Hurdacının Çocuğu

Hurdacının Çocuğu

Bahar Önen BÜKE kaleme aldı...

ABONE OL
23 Nisan 2025 00:06
Hurdacının Çocuğu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İçli, içli yakıcı bir hıçkırık kulaklarımda
Soğuk şehrin dar, metruk bir sokağında
Baktım ki sağıma soluma
Karanlıkta, elleri dizleri arasında
Soğuktan titriyor
Dolaşık saçları kir pas, yırtık pırtık üstü
Ayakkabıları çıplak ayaklarını terk etmeye meyil ediyor

Minik kalpten derya dertler
Buğulu mavi gözlerden süzülüyor, süzülüyor
Umudun rengi mavilik, umutsuz bakıyor

Aciz kalan ruhumla sual ettim
“Soğuk hava, merak eder annen?” dedim
Bükülen dudakları titrerken
Akıtarak derdini gözlerden, hiç silmeden
Dedi: “Terk etti annem bizi, annem yok ki.”
Utandım, utanın utanın!
Dert sandığımız, bizi ele geçirip kör eden tüm şımarık şikayetlerimizden

Annem diyor, yok diyor
Titreyen dudaklarını ısırıyor
Acısını bastırmayı nasıl da öğretmiş hayat
İşte bu yüzden naftalin kokar sokaklar
Sokaklarda çocuklar, sokağın koynunda çocuk olmadan büyüyorlar

Baban? Baban nerede?
Dedi; geçim derdinde hurda topluyor
Sığınıp metruk bir sokağın apartman arasına
“Babam beni görmesin, üzülür.” diyor
Acısına yandığım…
Ahh, acısına yandığım hurdacının çocuğu
Acısını içinde saklamayı nasıl da biliyor?

Hayat öğretiyordu yaşına ve cüssesine aldırış etmeden
Kalbi üşürken iki büklüm sokaklarda, kimsesiz, annesiz
Yıllanmış çeyiz sandığı gibi içine hapsedilmiş naftalin kokusudur özlemi!

Ahh, hurdacının en büyük serveti, bakışları buğulu mavi
Hurdacının çocuğu
Asil ve gururlu
Zır aç karnı, “Tokum.” diyor
Tok ya
Tok ya, tok
Boğazı düğüm, dudaklar büzülü ve titrek
Dudaklarda diş izleri mor
Beden de gark olmuş acı
Annesizliği onun tek açlığı!
Sana mı kaldı şimdi be çocuk, sorgulatmak vicdanı?
“Annem.” diyor, arş titriyor
“Annem.” diyor, hançerler kalbime girip çıkıyor
Sızım sızım sızlatıyor!
Kaldırımlar ağlıyor, apartman aralığında inliyor
Bir derin nefes çekiyor gökyüzü, serin rüzgar esiyor
Naftalin kokusu sararken şehri
Dudaklarını ısırıp, susuyor

Tuttum buz kesmiş ellerini
Acısından kasılmış suretinin mimikleri tebessüm bile edemiyor
Özlem hüküm sürerken ciğerlerinde
Ne adresini verebildi ne de başka kelam etti
Daha ne deseydi be? “Anne.” dedi, “Anne!”
Kim doldurur o derin boşluğu, kim merhem sürebilirdi?
Hurdacının çocuğu
Bırakıp beni hızlıca giderken
Yutkunup her ısırışında dudaklarını, ciğerime ciğerime batırırken
O buğulu mavi bakışlarında can evimden vuruldum ben
Maktulü olduğum vaktin, özlemler barındıran sokaklarında
Bastırılmış naftalin kokusudur özlemi!!
Tüm hücrelerimde hissedilen.

Duydunuz siz hiç? Naftalin kokar sokaklar
Bastırılmış özlemleri olanlar duyar
Evine sığamayanlar
Yollara düşüp arayanlar
Hasrete gark olmuşlar
Ve gözlerini yollara adayanlar
Duraklarda kalanlar… ah duraklar…
Naftalin kokar sokaklar

Ah hurdacının çocuğu
Acısına yandığım hurdacının çocuğu
Uykularına yıldızlar serilsin
Mavi gözlerin, parlak umutla bakmayı öğrenirken
Bayram gibi vuslat gelsin
Anne göğsünde, saçlarında elleri hiç eksilmesin!

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP