TOPLUMUN KAFASI KARIŞIK: YILBAŞI MI NOEL Mİ?

TOPLUMUN KAFASI KARIŞIK: YILBAŞI MI NOEL Mİ?

ABONE OL
30 Aralık 2024 07:17
TOPLUMUN KAFASI KARIŞIK: YILBAŞI MI NOEL Mİ?
2

BEĞENDİM

ABONE OL

Noel – Türkiye’de kutlanmaz, yılbaşı kutlanır. Ya da biz öyle deriz. Müslüman âleminin büyük bir bölümü yılbaşını Hristiyan bayramı diye kutlamaz, kutlayanlar Noel’le yılbaşının karıştırıldığını söyler.

Peki yılbaşı, noel, Aziz Nicholas Günü ve Yuletide nedir ve hepsini birbiriyle karıştırmamızın sebebi nereden geliyor, yılbaşında çam ağacı geleneği ne kadar eski ve Noel Baba gerçekten de var mı? Eğer ki varsa, Türk müydü?

Öncelikle anlamamız gereken konu, aralık ayında pek çok önemli gün vardır ve farklı kültürlerde, farklı amaçlarla bu günler kutlanmıştır. Son birkaç yüzyılda pek çok kültürün iç içe geçmesiyle bu günlerin asıl kutlanma amaçları, biçimleri ve hatta kutlandığı tarihler değişmeye başlamıştır.

Hristiyanlıkta Hz. İsa’nın dünyaya 24 Aralık’ı 25 Aralık’a bağlayan gece geldiğine inanılır ve bu nedenle 24 Aralık Noel arifesi (Christmas Eve) ve 25 Aralık Noel Günü (Christmas Day) olarak kutlanır. Noel, Hristiyanlar tarafından “kurtarıcı Mesih” olarak kabul edilen Hz. İsa’nın doğum gününün geleneksel olarak kutlandığı bayramdır. Ermeni Kilisesi gibi bazı Doğu Ortodokslar ise Noel’i Jülyen takviminde 25 Aralık’a denk gelen 6 Ocak’ta kutlar.

Hepimizin Noel Baba olarak tanıdığı kişi aslında Likyalı bir piskopos olan Aziz Nikolaos’un ta kendisidir. Aziz Nikolaos, bugünün Antalya sınırları içerisinde yer alan Patara Antik Kenti’nde dünyaya gelmiştir. Dönemin son derece zengin ailelerinden birinin çocuğu olan Nikolaos, zayıf ve fakir insanları koruyup kollamayı, onlarla zenginliğini paylaşmayı kendine görev bilmiştir. Yardımsever kişiliğinin yanında son derece mütevazı olan Nikolaos, yaptığı iyiliklerin bilinmesinden ve gösterişten uzak olduğundan bunların çoğunu gizli gizli yapmıştır. Noel arifesinde çocukları mutlu etmek için bacalardan hediye dağıtması onun en çok bilinen iyiliklerinden biridir.

Nikolaos, 6 Aralık’ta bugünün Demre sınırlarında kalan Myra’da vefat edince, mucizelerle dolu ve iyiliksever yaşamından dolayı azizlik mertebesine yükseltilmiştir.

Yaprak dökmeyen ağaçların, ölümsüz yaşamın simgesi olarak benimsenmesi çok eskiye dayanır. Türkler, Çinliler, Mısırlılar, Avrupa’daki Pagan topluluklar ve Yahudiler aynı düşünceyle bu ağaçlara dinî ritüellerinde yer vermişlerdir. Süslü Noel ağacı geleneği en çok Almanya’da yaygındı. 1605’te başlayan çam süslemesi daha sonra Avusturya, İsviçre, Polonya ve Hollanda’da yayıldı. Göçmen Almanların Kuzey Amerika’ya XVII. asırda götürdükleri Noel ağacı, XIX. asırda moda oldu. Kraliçe Victoria döneminde, XIX. asır ortalarında Noel ağacı geleneği İngiltere’de yayıldı. Kraliçe’nin Alman asıllı eşi Prens Albert ülkesinin bu geleneğini İngilizlere benimsetti. Çam dallarına kâğıt zincirlerle asılmış güller, rengârenk kurdeleler, mum, şekerlemeler, kek ve meyveler ana süsleri oluşturuyordu. Japonya ve Uzak Doğu’ya XIX. ve XX. asırda Batılı misyonerlerin tanıttığı Noel ağacı geleneği, ince işlenmiş kâğıt süsler, renkli fenerlerle donatılmaya başlandı.

Türkler bu geleneğe yabancı değildi. Çünkü tarih öncesine dayanan ağaç kültünde, Hayat Ağacı ve rengârenk çaputlarla süslenmiş Dilek Ağacı geleneği günümüzde de Asya’nın en doğusundan Balkanlar’a kadar her yerde yaşamaktadır.

Hristiyanların İsa’nın doğuşu olarak kutladığı Noel bayramı, aslında çok eskiden Türklerin kutladığı “Yeniden Doğuş Bayramı”dır. Bunu iki kültten öğreniyoruz: Hayat Ağacı ve Güneş.

Kült kavramı; yerel özellikler içeren dini törenler, töreler ve simgeleri kapsar. Ağaç kültü, birçok doğa inançlarının barındırdığı animizmde, ağaçların saygı gösterilmesi gereken bir ruha sahip oldukları ve ağaçlara gösterilen saygının bereketi etkilediğine inanmaktan kaynaklanır.

Eski Türklerin ve Moğolların inancı Tengricilikte ve Kuzey Amerikalı yerli inançlarında, dünyanın merkezinde duran, yer ve gök âlemini birleştirdiğine inanılan “Dünyalar Ağacı” vardır. Türklerin inanç sistemindeki Tanrı anlayışı ile Hayat Ağacı arasındaki benzerlikler vardır. Tanrı kâinatta var değildir, kâinatı yaratandır, tek hâkimdir, hiçbir şeye benzemez, canı veren de O’dur, alan da. Bununla birlikte Hayat Ağacı da tektir, canlıların hayat kaynağıdır, daima canlı ve diridir. Ağaç kültünün izleri Oğuzlara kadar korunmuştur. “Bay Terek”, “Temir Kavak” veya “Hayat Ağacı” denilen kutsal “Evliya Ağaç” inanışına benzer inançlara sadece Türk mitolojisinde değil, tüm dünya mitolojilerinde rastlanır.

Türk kültüründe Ağaç Kültü, bütün dünya kültürlerinde yaygın şekilde yer alan Hayat Ağacı motifine yoğunlaşmıştır. Türk boylarında Hayat Ağacı çeşitli adlarla anıldığı gibi, yaratılış kökeni olarak Türk destanlarında da yer alır. Akçam denilen bu evliya ağaç yeryüzünün tam ortasında bulunur. Hayat Ağacı ve üzerindeki Kartal motifinin, Türklerde hayatın başlangıcını, ilk insanın yaratılışını; dünyadan uçmak ve ölmeyi de temsil ettiği destanlar ve mitlerde açıklanmıştır. Hayat Ağacı motifini, bizim bütün halı, kilim ve işlemelerimizde görebiliriz.

Türkiye’de daha önceleri elçiliklerde yapılsa da, ilk büyük çaplı yılbaşı kutlaması miladi takvime geçişin olduğu, 1927’ye bağlayan yılbaşı gecesi oldu. İlk özel yılbaşı piyangosu 1931 yılında verildi. Gazetelerde 1940’lardan itibaren yılbaşı temalı reklamlar yer almaya başladı.

Özellikle son yıllarda Türkiye’de yılbaşı, Noel’e çok benzer bir şekilde kutlanmaya başlandı. Batı’da Noel için hazırlanan ve en az 12 gün boyunca dikili duran Noel ağacı, Türkiye’de yılbaşı ağacı olarak girdi. Batı’da herkesin birbirine hediye vermesi bir Noel geleneği iken Türkiye’ye bir yılbaşı geleneği olarak yerleşti. Dini anlamlarından tamamen arındırılmış Noel Baba, Batı’daki çocuklara Noel arifesi gecesi hediye bırakırken, Türkiye’de amacı tam olarak bilinmeyen bir dekorasyon ürünü oldu. Dahası, tüm bu benzerlikler Türkiye’nin seküler ve geleneksel kesimi arasında çatışmalara da sebep oldu.

Bazı muhafazakârlar yılbaşının bir gavur bayramı olup Müslüman Türklerce kutlanmaması gerektiğini savunurken, yılbaşını kutlayan Türkler yılbaşının Noel’den farklı olduğunu savunuyordu. İşin aslı ise, Türklerin yılbaşını dini olmayan Noel figür ve dekorasyonlarıyla kutluyor olmasıydı.

Konuyu toparlayacak olursak: Evet, doğru; yılbaşı ile Noel birbirinden farklıdır. Ama Noel kutlamalarının devamı olan yılbaşı gecesi onlar gibi eğlenmek, çam kesip evi çamla süslemek asla doğru olmaz. Çünkü bayramlarında onlar gibi eğlenmek, onlara benzemek olur. Zira Peygamber Efendimiz, “Kim bir kavime benzemeye çalışırsa, o da onlardandır” der. İlle de kutlayacağız diyorsanız da, abartmadan usulünce kutlayın.

Yeni yıl hepimize sağlık, mutluluk, huzur getirsin. Yeni yılımız kutlu olsun.
Filiz Bahçıvan


En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.





HIZLI YORUM YAP