

Tarımın Türkiye açısından yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda stratejik bir sektör olduğuna dikkat çeken Durgun, küresel iklim değişikliği, artan kuraklık riski ve dünya nüfusundaki hızlı artışın, sürdürülebilir gıda arzını her zamankinden daha kritik hale getirdiğini vurguladı. Örtü altı tarımın bu süreçte kilit rol oynadığını ifade eden Durgun, Türkiye’deki örtü altı üretiminin yaklaşık yüzde 50’sinin Antalya’da gerçekleştirildiğini hatırlattı.
Türk çiftçisinin son yıllarda ciddi ekonomik baskılarla karşı karşıya kaldığını dile getiren Durgun, artan girdi maliyetleri ve düşen ürün fiyatlarının üreticiyi zorladığını söyledi. Tedarik zincirinde yaşanan tahsilat sorunlarına da değinen Durgun, karşılıksız çekler ve ödenmeyen senetlerin hem çiftçileri hem de tarımsal girdi sağlayan firmaları mağdur ettiğini belirtti.
Yaş meyve ve sebze ihracatında sık sık gündeme gelen pestisit kalıntısı iddialarına özel bir parantez açan Durgun, bu konunun kamuoyunda bilimsel temelden uzak ve abartılı bir algıyla tartışıldığını savundu. Türkiye’de kullanılan bitki koruma ürünlerinin ruhsatlandırma süreçlerinin Avrupa Birliği ve G8 ülkeleriyle uyumlu olduğunu belirten Durgun, maksimum kalıntı limitlerinin (MRL) de AB mevzuatıyla birebir örtüştüğünü ifade etti.
İhracat yapılan ülkelerin beslenme alışkanlıkları ve tüketim miktarlarına göre farklı MRL uygulamalarının söz konusu olabildiğine dikkat çeken Durgun, aynı ürünün bir ülkede kalıntı olarak değerlendirilirken başka bir ülkede kabul edilebilir sayılabildiğini vurguladı. Avrupa Birliği’nin MRL değerlerini dönemsel olarak değiştirdiğini hatırlatan Durgun, geçmiş yıllarda bu nedenle geri bildirimlerin arttığını, ancak sonraki yıllarda bu rakamların yeniden düştüğünü söyledi.
DÜNYA
3 saat önceDÜNYA
3 saat önceDÜNYA
3 saat önceSPOR
3 saat önceSPOR
3 saat önceSPOR
3 saat önceGENEL
3 saat önce