Sosyal Medyadaki Tartışmalar: İnsanlar Nasıl “Akıl” Kölesi Yapılır?

Sosyal Medyadaki Tartışmalar: İnsanlar Nasıl “Akıl” Kölesi Yapılır?

Resul Mirhaşimli kaleme aldı...

ABONE OL
5 Nisan 2025 18:37
Sosyal Medyadaki Tartışmalar: İnsanlar Nasıl “Akıl” Kölesi Yapılır?
1

BEĞENDİM

ABONE OL

“Pazar günü öğle saatlerinde aniden şehrin sokaklarında beliren gergedanlar, başlangıçta ciddi bir dikkat çekmemişti; ancak kısa sürede sayıları artarak her yerde görünmeye başladılar. İnsanlar durmaksızın gergedanlaşmaya başladılar…”

Bu, Romanya asıllı Fransız dramaturg Eugène Ionesco’nun Gergedanlar adlı eserindendir. 20. yüzyılın avangard tiyatrosunun klasiklerinden kabul edilen Ionesco, absürdizmin estetik akımının öncülerindendir. Belirtmek gerekir ki, Gergedanlar eserini Ionesco 1950’li yıllarda yazmıştır. Eserde absürd tiyatro geleneği göz önüne alındığında, 20. yüzyılın ünlü Azerbaycanlı yazarı Celil Memmedguluzade, Ionesco’dan çok önce Deli Yığıncağı adlı eseriyle bu geleneğin kurucusu sayılabilir. Bu konu ise başka bir tartışma meselesidir.

Konumuz, sosyal medyanın insanları kitlesel şekilde “akıl” kölesi yapmasıdır. Tartışma isteği çoğu zaman münakaşalara dönüşmekte, insanlar birbirlerine nefret kusmaktadır. Nefretin en çok yayıldığı alanlar ise cehaletin eseridir.

Gergedanlar adlı eser şu cümleyle sona erer: “Vay o kişiye ki, kendine özgürlüğünü korumak ister!”

Sosyal medya, günümüzün en güçlü iletişim araçlarından biri haline gelmiştir. Ancak bu platformlarda yapılan tartışmalar çoğu zaman ciddi bir soruna dönüşmektedir: Normal, anlaşılır ve düşünülmüş tartışmalar yapmak oldukça zorlaşmaktadır. Böylelikle, bazen bu tartışmalar insanlar arasında karşılıklı nefret ve çelişkilerin güçlenmesine yol açmaktadır. Bu fenomen, Eugène Ionesco’nun ünlü Gergedanlar eserindeki absürdist yaklaşımlarla ciddi şekilde paralellik göstermektedir.

Sosyal medyada, farklı görüşleri tartışmaya çalışan birçok insan vardır. Ancak bu tartışmalar çoğu zaman bir “kitlesel düşünce” haline gelmektedir. Tartışmalar bazen çok keskin, anlaşılmaz ve duygusal hale gelmeye başlar. İnsanlar, konuyu düşünmeden ve sadece başkalarının fikirlerine dayanarak basit ve konuyla ilgisiz cevaplar verirler. Bunun sonucunda, içerikli ve derin tartışmalar yerine karşılıklı hakaretler ve nefret söylemleri ortaya çıkmaktadır. Buradaki “kitlesel düşünce” fenomeni, Ionesco’nun “gergedanlaşma” metaforasıyla benzerlik göstermektedir: Toplumun bir kısmı, farklılıkları kabul etmeden belirli bir düşünce biçimini benimser ve farklı düşünenler “yabancı” ve “tehlikeli” olarak görülür.

Aslında, sosyal medyadaki tartışmaların bu kadar duygusal ve yıkıcı olmasının kökeninde insanların sosyal ve psikolojik durumları yer almaktadır. Bilgi toplumunda her birey, farklı bilgi akışları ve düşünce tarzları ile karşılaşmaktadır. Bunun yanı sıra, sosyal medyanın hızlı ve etkileşimli yapısı, insanların konulara daha derinlemesine yaklaşmalarını zorlaştırmaktadır. Çoğu zaman, tartışmalar kendini ifade etme veya kişisel görüşlerin dile getirilmesinden daha çok, karşı tarafı yenmeye yönelik hale gelir. Bu da absürd bir yaklaşımın tezahürüdür: Tartışmanın amacı artık doğru düşünceyi bulmak değil, sadece farklı düşünceyi ortadan kaldırmaktır.

Sosyal medyadaki bu tür münakaşaların başlıca sebeplerinden biri de pek çok insanın rasyonel düşünme yetisinden yoksun olmasıdır. Bazen konular sadece bir taraftan çıkıp diğer tarafı hakaret etmeye yönelir. Tartışmalarda çoğu insan yalnızca duygularına, inançlarına ve önceki bilgilerine dayanır; analitik ve objektif düşünme yerine. Ayrıca, çoğu zaman insanlar sadece kendi fikirlerini duymak ve başkalarını kabul etmemek isterler, bu da “kitlesel düşünce”ye yol açar.

Bu fenomen, toplumun genel eğitim seviyesinden de fazlasıyla etkilenmektedir. Eğitim, bir insanın eleştirel düşünme becerilerini geliştirmesi için önemlidir. Bu beceriler, farklı bakış açılarını anlamak ve doğru kararlar almak için gereklidir. Ancak bir toplumun üyeleri yalnızca bilgi kaynaklarını değil, aynı zamanda farklı düşünceleri ve sosyal bakış açılarını dikkate almayı öğrenmiyorsa, o zaman sosyal medyadaki tartışmalar daha çok duygusal ve yıkıcı bir karakter alır.

Sosyal medyada bu farklılıkları korumak oldukça zordur. İnsanlar çoğu zaman konuları yalnızca bir açıdan görürler ve bu da kitlesel düşüncenin ortaya çıkmasına sebep olur. Tartışmaların normal şekilde yapılabilmesi için farklı görüşlerin ve bakış açılarının tartışılmasına olanak sağlamak gerekir. Eleştirel düşünmenin geliştirilmesi ve sosyal medyada daha derin ve anlamlı tartışmaların yapılması, toplumun gelişmesi ve insanların birbirlerine karşı saygılarının artması için büyük önem taşır.

Sosyal medyadaki tartışmaların “gergedanlaşmasının” önüne geçmek için farklı düşüncelerin değerini anlamak ve eğitim yoluyla rasyonel düşünmeyi güçlendirmek oldukça önemlidir.


En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.





HIZLI YORUM YAP