Personeline araç tahsis eden şirketler büyük risk altında!

Personeline araç tahsis eden şirketler büyük risk altında!

Üst düzey yöneticilere ve personele tahsis edilen araçların iş dışı kullanım giderlerinin "net ücret" kabul edilip vergilendirilmesi, vergi incelemelerinde önemli bir risk oluşturuyor. Abdullah Tolu'nun köşe yazısında bu konu detaylıca ele alındı.

ABONE OL
29 Haziran 2025 01:40
Personeline araç tahsis eden şirketler büyük risk altında!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Son dönemde, şirketlerin yöneticilere ve çalışanlara tahsis ettiği araçların vergisel durumu kamuoyunda geniş bir tartışma yarattı. Vergi incelemelerinde, bu araçların iş dışı kullanımına yönelik giderlerin çalışanlara sağlanan bir menfaat olarak değerlendirilip ücret kapsamına alınması gerektiği iddia ediliyor. Bu durum, şirketler açısından ciddi bir vergi riski oluşturuyor.

Mevzuatta Değişiklik Yok, Yorum Değişti
Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesi, çalışanlara sağlanan ayni ve nakdi menfaatlerin ücret kapsamında değerlendirileceğini belirtiyor. Ancak bu düzenleme yeni değil ve yakın zamanda herhangi bir değişikliğe uğramadı. Buna rağmen Maliye, iş dışı kullanım giderlerini ücret olarak değerlendirme yönünde yeni bir yorum getirdi.

2012 tarihli bir özelgeye dayanan bu yaklaşımda, yöneticilere tahsis edilen araçların iş dışı kullanımının “net ücret” olarak kabul edilmesi gerektiği ifade ediliyor. Bu görüş, vergi incelemelerine de yansımış durumda. Araçların iş dışı kullanımına ilişkin giderler, brütleştirilerek gelir vergisi stopajına tabi tutuluyor.

Danıştay’ın Yaklaşımı
Danıştay 9. Dairesi, Maliye’nin bu yorumunu kısmen doğrulasa da, varsayımlara dayalı cezalı tarhiyatların hukuka uygun olmayacağına dikkat çekti. Mahkeme, iş dışı kullanımın somut verilerle kanıtlanması gerektiğini vurgulayarak cezalı tarhiyatların bu şart sağlanmadan yapılamayacağına hükmetti.

Eleştiriler ve Maliye’nin Yorumuna Tepkiler
Maliye’nin bu yaklaşımı, birçok uzman tarafından eleştiriliyor. Abdullah Tolu, araçların tahsisinin iş amaçlı olduğunu ve çalışanların cebine giren doğrudan bir nakdi fayda sağlamadığını savunuyor. Tolu, şirketlere ait cep telefonu ve bilgisayarların eve götürülmesinin ücret sayılmadığını hatırlatarak, araç tahsisinin de aynı şekilde değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.

Gider Kısıtlaması Sorunu Zaten Çözüyor mu?
7194 sayılı Kanun’la getirilen düzenleme, binek otomobil giderlerinin yüzde 70’inin indirilebilir, yüzde 30’unun ise Kanunen Kabul Edilmeyen Gider (KKEG) olarak matraha eklenmesini öngörüyor. Tolu, bu gider kısıtlamasının zaten araç tahsisindeki vergi riskini ortadan kaldırdığını, dolayısıyla aynı giderlerin bir daha ücret olarak vergilendirilmesinin gerekmediğini ifade ediyor.

“Ağaçlarla Uğraşırken Ormanı Kaçırmak”
Tolu, kayıt dışı ekonomiyle mücadele edilmesi gerektiğini belirterek Maliye’nin kayıtlı şirketlerin üzerine yoğunlaşmasını eleştiriyor. Bu tür uygulamaların kaynak israfına yol açtığını ve daha önemli sorunlara odaklanılması gerektiğini vurguluyor.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


    HIZLI YORUM YAP