KENDİNE TUTUNMAK

KENDİNE TUTUNMAK

Banu Balat kaleme aldı...

ABONE OL
20 Kasım 2025 09:39
KENDİNE TUTUNMAK
0

BEĞENDİM

ABONE OL

“Kendine tutunmak, sadeleşirken bulduklarına teşekkür etmektir.”

Kafamın içi bomboş bugünlerde, sanki bugüne kadar hiçbir şey öğrenmemiş, hiçbir şey bilmiyormuş gibi hissediyorum. Söylenen her şeyi anlıyorum ama sanki insanlar yabancı bir dilde konuşuyorlarmış gibi, söyledikleri pek çok şey o kadar boş ve o kadar gereksiz geliyor ki… Belki hepimiz, bir dönem geldiğinde, anladıklarımızı bile anlamsız bulduğumuz o sessiz boşluğa düşüyoruz.

Durmadan fark edilmek isteyen, kendilerini öven, kendilerini anlatmaya çalışan ne kadar da çok insan var ve inanın, aslında onları anlamak da bir o kadar kolay. Hepsinin anlatmak istediği her şeyi anlıyorum, hissediyorum ancak duymak istemiyorum. Biliyorum ki onlar da beni merak ediyor, belki de benim de kendimi anlatmamı istiyorlar ama ne tuhaftır ki artık ben kendimi hiç kimseye anlatmak istemiyorum. Belki biz de bir zamanlar anlaşılmak istedik ama şimdi, yılların, tecrübelerin ve yaşanmışlıkların süzdüğü bu dingin noktada, susmanın en güçlü dil olduğunu anlıyoruz.

Sözcüklerin yetersiz, anlaşılmaların hareketlerde, duruşta ve bedende; en önemlisi de ruhta saklı olduğunu hisseden bir yaştayım. Bu ya çok farkındalık içinde olmamdan ya da artık hiçbir şeyi umursamamamdan kaynaklanıyor olabilir çünkü insan sonunda anlıyor ki, gerçeğin ifadesi sözcüklerde değil, varoluşun kendisinde gizliymiş.

Hiçbir şeyi ve hiç kimsenin hayatını merak etmiyorum, bana gereken şey sadece samimiyet. Artık çok başka bir frekansta algılıyorum insanları, olayları, durumları ve belki de biz, bu çağın en çok samimiyete susamış insanlarıyız. Maskelerden, gösterişten ve yapay ilişkilerden arındıkça, saf hâlimizle birbirimizi daha çok özlüyoruz.

Eğer yoğun bir temponun ardından, yaş ilerledikçe, tüm büyüklerimizin vardığı yer burası ise, bizi gençken durdurmaya çalışan, yönlendirmeye çalışan büyüklerimizden haklarını helal etmelerini istiyorum çünkü o zaman anlamadığım her şeyi sanırım şimdi anlamaya başladım. Gençliğimize tutunduğumuz zamanlar oldu, emeklerimize tutunduğumuz zamanlar oldu, düşüncelerimize tutunduğumuz zamanlar oldu ama yine de olanlar oldu. Şimdi biz de gençlere bir şey anlatmaya çalıştığımızda, gözlerindeki o sabırsızlığı gördükçe kendimizi hatırlıyoruz.

Bugün geldiğim nokta sanırım kendime tutunmak ve belki de en başta kendime tutulmalıydım. Büyüklerin tecrübelerinden faydalanıp kendi geleceğimi onlarda görmeliydim. Olacak her şey olur. Olan, bunu bilir. Ben tek başıma hiçbir şeyi değiştiremiyorum çünkü değişim denen şey, önce içinde başlayıp tamamen seni sarmalı ve sonra yayılarak çoğalmalıymış. Belki de biz, içimizde başlatmadığımız hiçbir değişimi dışarıda göremediğimiz için bu kadar zorlanıyoruz. Artık kendi bütünümün bir parçası olmayan herkesi ve her şeyi hayatımdan çıkarttım. Büyük bir eleğin içinde bir sağa bir sola sallayıp, kendi özümü eledim. Üstte kalan çeri çöpü, gereksiz olan her şeyi çöpe attım. Bir de baktım ki eleğin altında sadece ben ve neredeyse hiç sayılacak bir kütle kalmış. Biz de hayatın eleğinden geçerken anlıyoruz; aslında hepimiz özümüz kadarız.

Tüm yüklerinden kurtulduğunda, o cürufta incelmiş, küçücük kalmış özüyle insanın en büyük huzuru yakaladığı günlerdeyim çünkü sadeleşmek, yalnızca bir arınma değil; ruhun kendine doğru genişlemesidir. O an, görünenle gerçeğin artık aynı olmadığı andır. Ruhumun büyüdüğünü, huzurun arttığını ve kendimi en rahatlamış hâlimde bulduğumu itiraf etmeliyim. Biliyorum ki hepimiz, fazlalıklarımızdan arındıkça büyüyor, küçülürken çoğalıyoruz. Sadeleşmek, yalnızca bir insanın değil, bir bütünün dönüşümüdür. Biz, kendi özümüzle buluşabildiğimizde dünya da sadeleşiyor. Biz, fazlalıklarımızdan arındığımızda; ilişkiler de, düşünceler de, hayat da hafifliyor. Artık bizi yoracak, yıpratacak hiçbir şeyi hayatımıza tekrar almayacak kadar akıllandık.

Elbette yaşadıkça yine birçok hata yapacağız. Bunlar olmazsa zaten yaşamanın keyfi de olmaz. Ama artık on saniyede karar vermek yerine, daha uzun süre düşüneceğiz. Anlık hevesler yerine daha derin, daha kalıcı, daha iz bırakan tecrübeler edineceğiz. Hayatta olduğumuz sürece devam eden öğrenmenin tadını çıkaracağız.

Unutmayalım, gerçek mutluluk, sadeleşmeyi başarabilenlerin kalbinde filizlenir. Hepimize farkındalık dolu günler diliyorum.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP