Eskişehir’de Kadın Cinayeti Davasında Tartışmalı Karar: Zerin Kılınç Davası Yargıtay’da

Eskişehir’de Kadın Cinayeti Davasında Tartışmalı Karar: Zerin Kılınç Davası Yargıtay’da

Zerin Kılıç, Eskişehir'de pencereden düşerek hayatını kaybetti. Cinayetle yargılanan erkek arkadaşı beraat etti, kararı üst mahkeme de onayladı. Dosya bu kez Yargıtay'a taşındı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da karara itiraz etti.

ABONE OL
25 Haziran 2024 05:49
Eskişehir’de Kadın Cinayeti Davasında Tartışmalı Karar: Zerin Kılınç Davası Yargıtay’da
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Emek Mahallesi’nde yaşayan Zerin Kılınç, 2022 yılı Haziran ayında, oturduğu binanın ikinci katındaki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybetti. Kılınç, kaldırıldığı Eskişehir Şehir Hastanesi’nde kurtarılamadı. İlk otopsi incelemesi, Kılınç’ın yüksekten düşmeye bağlı olarak öldüğünü belirledi. Ancak evde yapılan incelemelerde, yerde ve kapıda kan lekeleri, cam kırıkları ve kırılmış kül tablası bulundu.

Soruşturma ve Tutuklama
Olay sonrası ifadesi alınıp serbest bırakılan sevgilisi Yılmaz Sazak, 7 ay sonra yeniden gözaltına alınarak “kasten öldürme” suçlamasıyla tutuklandı. Eskişehir 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Sazak hakkında savcı, sevgilisi Zerin Kılınç’ı pencereden iterek ölümüne yol açtığı suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis talep etti.

Mahkeme Kararı ve Tepkiler
Geçen yıl Temmuz ayında görülen karar duruşmasında, mahkeme somut delil bulunmadığı gerekçesi ve “şüpheden sanık yararlanır” ilkesiyle Yılmaz Sazak’ın beraatine karar verdi. Kararda, “Sanığın üzerine atılı suçu işlediği her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı delillerle sabit görülmediğinden, ‘şüpheden sanık yararlanır’ ilkesi gözetilerek beraatine karar verildi” denildi. Ayrıca, Sazak’a “kadına karşı tehdit” suçundan 7 ay 15 gün hapis cezası verildi ve cezanın ertelenmesiyle tahliye edildi.

İstinaf ve Yargıtay Süreci
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları ve Kılınç ailesinin avukatı Ahmet Seyhan, mahkemenin kararına itiraz etti. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2’nci Ceza Dairesi, itirazı reddetti ve mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılık olmadığını belirtti.

Yargıtay’a Taşınan Dava
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin beraat kararını onamasının ardından, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı ve Kılınç ailesinin avukatı Ahmet Seyhan davayı Yargıtay’a taşıdı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da sanık Sazak’ın beraat kararına itiraz etti. Bakanlık adına dilekçe veren Avukat İlter Duman, sanığın çelişkili ifadeler verdiğini ve olay yerindeki delillerin dikkate alınmadığını belirtti.

Dilekçede şu ifadelere yer verildi:
“Sanık Yılmaz Sazak, yargılamanın çeşitli aşamalarında verdiği ifadelerde olayların gelişimine, mevcut delil durumuna göre esasa etki edecek konularda suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik çelişkili ifadeler vermiştir. Olay yerinde yırtılmış halde bulunan tişörtün sanığın anlatımdaki gibi kullanılması durumu hayatın olağan akışına aykırılığın da ötesindedir.”

Kan Lekeleri ve Deliller
Evde bulunan kan lekelerine de dikkat çekilen dilekçede, “Bir kişi camı kapatmak yerine veya camı kapatmak istememesi durumunda başka herhangi bir şeyi cam önüne koymak yerine üzerindeki tişörtü yırtıp camın önüne koyması akılla ve mantıkla izah edilecek bir durum değildir. Sanık yine burada tartışma esnasında maktulün tişörtünü yırttığını gizlemek için bu şekilde bir senaryo kurgulamıştır. Olaydan önce maktulle ciddi bir şekilde kavga etmiş ve bunun ortaya çıkmasını istememektedir. Evde bulunan kan lekelerinin damlacıklar şeklinde olduğu, dolayısıyla camın ayağa batması sonucu oluşamayacağı gerçeği ortaya çıkmıştır” denildi.

İntihar İddiası ve Mahkeme Eleştirisi
Zerin Kılınç’ın intihar etmesini gerektirecek bir durum olmadığı belirtilen dilekçede, “Maktulün düzenli bir hayatı ve bir çocuğu bulunmaktadır. Dolayısıyla intihar etmesini gerektirecek bir durum yoktur. Sanığın ifadelerinden yola çıkacak olursak, olay günü veya öncesine ilişkin bir insanın kendi yaşamına son verecek derecede bir olay yaşanmadığı görülmektedir. Bu sebeple Zerin Kılınç’ın intihar etme durumu kesinlikle akla getirilmemelidir” ifadeleri kullanıldı.

Aile ve Bakanlık İtirazları
Dilekçede, yerel mahkemenin, suçun işlendiğinin objektif olarak kanıtı olan tüm delilleri sanık lehine değerlendirdiği belirtilerek, daha etkin bir yargılama ve değerlendirme yapılması gerektiği ifade edildi. Kararın benzer olaylardaki muhtemel sanıklara cesaret verdiği ve kamu vicdanında derin yaralar açtığı vurgulandı.

Yargıtay’ın, dosyayı yeniden inceleyerek karara bağlaması bekleniyor.


En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.





HIZLI YORUM YAP