Hazal Kaya’dan kast ve menajer ajanslarıyla ilgili iddialara tepki

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Oyuncu Hazal Kaya, televizyon ve dijital platformlardaki birçok yapımda aynı yüzlerin oynadığı iddialarına ilişkin olarak; “Böyle dayanaksız, mesnetsiz, kanıtsız ‘öyle duyduk, zaten biliyorduk’ gibi zırvalarla böyle büyük iftiralar atamazsınız kimseye. Sırf başarılı, güzel yetenekli ve hayatı istediği gibi yaşıyor diye kadınlara bedel ödetme yarışına giremezsiniz. İlk çıkan haberin dili bile midemi bulandırıyor. Yazıklar olsun. En çok da bu taşın kendisine değmeyeceğini düşünen hemcinslerime, meslektaşlarıma” ifadelerini kullandı. 

Kast ve oyuncu menajer ajanslarıyla ilgili iddialar gündem olmuştu: Rekabet Kurumu soruşturma başlattı

Gazeteci Fuat Uğur’un TV100’de kaleme aldığı yazısının ardından Rekabet Kurumu, kast ajansı ve menajerlik alanlarında faaliyet gösteren 21 teşebbüse soruşturma açmıştı. Uğur’un yazısında televizyon ve dijital platformlarda “aynı yüzlerin” oynamasını gündeme taşımış ve sosyal medyada yazıya konu olan ajansın ID iletişim, oyuncunun da Serenay Sarıkaya olduğu öne sürülmüştü. 

İddialara tepki gösteren oyuncu Hazal Kaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

“Böyle dayanaksız, mesnetsiz, kanıtsız ‘öyle duyduk, zaten biliyorduk’ gibi zırvalarla böyle büyük iftiralar atamazsınız kimseye. Sırf başarılı, güzel yetenekli ve hayatı istediği gibi yaşıyor diye kadınlara bedel ödetme yarışına giremezsiniz. Kaldı ki rakamlarla ölçülen bir başarıdan bahsediyorum, yoksa beğenirsiniz beğenmezsiniz o sizin bileceğiniz şey; ama gerçekleri değiştiremezsiniz. Zaten niyeyse bu aşağılama, değersizleştirme, çaptan düşürme çabalarına da yalnızca kadınlar için giriyorsunuz. Yeteneksiz bulduğunuz erkek oyuncuları ‘ama yakışıklı’ diyerek; şiddet faillerini ‘ama yetenekli’ diyerek muhakkak aklıyorsunuz. Şu an bu kadınlara uygulanan şiddetin şu demek olduğunu görün: ‘istediğimiz zaman bir dedikodu ile alnına yapıştırırız etiketi.’ Hayır efendim yapıştıramazsınız. İlk çıkan haberin dili bile midemi bulandırıyor. Yazıklar olsun. En çok da bu taşın kendisine değmeyeceğini düşünen hemcinslerime, meslektaşlarıma…”