Biz insanlar olarak su gibi akan zaman içinde ömrümüzü şuursuzca tüketiyoruz. Samimi bir eski okul arkadaşımdan alarak zamanında not defterime “Mutlu Olmanın Sırrı” adlı bir yazı yazmışım. Yazı, hayatın özetini ne kadar da güzel anlatıyor:
“Önce evlendiğimizde hayatın daha iyi olacağına inandırırız kendimizi. Evlendikten sonra, bir çocuğumuz doğduktan hatta ardından bir tane daha olduktan sonra hayatın daha iyi olacağına inandırırız kendimizi. Sonra çocuklar yeterince büyük olmadıkları için kızar, onlar büyüyünce daha mutlu olacağımıza inanırız. Bundan sonra ergenlik dönemlerinde çocuklarla uğraşmamız gerektiği için öfkeleniriz. Kendimize, çocuklarımız bu dönemden çıkınca daha mutlu olacağımızı, yeni bir araba alınca, güzel bir tatile çıkınca, emekli olunca, yaşantımızın dört dörtlük olacağını söyleriz. Gerçek ise şu andan daha iyi bir zaman olmadığıdır. Eğer şimdi değilse, ne zaman?… Hayatınız her zaman mücadelelerle dolu olacaktır. En iyisi bunu kabul edip her ne olursa olsun mutlu olmaya karar vermektir. Mutlu olmak için içinde bulunduğunuz andan daha iyi bir zaman olduğuna karar vermek için beklemekten vazgeçin. Mutluluk bir varış değil, bir yolculuktur. Pek çokları mutluluğu insandan daha yüksekte ararlar, bazıları da alçakta. Oysa mutluluk insanın boyu hizasındadır. Unutmayın, yarın kimseye vaat edilmemiştir.”
Şimdi 57 yaşında ve kendi tecrübelerim sonucu bu nottan yeni çıkardığım ders: Zaman hiç kimse için beklemez. Öyleyse;
Unutmayın, “YARIN KİMSEYE VAAT EDİLMEMİŞTİR.”
Bizler Türk milleti olarak mutlu olmak istiyorsak, tarihten gelen öz kültürel değerlerimizin temeli olan insana her zaman sahip çıkmalıyız. Annelerimizi, babalarımızı, eşlerimizi, çocuklarımızı, kardeşlerimizi, arkadaşlarımızı, komşularımızı, akrabalarımızı ve birbirimizi asla ihmal etmemeliyiz. Onları mutlu etmeliyiz, sevmeliyiz, gönüllerini almalıyız, ellerini tutmalıyız, dinlemeliyiz ve her daim yanlarında olduğumuzu onlara hissettirmeliyiz. İşte o zaman en mutlu millet ve en mutlu insanlar oluruz.
Haydi, bu kutsal Ramazan Bayramı’nda yeniden mutlu bir millet ve mutlu insanlar olmak için bir başlangıç yapalım. Haydi, bu Ramazan Bayramı’nda hep beraber annelerimizi, babalarımızı, eşlerimizi, çocuklarımızı, kardeşlerimizi, arkadaşlarımızı, komşularımızı, akrabalarımızı ve birbirimizi ziyaret edelim. Haydi, artık sanal değil gerçek bir bayram yapalım ve mutlu olalım.
Unutmayın, “YARIN KİMSEYE VAAT EDİLMEMİŞTİR.”
Herkesin bayramını gönül sevgisi ile kutluyorum.
Saygılarımla…
KÖŞE YAZILARI
Az önceGENEL
Az önceGENEL
Az önceGENEL
Az önceGENEL
Az önceGENEL
Az önceGENEL
Az önce