Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İskender Gülle, “Burdur Gölü, yarım asırlık bir dönemde 20 metrenin üzerinde bir seviye kaybı ve alan ve hacminin yarısını kaybetmiş durumda. Çevredeki akarsu ve göllerin kuruyor olması, seviyelerinin hızlı bir şekilde düşüyor olması bize bir şeyler anlatıyor. Doğada bir şeyler yolunda gitmiyor” dedi.
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, Burdur Gölü’nün su seviyesi 1974 yılının Mayıs ayında 857.44 metre ile en yüksek seviyesine ulaştı. Ancak 2024 yılı Aralık ayında yapılan ölçümde bu rakamın 836.65 metreye kadar gerilediği belirlendi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yağış ölçümleri verilerine göre, Burdur’da 2023 yılında metrekareye 556.1 kilogram yağış düşerken, bu miktar 2024 yılında 427.5 kilogram olarak ölçüldü.
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İskender Gülle, Göller Bölgesi’ndeki kuraklıkla ilgili Burdur Gölü kıyısında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Gülle, şunları söyledi:
“Büyük göllerinin su seviyesinde çok büyük kayıplar var”
“Güzel güneşli bir günde aslında bir tezatı yaşıyoruz. Şu anda kışın ortasındayız. Bu bölgede kışın en sert geçmesi gereken, en yoğun yağış görmemiz gereken bir mevsimde, aylardayız fakat görüldüğü üzere yazdan kalma bir gün adeta ve bir ilkbahar havası yaşıyoruz.
Bu aslında bazılarımızın hoşuna gidebilir fakat çevre için, doğa için şu anda içerisinde bulunduğumuz manzara hiçte güzel bir manzara değil. Özellikle son yıllardaki normalin altında gördüğümüz yağış azalmaları başta sulak alanlar olmak üzere bütün çevreyi etkiliyor.
Göller Bölgesi’nin sulak alanları, büyük gölleri, Eğirdir Gölü, Beyşehir Gölü, Burdur Gölü’müz görüldüğü üzere su seviyesinde çok büyük kayıplar var. Özellikle Burdur Gölü açısından bakacak olursak her zaman değindiğimiz gibi yarım asırlık bir dönemde 20 metrenin üzerinde bir seviye kaybı ve alan ve hacminin yarısını kaybetmiş durumda.
“Doğada bir şeyler yolunda gitmiyor”
Bu aslında bir gösterge. Çevredeki akarsu ve göllerin kuruyor olması, seviyelerinin hızlı bir şekilde düşüyor olması bize bir şeyler anlatıyor. Doğada bir şeyler yolunda gitmiyor. Bu yolunda gitmeyen şey de; doğanın kan damarları olan hidrolojik yapı gittikçe bozuluyor. Tabi bunda doğrudan insan etkisi çok fazla.
Bu bölgede yıllardır su akarsular üzerine kurulmuş olan gereğinden fazla barajlar, göletler, yine ihtiyaçtan fazla acımasızca çekilen yeraltı suları, bizim hidrolojik yapıyı bozmamızdaki başlıca etken oldu. Fakat işte 2000’li yılların başında hissetmeye başladığımız yağış rejimindeki değişim şu anda bulunduğumuz noktada inanılmaz bir düzeye ulaştı.
Tahminlere göre bu yıl daha iyi geçmesini beklediğimiz bir kış mevsimi görüldüğü üzere henüz kış bitmedi ama şu anda her tarafın kar olması gerekiyordu. İnanılmaz derecede bir kuraklık, kış kuraklığı yaşıyoruz.”
SPOR
1 saat önceGENEL
8 saat önceGENEL
8 saat önceGENEL
8 saat önceGENEL
8 saat önceGENEL
8 saat önceGENEL
8 saat önce