Özgür Özel: Erdoğan, Oval Ofise gidip Eskişehir'deki nadir toprak elementlerini verme karşılığında kendisine desteğin taahhüdünün peşindedir
  • Tercüman Gazetesi
  • Politika
  • Özgür Özel: Erdoğan, Oval Ofise gidip Eskişehir'deki nadir toprak elementlerini verme karşılığında kendisine desteğin taahhüdünün peşindedir

Özgür Özel: Erdoğan, Oval Ofise gidip Eskişehir'deki nadir toprak elementlerini verme karşılığında kendisine desteğin taahhüdünün peşindedir

ABONE OL
19 Ekim 2025 17:39
Özgür Özel: Erdoğan, Oval Ofise gidip Eskişehir'deki nadir toprak elementlerini verme karşılığında kendisine desteğin taahhüdünün peşindedir
0

BEĞENDİM

ABONE OL

CHP lideri Özgür Özel, 39. İstanbul Olağan İl Kongresi’nde konuşuyor.

Özel’in konuşmalarından satır başları şu şekilde:

“Birileri halen daha asliye hukuk mahkemelerinin kapısında, bu kurultayı durdurmanın umudunda, birileri AKP’nin yargısından koltuk dilenirken, Recep Tayyip Erdoğan’ın artık siyaset üretemediği yerde bizi yenmek AKP yargı kollarına kaldırysa vallahi onları da yeneceğiz!

Onlar buraya Siirt üçlemesinden geldiler. Erdoğan da Ekrem Başkan gibi İBB Başkanıydı. Erdoğan da suçlanıyor, yargılanıyordu. Bir farkla onun kapısına sabah 6’da polis gelmedi. Bir gün gözaltına alınmadı. Yargılanması tutuksuz gerçekleşti. Cezası kesinleşince konvoyla gitti yattı, içeride şiir albümü çıkardı.

Kendine yapılmayan muameleyi yapan, gözaltı yapan, iddianame kesinleşmeden sesinden korkan Erdoğan büyük bir korku ve savrulma içindedir. Onun cezayı aldığı Siirt’te okuduğu bir şiirdir. O gün de bunu doğru bulmamıştık.

Sayın Deniz Baykal’ın desteği ile suç olmaktan çıkarılmış, anayasa değişmiştir. Ancak her şeyin başladığı o şiiri Siirt medydanında okuyan, sonra anayasa değiştirilen Siirt’teki CHP’nin ve AKP’nin vekillerinin istifa etmesiyle seçimlerin yenilendiği ve milletvekili olduğu sonra da başbakan olduğu bir kişiden bahsediyoruz. Cesaretiyle değil sinsiliğiyle yükselen Kenan Evren’in önünde iliklemek için üçüncü düğmeyi arayan ama gücü eline geçirince kimsenin gözünün yaşına bakmayan bir kişiden bahsediyoruz. O neyi göze aldıysa biz fazlasını yapacağız asla teslim olmayacağız.

Partide kırgınlık yaratmamaya ilk kararı verenler bizleriz. Biz CHP’yi zafiyete uğratacak, kimseyi üzecek, itecek kakacak hiçbir şey yapmadık, bundan sonra da yapmayacağız. Özgür Başkan İstanbul2da 26 belediyeyi almayı hedeflerken ona gülenler vardı. Biz 47 yıl sabrettik. 47 yıl boyunca CHP 2. parti olmuş ama suçu hep kendinde aramıştı. Siyasetin dışına çıkmak bir yana15 Temmuz’da bile etle tırnak oldukları, cübbesini giydirdikleri, apoletlerini doldurdukları iktidar partisine darbe yaparken, biz milletin Meclis’ini açmanın derdindeydik. Yerel seçimden sonra seçmenlere saygımızdan, şehit cenazelerine saygımızdan, biz normalleşelim derken onlar biz kutuplaşmadan besleniriz diyerek ülkeyi bugünkü noktaya sürüklediler. SGK borçları üzerinden CHP’li belediyeleri silkeleyin diyenler, İmamoğlu’nun helal diplomasını iptal edenler, ertesi sabah başlayacağı kötülüğe bir gün önceden istikamet verenler…

Kadın kollarına, gençlik kollarına değil, yargı kolllarına güvenen birisinin başlattığı bir sürecin tam içindeyiz. Onlar gücü yettiği generallerde, yargıda, yurtdışında Washinton’da arasın, CHP gücünü mücadeleden, ahlaktan, emekten alır. Bu yüzden bir tarafta iktidarını sürdürmek için kavgaya muhtaç olanlar, bir tarafta sokaktaki yoksulun ekmek kavgasını sürenler var!

Yapılan baba evi CHP’ye saygısızlık olarak gören, mücadele eden vatandaşlarımızın önünde saygıyla eğiliyorum.

Kendi iktidarını Amerika’da arayan, oradaki otokrattan meşruiyet devşirmeye çalışan bir yere savrulmuştur. O yüzden ABD Başkanı Trump’ın kapısında… Gitmeden önce İstanbul’da, Trump’ın oğluyla ne konuşuyorsun? Biliyordum konuştuğunu ve inkar edemediler. Trump oyunu açık oynuyor. Bunlara ‘sizde olmayan şey, bizde var demiş.’ Kimden duyuyorum? Amerika’nın Türkiye’deki Büyükelçisinden. Diyor ki, ‘Trump akıllı, benim aklıma gelmemiştir. Erdoğan’a olmayanı veriyor, her şeyi alıyor.’ Bu lafları bu kulaklar duydu, Türkiye duydu.

Dünya bundan sonraki çağda büyük mucizelerin, küçük elementlerle yaşandığı bir sürece girdi. Teknoloji öyle bir noktada ve doğa, öyle şeyler gizlemiş ki aşağıya,

Amerika o kadar kanın, gözyaşının içinde Ukrayna’ya gidiyor, ‘seni desteklemem için nadir elementleri bana vermen lazım’ diyor. İşte bu şartlarda Erdoğan, Oval Ofise gidip Eskişehir’deki nadir toprak elementlerini verme karşılığında kendisine desteğin taahhüdünün peşindedir. Rahatsız olduğunu biliyorum; kendi siyasi ikbalinle Türkiye’nin geleceğini Trump’la trampa ettirmeyeceğiz, asla buna izin vermeyeceğiz.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


    HIZLI YORUM YAP