslinin izlerini Türkler’e dek sürebilir.”

Haber bu şekilde devam ediyor ve Finlandiyalılar, İrlandalılar, Galiler, İskoçyalılar, Kızıldereliler, Vikingler, Roma’nın kurucuları Etrüsklere hatta Meksika’ya kadar Türk bağlantıları işaret ediliyordu. Sonuçta bunlar gösteriyor ki, bütün uygarlıklar Orta Asya’dan geçmiş ve her yerde ortak olarak karşımıza çıkan din, dil, kültür ve inanışları buradan tüm dünyaya taşımıştır denilerek haber sonlandırılıyordu.

2021 yılının son aylarından olan Kasım ayında Almanya’dan Alman uzmanlar tarafından Türkçe üzerine yapılan bir araştırma sonucu haberi basında yer alınca yine bizler şaşırmaya devam ettik. Haberde özetle şunlar yer alıyor; “Almanya’daki İnsan Tarihi Bilimi Enstitüsü, Türkçe’nin de dâhil olduğu Trans-Avrasya dillerinin tarihini değiştirecek bir araştırma sonucunu açıkladı. Bugüne kadar 3 bin yıl öncesine dayandığı sanılan bu diller aslında 9 bin yıl önce doğmuştur.”

Ben de Macaristan’ın Türkiye Büyükelçisi Viktor Matis’in yer aldığı ve benim de izleyici olarak bulunduğum geçen yıl Ankara’da yapılan bir toplantıda bizzat Büyükelçi Matis tarafından kendi kökenlerinin ve Macarların Türk kökenli olduğunu bildikleri sözlerini bizzat dinlemiştim. Amerikalılar, Almanlar ve Macarlar bile biz Türkleri böyle araştırıyorken ve biliyorken acaba biz Türkler kendimizi araştırıyor muyuz ve biliyor muyuz diye sorma ihtiyacı duyduk.

Hemen karşımıza ilk olarak ulu önder Atatürk çıktı. Atamızın biz Türkler için yaptıkları bir anda beynimizde bugünler için yeni umut ışıklarının açılmasına sebep oldu. Bizim büyük atamız Atatürk’ün milletimiz için ilk yaptığının Türk adını vererek Türkiye Cumhuriyetini kurmak olduğunu gördük. Sonrasında Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumunu kurduğunu ve Türk Tarih Tezini hazırlattığını tespit ettik. Bir millet kendi dilini ve tarihini öğrenemez ise bulunduğu coğrafyada yaşayamaz diyerek başta Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi olmak üzere dilimizin ve tarihimizin öğretildiği okulları peşi sıra açtığını öğrendik. Anadolu’da kazı çalışmaları yaptırıp, Türk’ün izlerini sürdüğünü gördük.

Atatürk’ün “Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur” diyerek bizlere tekrar Türklüğü hatırlattığını içimiz titreyerek hatırladık. Yine manevi kızına Ülkü adını vererek, yakın arkadaşlarına Bozok, Bozkurt gibi soy isimler koyarak, İbrahim Çallı’dan Ergenekon’dan çıkış tablosunu yapmasını isteyerek ve bastırdığı kağıt paranın üzerine Bozkurt koydurarak bizlere çok derin mesajlar verdiğini anladık.

Ve ve Atamızın; bizlere, dünyadaki tüm Türklere ve Türkiye Cumhuriyetine bugünler için bizlerin yapması gereken derin hedefler gösterdiğini içimizde hissettik.

Bugün Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti birer bağımsız Türk devletidir. Bu devletlere ilaveten özerk Türk Cumhuriyetleri vardır. Altay Cumhuriyeti, Başkurtistan, Kabardey-Balkarya Cumhuriyeti, Çuvaşiştan Cumhuriyeti, Dağıstan Cumhuriyeti, Doğu Türkistan, Gagavuzya, Hakasya, Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti, Karakalpakistan, Nahçıvan, Tataristan, Tuva Cumhuriyeti ve Yakutistan özerk Türk devletleridir. Bütün bunlara ilaveten İran’da Azeriler, Kaşkaylar, Kaçarlar, Rusya’da Nogaylar, Ahıska Türkleri, Terekemeler ve Karay Türkleri, Yunanistan, Bulgaristan ve eski Yugoslav devletlerinde Balkan Türkleri, Irak’ta Türkmenler, Suriye’de Oğuz Türkmenleri, Çin’de Yugurlar, Salarlar ile dünyanın diğer coğrafyalarında Halaçlar, Şahsevenler, Naymanlar ve Avrupa Türkleri gibi ve Amerikalı tarihçi Gene D. Matlock’un işaret ettiği burada isimlerini saymaya imkân bulamadığımız daha birçok Türk kökenli topluluklar bulunmaktadır.

Bugün dünyada yaşayan Türk nüfusu Türkiye Cumhuriyetinde 83.000.000 olmak üzere yukarıda saymaya çalıştığımız diğer yerlerle birlikte ortalama 235.000.000 kişiyi bulmaktadır. Bu rakam Çinliler ve Hintliler’den sonra Türkleri dünyanın en kalabalık 3. nüfusu yapmaktadır.

Bugün biz Türkiye Cumhuriyeti olarak büyük atamız Atatürk’ün izinde dünyanın 3. büyük nüfusu olan Türk Milletini yeniden şahlandırarak, dünyadaki gerçek yerini almasına liderlik yapabiliriz. Bu liderlik ilk önce ortak dil Türkçe ve ortak milli kültürde yapıldıktan sonra ekonomik ortaklığa, askeri pakta ve Dünya Türk Birliği oluşturulmasına yönlendirilebilir. Dünya Türk Birliği oluşturulması yolunda İlk müjdeli haber Türk Devletleri Teşkilatı olmuştur. Önceleri 3 Ekim 2009’da Nahçıvan’da imzalanan Nahçıvan Anlaşması ile Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye arasında kurulmuş olan ve ilk adı Türk Konseyi olan örgüt adı 2018’de Türk Keneşi adını almış ve son olarak 12 Kasım 2021 tarihinde adını Türk Devletleri Teşkilatı olarak değiştirmiştir. Artık “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” diyerek Türk Dünyasını kurma zamanı gelmiştir.

Dr. Tuğtigin ŞEN
E. Albay / Araştırmacı Yazar

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP