KONFOR DÜŞKÜNLÜĞÜ

KONFOR DÜŞKÜNLÜĞÜ

ABONE OL
14 Mart 2024 22:30
KONFOR DÜŞKÜNLÜĞÜ
3

BEĞENDİM

ABONE OL

Konfor kelimesini Google’a yazınca karşınıza ilk olarak mobilya ve yatak reklamları çıkıyor. Kapitalizmin insanların rahat uyuyup uyumadıklarını umursadığını sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Gerçekte kapitalizm, parası olanların nasıl uyuduğuyla ilgileniyor ve onlara seçenekler sunuyor. Diğerlerine de ötelenmiş hayaller satıyor. İşinize gelirse…

İyi bir yatakta uyumak, iyi bir mobilyanın sunduğu konforu hissetmek önemlidir. Ancak, bu konfora sahip olmanın bir bedeli olduğunu bilerek hareket etmek gereklidir. Konfor alanlarını çeşitlendirebiliriz. Yürüyerek bir yere uzun bir sürede gitmek yerine, gideceğiniz yere bisikletle gitmek daha rahat bir imkân sunar. Toplu taşıma kullanırsanız, bisikletteki fiziksel zahmete de katlanmazsınız. Eğer hususi araç tercih ederseniz, toplu taşımadan daha da rahat bir imkân bulabilirsiniz. Uçağın, trenin bile belli kişilere hizmet eden daha konforlu bölümleri mevcuttur. Peki, bu konfora sahip olmak kötü mü? Elbette değil. İmkânınız varsa ulaşabilirsiniz. Ancak sizin sahip olduğunuz imkân ve rahata hiçbir zaman ulaşamayacak insanların ne yapacağı konusunun umursandığını da açıkçası pek düşünmüyorum.

Bu durum bana devrim öncesi Fransa’nın son kraliçesi Marie Antoinette’nin, Paris halkının ekmek dahi alamayacak kadar sefil durumda oldukları haberini aldığında, “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler.” sözünü hatırlatıyor. Konforunuz iyiyse kendi rahatını düşünen, empati yeteneğini kaybetmiş bencil insanlar olmanız işten bile değil.

Konfor alanları sadece hayatımızın görünen yüzüyle ilgili değildir elbette. Dikkat çekmek istediğim bir diğer konfor alanı da zihinsel, düşünsel, ideolojik konfordur.

Bu konfor alanı da müthiş imkanlar sunmaktadır. Türkiye ölçeğinde en konforlu ideolojik düşünsel alanlar milliyetçilik, İslamcılık ve solculuktur. Hiç kimse ideolojik konfor alanından çıkmadığı için, meselelerin çözümü noktasında da mutabık değiller. Belli bir düşünce ikliminin, ideolojik pazarın içine doğmuşsanız zahmetsiz bir zihinsel iklimin sunduğu konfor sizi bekliyor demektir. Şimdi sıra, bu söylemleri hayata geçirecek temsil makamını bulmanızda. Orada da pazar çok geniştir. Bahsettiğim kavramları Google’a yazıp, arattığınız zaman karşınızda bu fikirleri küfesine doldurmuş yapıları rahatlıkla görebilirsiniz.

Siyasal ya da dinsel ideolojiler, hayatın sosyal, toplumsal, ekonomik birçok girift meselelerinin çözümünü paket olarak sunarlar. Hatta bu o derece konfor paketi ki, bırakın ideolojinin gücünü, temsil makamındakilerin gücü bile tek başına size rahatlık ve güven sunabilir. Risksiz, zahmetsiz. Ama konfor alanınızın biraz dışına çıkıp şu sorulara cevap aramaya başladığınız andan itibaren birilerinin ve bir yerlerin rahatının bozulması kaçınılmazdır.

Mesela bir takım siyasal milliyetçiler, vatan için ölmeyi milliyetçiliğin kemali olarak sunup sadece savunma refleksi ile hareket ederler de vatan için yaşamayı niye öne çıkarıp övmezler?

Mesela bir takım siyasal İslamcılar Fırat’ın kenarında bir kurt kuzuyu kaparsa diye başlayan, adalete, hakka vurgu yapan tarihsel ve dinsel birçok retoriğe çokça yaslanırlar da ahlakı, adaleti, hakkı geçmişin sayfalarından bugüne niye taşıyamazlar?

Mesela bir takım sosyal demokrat geçinenler sürekli eşitlik, özgürlük derler de bu özgürlük ve eşitliği kendileri gibi düşünmeyenlere niye lüks görürler?

İşte ideolojik konforunuz ve bu konforunuzun temsil edildiği bir makam varsa yukarıda sıraladığım birtakım eleştirileri dile getirmeniz zordur. Eleştiri getirseniz bile bu durumdan pek hoşnut olacaklarını zannetmiyorum. Çünkü eleştiri, farklı düşünceyi zenginlik olarak değil, fitne ve ihanet kültürünün bir parçası olarak görülür. Farklı bir düşünce ve iş tutanlar için söylenmiş beylik bir söz de denildiği gibi, “Başıma icat çıkarma.”

Eğer hayata dair, geleceğe dair birtakım teklifleriniz varsa hiç zahmete girmeye, farklı düşüncelere kapılıp da zihninizi bulandırmaya, harddiskinize virüs bulaştırmanıza lüzum yok. Paket çözümler sunan zihin konforuna sahip yapıların peşine takılın, aynı iyi mobilyanın yatağın sunduğu rahatlığa sahip olursunuz. Konforun biri bedeninizi rahatlatırken, diğeri zihninizi rahatlatır. Gerçi maddi konforun sunduğu gerçekliği sorgulayabilir, test edebilirsiniz. Zihinsel ve düşünsel konforun hakikatliğini kim nasıl ortaya koyabilir, test edebilir? Konforunuzu bozma riskini göze almışsanız buyurun deneyin. Aforoz mekanizmasının nasıl işlediğini hemen görebilirsiniz.

Maddi refaha ve konfora sahip olmak için para yeterli bir araç iken, düşünsel ve zihni konfora sahip olmanız için duygusal olmanız ve o ideolojiye ve temsilcilerinize sadakatle inanmanız yeterlidir. İşte o zaman sadakatinizle orantılı olarak dünyevi nimetler ve uhrevi vaatler önünüze serilecektir. Takıl bir şeylerin peşine, rahatına bak. Mahallenden çıkıp, dolaşıp da ne bulacaksın? Tercih sizin…

Saygılarımla

Süleyman ORHUN

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP