ORTADOĞU’DA DERİN HEDEFLER

ORTADOĞU’DA DERİN HEDEFLER

ABONE OL
6 Nisan 2024 12:49
ORTADOĞU’DA DERİN HEDEFLER
1

BEĞENDİM

ABONE OL

XIX. yüzyılda diplomatik ve politik bir terim olarak ifade edilmeye başlanan Şark Meselesinin tarihi kökeni oldukça eskidir. Zaman ve zeminin şartlarına bağlı olarak çeşitli görünümlerde ve yerlerde ortaya çıkan ve değişik şekillerde tarif edilen Şark Meselesinin temelinde ve özünde Hıristiyan-Müslüman yani, Haç-Hilal veya Avrupa-Türk münasebetleri ve mücadelesi yatmaktadır. Tarihin her devrinde dünya hâkimiyetine oynayan, dünya siyasetine yön vermeye çalışan büyük güçler olmuştur. Bu çerçeveden bakıldığında XV. yüzyıldan beri büyük millet ve büyük güç olma şansına ve kabiliyetine sahip birkaç devlet veya millet sayılabilir. Bunlar, Anglo-Sakson dünyası içinde Anglikan İngiltere, Latin dünyasında Katolik Fransa, Slav dünyasında Ortodoks Rusya, Germen dünyasında Protestan Almanya, İslâm dünyasında ise Osmanlı Devleti yani Türklerdir.

Bu beş büyük devletin dördü de (İngiltere, Fransa, Rusya ve Almanya) tamamen hem Hıristiyan dininin hem de ayrı ayrı Hıristiyanlığın belli başlı ve farklı mezheplerinin temsilcisi durumundadırlar. Sadece Osmanlı Devleti bütünüyle İslâm dininin ve İslâm âleminin temsilcisi rolündedir. İşte Hıristiyan âleminin bu dört temsilcisi İngiltere, Fransa, Rusya, Almanya ile İslâm âleminin temsilcisi Türkler yani Osmanlı Devleti arasındaki münasebetlerin tümü “Şark Meselesi” kavramıyla ifade edilebilir.

Osmanlı Devletinin geçmişte hâkim olduğu bölgeler bugün uluslararası ilişkiler ve tarih literatüründe “Ortadoğu” olarak adlandırılmaktadır. Ortadoğu tarihi boyunca kanın akmadığı yegane dönem Türklerin bölgede hakim oldukları dönemdir. Günümüzde de “Şark Meselesi” yeni projeler ile birlikte daha büyük boyutlar içerisinde Türkiye’de ve Ortadoğu’da varlığını sürdürmektedir, yalnız bir farkla ki İngiltere yerini ve rolünü Amerika Birleşik Devletlerine bırakmıştır. Ortadoğu’da bu dönemde ortaya çıkan önemli diğer bir güç ise İsrail Devletidir.

Ortadoğu’da etkinliği her geçen gün artan Amerika bugün Yahudi sermayesi tarafından yönetilirken, İsrail ise Yahudiliğin merkez ülkesidir. Amerika’nın bugün liderliğini yaptığı Büyük Ortadoğu Projesinin gizli hedefinin ise Yahudilerce kendilerine Allah tarafından vaat edildiğine inandıkları Ortadoğu’da büyük Yahudi Devleti’nin kurulması olduğu artık gün yüzüne çıkmıştır. Vaat edilmiş topraklar yani Arz-ı Mevud’ un hudutları Tevrat’ta Nil ile Fırat nehirleri arasındaki coğrafya olarak gösterilmiştir. (Tevrat Tekvin Bâb 15)

Bugün Ortadoğu’da mevcut hassas dengeler, bu bölgede etkili olmaya çalışan yukarıda işaret edilen güçler tarafından bilerek ve isteyerek müdahale sebepleri yaratılabilecek şekilde ayarlanmaktadır. Yapay devletler, yeteneksiz idareciler, siyasi istikrarsızlıklar, petrol, etnik yapılar ve terör bu dönemde bu güçler tarafından etkin olarak kullanılmaktadır. Teknoloji, dijital ekonomi, modern silahlar ile Ortadoğu köleleştirilmektedir. Bizlere ‘’Küresel Dünya Düzeni’’ olarak sundukları aslında insanlığın öldürüldüğü ve kızıl kana boyandığı yeni dünya düzenidir.

Ortadoğu’da asıl hedef ise Müslümanlar ve Müslümanların yüzyıllarca liderliğini yapmış olan Türklerdir. Ortadoğu’da ve öz vatanımız Türkiye’de yaşananları artık ‘’Şark Meselesi’’ ve ‘’Büyük Ortadoğu Projesi’’ kapsamında değerlendirmek zamanı gelmiş hatta geçmektedir.

Dr. Tuğtigin ŞEN
Araştırmacı

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP