

Geliştirilen sistem, özel olarak tasarlanmış bir kovalent organik çerçeve (COF) ile dolaylı bir elektrokimyasal süreç kombinasyonu kullanıyor. Bu yaklaşım, sadece yüksek verimlilik sağlamakla kalmıyor aynı zamanda karmaşık kimyasal ortamlara karşı da dayanıklılık gösteriyor. Özellikle sodyum iyonları ve organik katkı maddelerinin bulunduğu gerçek atık sularda sistem, uranyum geri kazanımını yüzde 85’in üzerinde sürdürebiliyor.
Araştırmada öne çıkan yenilik, çift işlevli bir elektrot tasarımı. Karbon kumaş destek üzerine doğrudan büyütülen COF elektrot, bağlayıcı içermeyen ve yüksek katalizör-destek entegrasyonuna sahip sağlam bir yapı sunuyor. Elektrot, özel yapısı sayesinde hidrojen peroksit üreterek uranyumun çökelmesini destekliyor ve uranyum iyonlarını seçici şekilde yakalıyor. Böylece kimyasal ve elektrokimyasal süreçler uyum içinde çalışıyor ve geri kazanım çok daha hızlı gerçekleşiyor.
Yeni yöntem, hem nükleer enerji üretiminde sürdürülebilirliği artırmayı hem de atık yönetiminde çevresel yükü azaltmayı hedefliyor. Araştırma ekibi, teknolojinin yaygın kullanıma geçebilmesi için elektrot üretimi, pH dalgalanmalarına karşı hassasiyet ve aktif bölgelerin tıkanmasının önlenmesi gibi bazı zorlukların aşılması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, makine öğrenimi destekli malzeme tasarımı, ileri voltaj kontrol stratejileri ve modüler akış sistemleri gibi geleceğe dönük yöntemler üzerinde çalışmaların devam ettiğini belirtiyor.
DÜNYA
Az önceBİLİM & TEKNOLOJİ
Az önceDÜNYA
Az önceGENEL
Az öncePOLİTİKA
Az önceYAZILAR
Az önceYAZILAR
Az önce