Kirlilik, balık ölümleri ve kötü kokuyla gündeme gelen İzmir Körfezi’ndeki incelenen kefal balıklarının yüzde 55’inde, uskumruların yüzde 50’sinde ve istavritlerin yüzde 42’sinde mikroplastik tespit edildi.
İzmir Körfezi’ndeki 11 ticari balığın sindirim sisteminde değişen oranlarda mikroplastik tespit edildi. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nden bilim insanları İzmir Körfezi’ndeki mırmır, barbun, çipura, kırlangıç, levrek, mercan, kefal, istavrit, sardalya, uskumru ve tirsi türü balıklardaki mikroplastikleri inceledi. Çalışma kapsamında incelenen balıkların sindirim sisteminde, büyüklükleri 101 ila 4 bin 901 mikrometre arasında değişen miktarlarda mikroplastik tespit edildi.
En fazla kefal ve uskumru da rastlandı
İncelenen kefal balıklarının yüzde 55’inde mikroplastik tespit edilirken, uskumruların yüzde 50’sinde, istavritlerin yüzde 42’sinde, çipuraların yüzde 41’inde, sardalyaların yüzde 39’unda, tirsilerin yüzde 38’inde, barbunların yüzde 36’sında, mercanların yüzde 33’ünde, levreklerin yüzde 30’unda, kırlangıçların yüzde 29’unda ve mırmırların yüzde 17’sinde mikroplastiğe rastlandı.
Mikroplastikler renklerine göre sıralandığında yüzde 64,9’la en yaygın renk siyah olurken, kırmızılar yüzde 10,4, maviler yüzde 9,1, yeşiller yüzde 7,8 ve beyaz renkteki mikroplastikler yüzde 6,5 oldu, yüzde 1,3 oranında da şeffaf mikroplastikler bulundu.
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü ve araştırmanın yürütücüsü Prof. Dr. Kenan Gedik, günlük hayatta herkesin çevresinde gördüğü gıda paketlerinin, poşetlerin, paketli içeceklerin, tek kullanımlık materyallerin, çeşitli mutfak malzemelerinin, oyuncak ve kumaş gibi tüm plastiklerin mikroplastiklerin kaynağını oluşturduğunu kaydetti.
Dünya genelinde her yıl yaklaşık 20 milyon ton plastik atığın denizlere bırakıldığını ve bunun büyük kısmını tek kullanımlık plastiklerin oluşturduğunu belirten Gedik, “Yapılan tahminlere göre, plastik üretiminin 2040 yılına kadar iki kat artması ve buna paralel olarak denizlerdeki plastik kirliliğinin yükselmesi bekleniyor. Bu nedenle plastik kirliliği, global ölçekte deniz yaşamını, ekosistemleri tehdit ediyor, ekolojik riskleri artırıyor.” dedi.
Balıklar mikroplastikleri ‘besin’ zannederek tüketebiliyor
Son dönemde evsel ve endüstriyel atık suların arıtılmadan deşarj edilmesinden dolayı balık ölümlerine sebep olan çevre felaketiyle gündeme gelen İzmir Körfezi’nin mikroplastik açısından fotoğrafını çekmek istediklerini anlatan Gedik, bölgede avlanan balıklarda mikroplastik birikimini ve bunların özelliklerini araştırdıklarını aktardı.
Çalışmaları sırasında İzmir Körfezi’ni tam olarak yansıtabilmek için deniz dibinde (demersal), dip üstünde (bentopelajik) ve yüzeye yakın yerlerdeki (pelajik) farklı habitatlarda yaşayan ticari balık türlerini incelediklerini ve balık türlerinde farklı miktarlarda mikroplastik tespit ettiklerini bildiren Gedik, sözlerini şöyle sürdürdü:
Balıkların suda bulunan mikroplastikleri besin zannederek tüketebildiklerine dikkati çeken Gedik, bu mikroplastiklerin balıkların sindirim yollarını tıkayabildiğini, sindirim sistemlerindeki tahribattan dolayı da besin emiliminde olumsuzluklar yaşanabildiğinin altını çizdi.
Mikroplastiklerin, yüzeylerine tutunan kirleticiler için taşıyıcı görevi görebildiklerinden bahseden Gedik, “Böylece diğer kirleticiler mikroplastikler üzerinde canlıların vücuduna taşınabilir. Mikroplastikler ebatlarından dolayı balık larvalarında tokluk hissi yaratabilir ve larvalar için çok önemli olan yeterince beslenme gerçekleşmediğinden dolayı, büyümeleri ve stoklara katılımı olumsuz etkilenebilir. Bu durum ilerleyen süreçlerde besin zincirinde dengesizliklere sebep olacağından, sürecin tüm deniz ekosistemini etkilemesi olasıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Mikroplastik nedir? İnsan sağlığına zararları nelerdir?
Mikroplastikler (MP), 5mm’den daha küçük olan ve çevre kirliliğine sebep olan, çoğunlukla petrol türevli olup suda çözünmeyen, düzgün şekilli veya şekilsiz polimerik parçacıklara verilen isimdir. Mikroplastiklerin insan sağlığına etkileri henüz net değil ancak alerji, iltihaplanma, oksidatif stres, hormonal bozukluklar ve kanser gibi hastalıklara neden olabileceği en çok araştırılan konular arasında yer alıyor.
GENEL
Az önceGENEL
Az önceGENEL
Az önceGENEL
Az önceGENEL
Az önceSPOR
Az önceGENEL
Az önce