SAYA (KÖSE) GEZMESİ GELENEĞİMİZ

SAYA (KÖSE) GEZMESİ GELENEĞİMİZ

ABONE OL
18 Şubat 2024 18:19
SAYA (KÖSE) GEZMESİ GELENEĞİMİZ
4

BEĞENDİM

ABONE OL

Türk Milletinin bir evladı olarak beni çok gururlandıran ve çok mutlu eden bir geleneğimizi hayatımda yeni tanıma fırsatı yakaladım. Bu yazımda Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti olarak ortak sorunlarımızın çözümü için faydalanabileceğimiz ve şu anda çok ihtiyaç duyduğumuz ancak unuttuğumuz Saya Gezmesi adlı bir geleneğimizi ve bu gelenekteki örnek yüksek ruhu sizlerle paylaşmak istedim.

Saya Gezmesi, kökeni Türk ve Altay halk kültüründe bulunan bereketi artırmak için düzenlenen bir törendir. Daha sonra Orta Asya’dan Anadolu’ya taşınan Saya Gezmesi, özellikle hayvancılıkla uğraşan yörelerde görülür. Saya geleneği yörelere göre çeşitlilik arz etmekle birlikte Ocak ayının 3 veya 4’üncü haftaları içinde kutlanır. Bu günler halk tabiriyle kuzunun ana karnında tüylendiği günler olarak bilinir.

Saya Gezmesi’nin kış ortasında yapılmasının amacı; köy halkının kışlık stoklarını kontrol ederek, yetersiz çıkanlar için vakit varken önlem almak suretiyle hep birlikte ve içleri rahat olarak baharı beklemek şeklinde özetlenebilir. Kısaca fakir insanların onurlarını kırmadan onlara bir eğlence ortamında gönülden yapılacak yardımların araştırılması için yapılan bir sayım gezmesidir.

Bu Saya Gezmesi sayımında insanların kendilerine ayırdıkları yiyeceklerin ve yakacakların yarısı, hayvanların yeminin üçte biri hala duruyorsa iyi bir kış geçirileceğine inanılır. Eğer bundan daha azı kalmışsa ona göre tedbirler alınır ve tedarikli olunur. Kışın gidişinin kutlandığı bu kadim gelenek; özü itibariyle baharı karşılayan Nevruz, Hıdırellez, Çiğdem Pilavı ve buna benzer diğer Anadolu geleneklerinden ayrılıyor.

Saya Gezmesi genellikle habersiz başlar, yeni yılın çobanları yanlarına aldıkları gençlerle bir saya grubu oluşturur. Gençler koyun, dede gibi kıyafetlere bürünerek kapı kapı dolaşmaya başlar. Maniler söyleyerek evlerden bahşiş toplarlar. Bu bahşiş para, un, yağ, bulgur, yufka ekmek, yumurta şeklinde olur. Bu şekilde evden toplanan malzemelerle yemek yapılır ve ardından köy odalarında saya yemeği düzenlenir.

Çok eskiden köylerinde kışın hava karardıktan sonra gecenin ilerleyen saatlerine dek çoluk çocuk değişik kıyafetler giyip şarkı, türkü söyleyerek ev ev gezip ev ahalisini korkutarak yiyecek içecek toplarlarmış. Ertesi gün bu yiyeceklerle imece usulü yemekler yapılıp tüm herkes beraber yermiş. Bunlar kışın çabucak gitmesi, baharın çabucak gelmesi ve kötü ruhlardan arınmak için yapılırmış.

Öte yandan hayvancılıkla uğraşan Türk ve Altay halklarının koruyucu ruhlarından, hayvancıların koruyucusunun adı da Saya Han’dır. Saya Han için düzenlenen bu kutlamalarla gökteki ruh memnun edilirse yerdeki hayvanların döl bereketinin artacağına inanılırmış.

Yöresel olarak değişiklikler göstermekle birlikte Saya Gezmesi; koç katımından yüz gün sonra, bir başka hesaba göre Zemheri ayının 5 veya 6’sında ya da günümüz takvimine göre Ocak ayının 3. ve 4. haftaları içinde yapılmaktadır. Kimi yerlerde “Koyun yüzü”, “Davar yüzü” şeklinde de ifade edilen Saya Gezmesi aynı zamanda baharın müjdecisidir.

Artık kışın yarısı geçmiştir. Kalan yarısı için gerek evlerde gerekse ağıllarda kontroller yapılmış, önlemler alınmıştır. Bundan sonrası kutlama zamanıdır.

Umut ediyoruz ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk Milletinin tüm sorunları kökü Orta Asya’ya dayanan Saya Gezmesinde olduğu gibi ortak akıl ve gönül birliği ile karşı tarafın onurunu kırmadan birbirimizle yardımlaşarak kazanılır. Ve gelecekte Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak bizler de artık hep kutlama yaparız.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP