HUZURUN ANAHTARI

HUZURUN ANAHTARI

ABONE OL
12 Kasım 2024 22:04
HUZURUN ANAHTARI
3

BEĞENDİM

ABONE OL

İnsanları gerçekten anlıyor muyuz? Ya da anlamak istiyor muyuz? Birileri ile konuşurken ne kadar samimiyiz?  Bu sorular, modern hayatın hızında ve karmaşasında biraz arka planda kalmış gibi görünüyor. Çoğu insan, anlamaktan ziyade görünmek ve fark edilmek istiyor; yüksek sesle konuşuyor, sürekli neşeliymiş gibi davranıyor. “Ben de varım, beni de görün!” dercesine, herkese varlığını belli etme çabasında. Ancak, aslında bu davranışların altında yatan gerçek sebep kendilerine olan güvensizlik olabilir mi? Kendi içlerindeki boşlukları başkalarına görünür olarak, “ben de önemliyim” diyerek doldurmaya çalışmak, var olmanın kolay bir yolu gibi görünüyor.

Bu varlık gösterişi aslında kendimizle olan gerçek bağımızı da sekteye uğratabiliyor. Dış dünyaya “ben buradayım” mesajı verme çabası içinde, kendimizi unutuyoruz. Herkesin önerilerde bulunduğu, başkalarının hayatına şekil vermeye çalıştığı bir dünyada, gerçekten kendi özümüzü koruyabilmek önemli. Bizden istenmedikçe hiç kimsenin hayatına müdahalede bulunmamamızın nesi yanlıştır? Oysa insanlar kendi hayatlarını yönetmek yerine, başkalarının hayatlarına yön vermeye kalkışıyor. Bu, belki de bireyin kendisiyle yüzleşme korkusundan kaynaklanıyor; zira kendini gerçekten tanımak, çoğu insanın kaçındığı bir çaba olabilir.

Başkalarının yanındayken ya da toplum içindeyken davranışlarımızı değiştiriyorsak, belki de kendi içimizde tam anlamıyla tamamlanmamışızdır. İnsanlar birbirinin aynasıdır; karşımızdakinin neyi görmesini istiyorsak onu yansıtırız. Ancak gerçek bizi sakladıkça, farkında olmadan doğal dengemizden de uzaklaşıyoruz. Herkes kendi gibi olsa, egolar ortadan kalksa, belki de hepimizin aradığı o anlayış ve denge kendiliğinden gelir. Ne yazık ki, henüz kendini anlamamış, kendi iç huzurunu bulamamış birinin sizi anlamasını beklemek de gerçekçi değil. Zamanla, başkalarının sizi anlaması gerektiği fikrini de bırakıyorsunuz; yalnızlaştıkça aslında kendinize yaklaşıyor, kendinizi daha iyi tanıyorsunuz. Anlatmak zorunda olmamak, anlaşılmayı beklememek özgürlüğünü yaşıyorsunuz.

Hayatı akışına bırakmanın, olayların doğal şekilde gelişmesine izin vermenin taraftarıyım. Geleceği bilme merakı, bugünümüzü kaçırmamıza sebep olmuyor mu aslında? Birçoğumuz gelecekte ne olacağını öğrenmek için kâh fal baktırıyor, kâh çeşitli kehanetlerin peşinden gidiyoruz. Oysa geleceği bilmek, bizi bugünü yaşamaktan uzaklaştırabilir. Hayatın getirdiği her şeyi, iyi ya da kötü, olduğu gibi kabul etmek, yaşananlardan ders çıkararak yola devam etmek en güzeli. Kahve falı dahi baktırmayan insanlar var ve bunun sebebi hakkınızda hiçbir fikri olmayan birinin, hayatınıza dair yönlendirmelerde bulunmasına kesinlikle tahammül edemiyor olması olabilir. Bilmediğiniz ve bilmek istemediğiniz bir süreç hakkında atılıp tutulması, ahkâm kesilmesi emin olun bazılarımızı deli ediyor. Düşünsenize, bu gelecek ile ilgili merakımızın sömürülmesi durumu, bir anlamda, bugünkü potansiyelimizi ve mutluluğumuzu da elimizden almıyor mu? Bu size de, gelecek ile ilgili karar verme veya seçim yapma hakkımıza müdahale gibi gelmiyor mu?

Geçmişe takılıp kalmak ya da geleceğe dair sürekli bir endişe taşımak yerine, bugüne odaklanmak çok daha sağlıklı ve özgürleştirici. Tabii bu, geçmişte yaşadıklarımızı unuttuğumuz ya da unutacağımız anlamına gelmesin. Yaşananlar bize bir şeyler katmışsa, bu tecrübedir ve tecrübe de birikimden ibarettir; bizi biz yapan, güçlü kılan da bu birikim değil midir zaten? Yaşananlardan öğrenmek, acılarımızı anlamlandırmak ve hayatımıza kattıklarını kabul etmek önemli.

Kendimizi gerçekten tanımak, kendimizi olduğu gibi kabul etmek, huzurun da anahtarı. Kişisel özgürlüğün temeli ise hayatı olduğu gibi karşılamak, geçmişi ve geleceği bugüne taşımadan yaşamak. Hayatın bize getirdiklerini, iyi ya da kötü, kucaklayarak yaşamak ve içsel dengemizi sağlamak belki de mutluluğun en sade yolu. Gelecek ne getirirse getirsin, biz bugünü olduğumuz gibi, dolu dolu ve kendimiz olarak yaşayalım.

Banu Balat

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Tercüman Gazetesi Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.