

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Cumhurbaşkanı’nın iki yardımcısı olsun, biri Kürt, diğeri Alevi olsun ” önerisine tepki gösterdi. Çayır, “Bizim ne gizli kast sistemimiz var ne görünen, görünmez kast sistemimiz var. Toplumsal talep oluşursa, adam da iyiyse Alevi de gelir, Kürt de gelir, Laz da gelir, Çerkez de gelir. Bunlar Türk milletin kendisidir. Bunları Türk’ün dışında tanımak veya bilmek apayrı bir aymazlıktır. Sen deli misin, divane misin, nesin? Ne dediğini bilmiyorsun. Ondan sonra dönüyorlar Lübnan örneği… Lübnan’a bakın hangi gün mutlu olmuş, hangi gün huzurlu olmuş, hangi gün barış içerisinde yaşamış? Mezhep veya etnik kökene dayalı bir yönetim Türkiye’yi böler ” dedi.
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, partisinin genel merkezinde gündeme ilişkin basın toplantısı düzenledi. Eskişehir’in Seyitgazi ilçesindeki orman yangınında hayatını kaybeden 10 görevliyi anarak konuşmasına başlayan Çayır, şunları kadyetti:
“Gönüllü olarak Eskişehir’deki yangına giden Bayram Eren Aslan, Nizami Alem Ocakları Vakfı’nın üyesi ve bizim çocuğumuzdu. Kendisi orada şehit oldu. Bugün cenazesi kaldırılacak. Gönüllü olarak giden ve orada şehit olan, ormanlarımız yanmasın, topraklarımız küle dönüşmesin diye büyük bir çaba sarf edip, bu gaye ile oraya koşan o can kardeşlerimize, ruhunu teslim etmiş bu değerli insanlara, şehitlere mekanı cennet olsun diyorum. Allah gani gani rahmet eylesin. Yakınlarına sabırlar diliyorum. Bu ülkede her sene yaz aylarında orman yangınları zuhur ediyor. Elbette sebepleri bulunabilir ve bunlar azaltılabilir. Ama şöyle bir gerçeğimiz var ki; Türkiye’de insandan daha ucuz bir şey yok. Eşya bizden pahalı. Arsa bizden pahalı. İnşaat bizden pahalı. Ne yazık ki mal, mülk, eşya insandan pahalı olduğu bir ülkede yaşamanın ızdırabını çekiyoruz.“
“Antalya’da adam suç işliyor, gönder İstanbul’a”
İktidara ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü operasyonlara tepki gösteren Çayır, “Kurmuşsunuz bir düzenek İstanbul’da. Antalya’da adam suç işliyor, gönder İstanbul’a. Maraş’ta suç işliyor, gönder İstanbul’a. Adıyaman Belediye Başkanı’nın, İstanbul’da ifade vermesinin anlaşılır bir tarafı olabilir mi? Değerli arkadaşlar bu şekilde ülke yönetilemez. Şu anda mutfaklar yangın yeri. İnsanlar nasıl geçineceğini kara kara düşünmekteler. Gelecek ile ilgili yatırım yapmak isteyen vatandaş veya iş adamı bu konuda rahat değil, güvende değil, mutlu değil ” dedi.
“İnsan avcılığı yapıyor”
Türkiye’de “itirafçı” sayısının en çok arttığı zamanların darbe dönemleri olduğunu öne süren Çayır, şunları kaydetti:
“Şu an Türkiye kısır döngünün içindedir ve Sayın Cumhurbaşkanı da bunu görecek durumda değildir. O insan avcılığı yapıyor. Karşı tarafta muhalif kim varsa takıyor peşine, bir iki de itirafçı bulmuşlar. En çok itirafçının olduğu dönemler hangisidir biliyor musunuz? Ara dönemler ve darbe dönemleridir. Herkesi zorlarlar, korkuturlar; arkadaşının, yoldaşının, ülküdaşının karşısına itirafçı diye dikmek için. Bu dönemleri yaşıyoruz. Ülkeye yazık ediliyor. Kendi saltanatları devam edebilir, rahatları devam edebilir ama millet rahat değil. Millet gerçekten zor durumda. Bu ülkede çalışan da çalışmayan da bu ülkede kendini mutlu hissetmiyor.”
