

AİHM, 8 Temmuz 2025’te açıkladığı kararında, Demirtaş’ın Kobani Davası bağlamında tekrar tutuklanmasını “hukuki açıdan sorunlu” bulmuştu. Adalet Bakanlığı, dosyanın AİHM’in Büyük Dairesi’nde yeniden ele alınması talebinde bulunmuştu. Böylece, AİHM’in Demirtaş hakkındaki hak ihlali kararı kesinleşmiş oldu. Demirtaş’ın avukatları da AİHM’in ihlal kararının kesinleşmesinin ardından tahliye başvurusunda bulundu. AİHM’in kararının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP lideri Bahçeli, CHP lideri Özel ve Adalet Bakanı Tunç dahil birçok siyasetçiden Demirtaş’ın tahliyesi hakkında olumlu açıklamalar geldi.
“— Gerek dün Sayın Bahçeli’nin, gerekse bugün Sayın Arınç’ın yaptığı açıklamalar, Türkiye’de hukuk ve adalet anlayışının geldiği noktayı göstermesi bakımından son derece önemlidir. Baştan beri benim de itinayla üzerinde durduğum ve defalarca dile getirdiğim gibi tutukluluk cezaya dönüşmemelidir.
— Bu çerçevede, Selahattin Demirtaş, Osman Kavala, Can Atalay ve daha birçok siyasetçi, gazeteci ve düşünce insanının içinde bulundukları durum artık bir yargı sürecinden ziyade, vicdani bir mesele hâline gelmiştir. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanması bir lütuf değil, anayasal bir yükümlülüktür.
— Bir kişinin serbest bırakılması veya tutuklu kalması, bağımsız mahkemelerin kararlarıyla değil de iktidar gücünü ellerinde bulunduran siyasetçilerin talimat veya telkinleri ile oluyorsa Hukuk Devleti adına matem tutulacak zamandır.
— Sayın Bahçeli’nin bugün geldiği nokta, Sayın Arınç’ın da hatırlattığı üzere, yıllar önce ısrarla dile getirdiğimiz bir noktadır: ‘Hukukun üstünlüğü, her türlü siyasi hesaplaşmanın, ideolojik ayrışmanın ve partisel çıkarın üzerindedir.’
— Siyasi görüşleri, etnik kimlikleri veya inançları sebebiyle hiçbir vatandaşımızın hukuk önünde farklı muamele görmesi kabul edilemez. Adalet, bir kesim için değil, herkes içindir. Adalet terazisi bir kez şaşarsa, toplumun vicdanı da şaşar.
— Bugün yapılması gereken, geçmişte yaşanan haksızlıkların tekrarlanmaması; Türkiye’yi yeniden hukukun, aklın ve vicdanın rehberliğine teslim etmektir. Unutmayalım ki, adalet mülkün temelidir; temel sarsılırsa hiçbir yapı ayakta kalamaz.
— Unutmayalım ki, ‘Hukuksuz Türkiye’ algısıyla ‘Terörsüz Türkiye’ hedefine ulaşamayız.”
YAZILAR
13 saat önceGENEL
13 saat önceGENEL
13 saat önceGENEL
13 saat önceEKONOMİ
13 saat önceDÜNYA
13 saat önceDÜNYA
13 saat önce