Hayat sürprizlerle dolu ve nelerin karşımıza çıkacağını tahmin etmek çoğu zaman zor. Şartlar sürekli değişiyor ve biz farkında olsak da olmasak da bu değişimler hayatımızı şekillendiriyor. Ancak kaçımız bu değişimi gerçekten hissedebiliyoruz? Değişimin farkına varabilmek ve hatta hızlandırabilmek için kaçımız düşüncemizi, içinde bulunduğumuz ortamı ve belki de çevremizdeki insanları değiştiriyoruz? Yıllardır aynı rutin içinde yaşayıp duruyorsak, büyük ihtimalle hayatın hep aynı olduğunu düşünmeye başlıyoruz. Oysa belki de sadece rutinlerimiz, çevremizdeki insanlar ya da bulunduğumuz ortam bizi bu durağanlığa itiyordur.
Mesela, zorlu bir dönem geçirdiğinizi düşünelim. Hayatın size sunduğu şartlar pek de parlak görünmüyor olabilir. Ama bu şartların değişmesiyle, yani işinizi, çevrenizi, hatta belki de yaşadığınız şehri değiştirdiğinizde, o kötü diye düşündüğünüz şeylerin aslında birer fırsat olduğunu fark etmeniz olasıdır. Yeni insanlar tanıdıkça, yeni deneyimler kazandıkça, aslında hayatın durağan ve sıkıcı olmadığını, aksine sürekli bir değişim içinde olduğunu görmeniz de muhtemeldir.
Bu yüzden bazen risk almak, alışkanlıklarımızdan kopmak ve farklı bir yöne gitmek gerekiyor. Değişim çoğu zaman korkutucu görünse ve rahatsız edici olsa da, aynı zamanda yeni kapılar açan ve hayatı daha renkli hâle getiren bir süreç. Aynı kalmak, sahip olduğumuz konfor alanında yaşamak ilk başta rahat gelse de, uzun vadede insanı yerinde saydırabilir. Oysa bir adım atıp farklı bir yöne gitmek, belki de bize hayatın farklı şekillerde de yaşanabileceğini gösterebilir. O hâlde değişim, gelişimin bir parçasıdır demek yerinde olacaktır.
Hayatın devamı boyunca değişim kaçınılmazdır. Bunu kabul edip kucakladığınızda, hayatınızın da daha anlamlı ve heyecan verici bir hâle geldiğini görebilirsiniz. Önemli olan, bu değişimden korkmak yerine onu gelişim adına bir fırsat olarak görmektir. Kimi zaman çevremizi, kimi zaman bakış açımızı, kimi zaman alışkanlıklarımızı değiştirmek bile hayatımızda bir dönüm noktası olabilir. Gerçekte asıl değişim dışarıda değil, içimizde olmalıdır. Bazı olaylara farklı bir bakış açısıyla yaklaşmak, hayatımızı kökten değiştirebilir. Örneğin, bir başarısızlık yaşadığınızda hemen pes etmek yerine bu durumu bir öğrenme fırsatı olarak görebilir, yönteminizi değiştirerek yeniden deneyebilirsiniz. Ya da her gün yaptığınız rutin işlere bıkkınlıkla değil, onları bir gelişim fırsatı olarak değerlendirerek yaklaşabilirsiniz. Zihinsel bir değişim, hayatınıza yeni bir enerji getirebilir ve pekâlâ sizi daha mutlu, daha üretken biri yapabilir.
Sonuç olarak, değişim sadece dışarıdan gelen bir durum değil; bazen bilinçli bir tercih olabilir. Korkmak ya da görmezden gelmek yerine değişimi, hayatımızı daha renkli, anlamlı ve dolu dolu yaşamak için bir fırsat olarak görmeliyiz. Zorunlu olarak veya kendi seçimimizle de olsa değişimi yaşıyorsak, sızlanıp çaresizlik hissine saplanıp kalmak yerine geleni kabul edip harekete geçmek, yenilenmenizi sağlarken belki de hiç bilmediğiniz yönlerinizi ve yeteneklerinizi de ortaya çıkarabilir. Hatta umduğunuz sonucu alamasanız bile “denedim ama olmadı” diyebilmek bence denememekten daha iyidir. Keza, deneme yolunda yaşayacağınız maceralar işin en heyecanlı ve atraksiyon dolu kısmı bile olabilir.
Belli bir hayat standardını yakalamak için çabalarken hızlıca geçen hayat, rutinlerle dolduğunda uzun ve sıkıcı gelmeye başlamışsa bu, değişimi ve gelişimi durdurduğunuz için olabilir. Yenilenmek, hareketlenmek, canlı ve aktif hissetmek adına gelecek tüm değişimlerin sizi güçlendirmesi dileğiyle.
Banu BALAT
KÖŞE YAZILARI
2 saat önceKÖŞE YAZILARI
3 saat önceGENEL
3 saat önceGENEL
3 saat önceGENEL
3 saat önceGENEL
3 saat önceGENEL
3 saat önce