Erdoğan'dan CHP'ye: Boykottan amaçları milli markaları tehdit edip haraca bağlamak; siyasi parti mi mafya mı oldukları karıştı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Ekonomi İşleri Başkanlığı Eğitim Programı’nda yaptığı konuşmada, “Gazze’nin yeniden ayağa kaldırılması muhtemelen yıllar alacak. Olayın bir inşa bir de ihya süresi var. Türkiye’nin üzerine burada önemli bir görev düşüyor. Tabii bunu başta Amerika olmak üzere körfez ülkeleri hep birlikte görüşecek ve karara bağlayacağız” dedi. Programda yaptığı konuşmada CHP’ye de seslenen Erdoğan, tutuklanarak görevden alınan Ekrem İmamoğlu için başlatılan eylemlerde CHP lideri Özgür Özel’in yaptığı boykot çağrıları hakkında, “Boykottan amaçları milli markaları tehdit edip haraca bağlamakmış. Suç örgütleri ile haşır neşir ola ola iyice onlara benzemeye başladılar. Milletimiz artık bunları siyasi parti mi mafya mı olduğunu karıştırır oldu. Kendine destek vermeyen herkesi tetikçilerine linçleten bir siyasi parti olur mu? Sayın Özel’in yönetiminde CHP, siyasi parti kimliğini giderek kaybediyor” dedi.

Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

“Bizim prensibimiz 24 yıldır hiç değişmedi. Milletle inatlaşma olmaz. Milletin rızası hilafına iş yapılmaz. Bugüne kadar ne yaptıysak bu hassasiyetle yaptık. Başkaları gibi yukarıdan aşağıya doğru dikta eden değil, her kademede istişare eden, farklı fikirleri can kulağıyla dinleyen bir yaklaşımla hareket ettik. Biz aynı zamanda hem düşünen hem proje üreten ve uygulayan; yani sözlerini lafta ve rafta bırakmayan bir kadroyuz.

Üretim ve istihdam meselesi birçok ülkenin başını ağrıtmaya devam ediyor. Batılı ülkeler dahil pek çok yerde enflasyonun endişe kaynağı olmaktan çıktığını söyleyemeyiz. Dördüncü yılına yaklaşan Rusya-Ukrayna savaşının ekonomi ve finans piyasalarında yol açtığını tedirginliği gayet iyi biliyoruz. Amerika ve Çin arasındaki tarife gerilimi de küresel ekonomi üzerinde ilave bir baskı oluşturuyor. Türkiye olarak böyle bir atmosferde ülkemizi çatışmalardan uzak tutmaya, 6 Şubat felaketinin yaralarını sarmaya ve ekonomide belirlediğimiz hedeflere ulaşmaya çalışıyoruz.

Dün Gazze soykırımını durdurma noktasında önemli bir adım attık. Liderler olarak güçlü bir irade ortaya koyduk. İmzaladığımız dörtlü deklarasyonun barışa giden yolda yeni bir kilometre taşı olmasını ümit ediyorum. Bugün Gazze’de buruk da olsa çocukların yüzleri gülüyor. Yardım görevlileri, hamdolsun, şükür secdesi yapıyor, anneler 2 yıl sonra ilk defa çocuklarını sokağa yukarıdan bomba yağar kokusu olmadan gönderebiliyor. Sadece bunları görmek bile bizim için bahtiyarlıktır. Geride 68 bin şehit, yüz binlerce yaralı, yıkık şehirler bırakan soykırımın açtığı tahribatı ortadan kaldırmak belki de hiçbir zaman mümkün olmayacak.

Gazze’nin yeniden ayağa kaldırılması muhtemelen yıllar alacak. Olayın bir inşa bir de ihya süresi var. Türkiye’nin üzerine burada önemli bir görev düşüyor. Tabii bunu başta Amerika olmak üzere körfez ülkeleri hep birlikte görüşecek ve karara bağlayacağız. 2 yıllık acının ve zulmün ardından ateşkesin sağlanmasını çok kıymetli buluyoruz.

Türk ekonomisine çelme takmaya adeta ahdetmiş bir ana muhalefet partisi de var. Yolsuzluk operasyonları başlayınca boykot diye bir şey uydurdular. Kendilerine destek vermeyen hangi marka, şirket, basın-yayın kuruluşu varsa hepsini bu boykot torbasının içine doldurdular. Mitinglerinde markaları yuhalatmaktan hedef göstermeye kadar her şeyi yaptılar. Fakat ne yaptılarsa muvaffak olamadılar. Boykot çağrıları diğer bütün işleri gibi ellerinde patladı. Milletimiz buna prim vermedi. Boykottan amaçları milli markaları tehdit edip haraca bağlamakmış. Suç örgütleri ile haşır neşir ola ola iyice onlara benzemeye başladılar. Milletimiz artık bunları siyasi parti mi mafya mı olduğunu karıştırır oldu. Kendine destek vermeyen herkesi tetikçilerine linçleten bir siyasi parti olur mu? Sayın Özel’in yönetiminde CHP, siyasi parti kimliğini giderek kaybediyor.

Biz rakibimizin kalite ve kalibresine uygun olmasını isteriz. Temennimiz CHP’nin yaşadığı kimlik bunalımını bir an önce aşmasıdır. Kimlik bunalımının yansımalarını sadece ekonomi politikalarında değil, dış politikalarında da görüyoruz. Yabancılara kendi ülkelerini şikayet etme alışkanlığını bir türlü bırakamadılar. Güya Türkiye partisi gibi hareket edeceklerdi. CHP Genel Başkanı’nın son ziyareti kelimenin tam anlamıyla fecaat oldu. Şahsımızdan bağımsız olarak söylüyorum. Halkın oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanı’nı Batı başkentlerinde yoldaşlarına yuhalatmanın adı siyaset değildir, muhalefet etmek hiç değildir. İç siyaset ayrı, dış politika ayrıdır. Sayın Özel bunun tefrikini yapmayı öğrenemedi. Akıl hocalarını değiştirmezse korkarım hiçbir zaman da öğrenemeyecek. Umarım kendini daha fazla rezil etmeden ve ülkenin itibarına daha fazla zarar vermeden bunu öğrenme fırsatını bulur.”