“Projenin babası Amerika, anası İsrail’dir”
Çayır, iktidarın “Terörsüz Türkiye” olarak tanımladığı ikinci çözüm sürecine ve anayasa değişikliği tartışmalarına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Şu anda yapılmakta olan müzakerelerin aslı astarı nedir? Neden bu denli bu işin peşine takılıp gitmekteler? Söylüyorum ve deşifre ediyorum. Bir, sürdürülmekte olan müzakerenin temel esprisi, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bundan sonra gücü elinde tutma projesidir. Gücü ve iktidarı bırakmama projesidir. Terörsüz Türkiye… Silahlar bırakılıyormuş. Tiyatrolar peş peşine geliyor. İki- üç günde bir dağın birinde teröristler silah bırakacakmış. En nihayetinde Kandil’e gidecekler. Orada bir tiyatro ile silah bırakacaklarmış. Milletle dalga geçiyorlar. Peki soruyorum buradan. Bu ‘Terörsüz Türkiye’ dediğiniz projenin mimarı siz misiniz? Bunu kim sizin kulağınıza üfledi? Kimler size öğütledi? Hadi çıkın da adam gibi söyleyin. Yine deşifre ediyorum. Bu projenin babası Amerika, anası İsrail’dir. Oğlunu da söylemeye gerek yok. Kızını da söylemeye gerek yok. Bu projenin, yani PKK’yla müzakere projesi, teröristle oturup anlaşma projesi, bunu anayasaya dönüştürme projesi, yasaları değiştirme projesi, nihayetinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde günah komisyonu oluşturma projesinin temel babası Amerika, anası İsrail, çocuklarını siz söyleyin.“
“Türk milletinin kaderi hiçbir şeyle takas edilemez”
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulması öngörülen çözüm sürecine ilişkin komisyon ile ilgili CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e çağrıda bulunan Çayır, “CHP’yi hukuk eliyle darmadağın ettiler ve etmeye devam edecekler. Sonra dönüp günah komisyonuna sokacaklar. Nihayetinde anayasa değişikliğinde takas teklif edecekler. ‘Çıkaralım insanlarınızı siz de bu projeye destek verin’ diye. Saygıdeğer Genel Başkanları olan Özgür Özel Bey’e buradan sesleniyorum: Bu oyuna gelmeyin. Bu, Türk milletinin istikbaliyle ilgili bir konudur. Kaderidir. Türk milletinin kaderi hiçbir şeyle takas edilemez ” dedi.
“Pınarın başına geldiğinizde dudaklarınız çatlarken su bulamazsınız”
İktidarın yargıya müdahale ettiğini öne süren Çayır, şöyle konuştu:
“Türkiye’de tutukluk sürelerinin çok uzadığını, tutukluluğun bir tedbir olduğunu, ‘her geleni hemen tutukla at içeri’ denmenin hukukla alakası olmadığını buradan ifade etmek istiyorum. İnsanlar suç işler, işlemez, size göre işler, öbürüne göre işlemez. Şu yargıdan elinizi çekin. Hukuk öyle bir ilaç ki, bir gün hasta olduğunuzda ihtiyaç duyduğunuzda yanı başınızda görmek istersiniz, sizi savunur görmek istersiniz. O sebeple öyle bir hassasiyetiniz olmalı ki ona sahip çıkmak, onu yaşatmak üzere bir yolunuz, yordamınız olmalı. ‘Nasıl olsa ben düşmem, nasıl olsa ben güçlüyüm, ben nasıl olsa korunaklıyım’ diyebilirsiniz. Ama kendinize o kadar da güvenmeyin. Zaman değişir, devran değişir, hal değişir, ihtiyaç hissedersiniz. Pınarın başına geldiğinizde dudaklarınız çatlarken su bulamazsınız. Onun için pınarı kurutmayın.”
“Mezhep veya etnik kökene dayalı bir yönetim Türkiye’yi böler”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “Cumhurbaşkanı’nın iki yardımcısı olsun, biri Kürt, diğeri Alevi olsun ” sözlerine tepki gösteren Çayır, şunları kaydetti:
“Sayın Bahçeli’yi son zamanlarda anlamak için çok farklı algıların, farklı antenlerin olması lazım. Bir antenle, iki antenle, üç antenle Sayın Devlet Bey’i anlamak gerçekten güç. Bir bakıyorsunuz kim üflediyse kulağına… Kendi aklı değil. Ben kendi aklı olduğunu düşünmüyorum çünkü biliyorum o aklı. Bana kızıyorlar, kızmayın kardeşim. Bizim ülkücüler, milliyetçiler kızmayın. Doğruyu söylüyorum. Hiç kimse; Remzi Çayır, Devlet Bey, bir başkası Türk milletinden ve Türk milliyetçiliğinden ve bu vatandan üstün değildir.
Deli misiniz siz? Yanlışsa yanlış deyin. ‘İlla da lider sadakatimizdir, lider ne derse o olur’. O ne ya? İtikadı parçalar bu düşünce. Bayram değil, seyran değil enişte konuşuyor. Ne konuşuyor? ‘Bundan sonra cumhurbaşkanının iki tane yardımcısı olsun, birisi Alevi olsun, biri Kürt olsun’. Kürt’ün de Alevi’nin de böyle bir talebi var mı kardeşim?
Bu toplumda yukarı çıkışlarda geçen hafta söyledim. Bizim ne gizli kast sistemimiz var, ne görünen, görünmez kast sistemimiz var. Toplumsal talep oluşursa, adam da iyiyse Alevi de gelir, Kürt de gelir, Laz da gelir, Çerkez de gelir. Bunlar Türk milletin kendisidir. Bunları Türk’ün dışında tanımak veya bilmek apayrı bir aymazlıktır. Sen deli misin, divane misin, nesin? Ne dediğini bilmiyorsun.
Ondan sonra dönüyorlar Lübnan örneği… Lübnan’a bakın hangi gün mutlu olmuş, hangi gün huzurlu olmuş, hangi gün barış içerisinde yaşamış? Her gün anarşi, belirsizlik, umutsuzluk, kaos… Bunu mu öneriyorsun? Mezhep veya etnik kökene dayalı bir yönetim Türkiye’yi böler.”
POLİTİKA
Az önceGENEL
Az önceGENEL
Az önceEKONOMİ
Az önceDÜNYA
Az önceDÜNYA
Az önceSPOR
Az önce