

Bayraktar’ın aktardığına göre motivasyonun merkezinde artan yapay zeka işlem gücü ihtiyacının yarattığı devasa enerji talebi ile Türkiye’nin uzun vadeli enerji bağımsızlığı hedefi bulunuyor.
Girişimin adı olan TMRS, Türk tarihinin önemli kadın hükümdarlarından Tomris Hatun’dan geliyor. Tomris, ilk Türk kadın hükümdar olarak biliniyor. M.Ö. 6. yüzyılda yaşamış olan Tomris, dönemin en güçlü figürlerinden Pers Kralı Keyhüsrev’e karşı kazandığı zaferle anılıyor.
Dolayısıyla Baykar’ın Cezeri, Fergani ve Cevheri gibi tarihsel ve bilimsel figürlerden ilham alan girişim isimlendirme geleneği TMRS ile nükleer alana taşınmış durumda.
Öte yandan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama, girişimin teknik hedeflerine dair önemli bir çerçeve sunmuştu. Buna göre Baykar, 40 megavat gücünde modüler bir nükleer reaktör prototipi üzerinde çalışıyor. Bu kapasite SMR sınıfının alt segmentine işaret eden bir değer ve hem savunma hem sanayi ihtiyaçları için kullanılabilecek kompakt reaktörlere yönelik küresel trendle uyumlu ilerliyor.
Türkiye’nin enerji yol haritası da bu girişimin arka planını güçlendiriyor. Ülke, 2050’ye kadar elektrik üretiminin yüzde 10 ila 15’ini nükleer kaynaklardan karşılamayı hedefliyor. Bu kapsamda Akkuyu dahil en az üç büyük nükleer santral planlanıyor. Bu santrallerde toplamda 12 reaktörün devreye girmesi öngörülüyor.
Buna ek olarak 5 gigavatlık küçük modüler reaktör kapasitesinin kurulması da stratejik hedefler arasında yer alıyor. Türkiye, bu reaktörler özelinde Bill Gates’in girişimi TerraPower ile de görüşüyor.
Baykar’ın TMRS girişimi dediğimiz gibi henüz 1 yıllık bir ömre sahip. Türkiye’de nükleer enerji alanındaki bilgi birikimi ne yazık ki yüksek değil. Teknik kabiliyet olsa da bilgiyi üretmek zaman alan bir süreç. Dolayısıyla Baykar, öncelikle bu teknolojiyi geliştirecek insan gücünü yaratmak istiyor.
Bayraktar, enerji bağımsızlığının yeni dönemde önemli olduğuna dikkati çekerek, “Artık yapay zekadaki saniye başına yapılan işlemler konuşulduğunda ‘Ne kadar enerjin var?’ sorusu gündeme geliyor. Bu anlamda da bir girişim kurduk. Bilgi işlem gücümüz olacaksa bunun yolu nükleer enerjiden geçiyor. TEKNOFEST’te yarışma düzenliyoruz. Muazzam başvurular aldık. Amacımız, bu teknolojiyi geliştirecek insan gücünü yaratmak. En son yarışmaya 100’den fazla kardeşimiz, reaktör tasarlamak için başvurdular.” diye konuştu.
Bu adımın arkasında ise Uluğ Bey Küresel Konumlama Sistemi bulunuyor. Selçuk Bayraktar, dünyada farklı ülkelerin konumla sistemlerinin bulunduğuna dikkati çekerek, “Biz de kendi kaynaklarımızla, bir anlamda yüksek teknoloji ihracattan elde ettiğimiz kaynaklarla bu sistemleri inşa etmek adına Fergani isimli girişimimizi kurduk. Karaya hükmetmek için denizlerde, denizlere hükmetmek için göklerde ve hepsine hükmetmek için uzayda varlık göstermeniz gerekiyor. Hepsi ancak bir bütün olarak çalışabiliyorlar. Bizim küresel konumlama sistemimizin ismi Uluğ Bey olacak” dedi.
Fergani Uzay, 5 yıl içinde 100’den fazla uyduyu uzaya göndermeyi hedefliyor.
Bu arada Baykar, uzaya bağımsız çıkabilmek için fırlatma sistemleri de geliştiriyor. Bu bağlamda 50 tonluk bir fırlatma sistemi üzerindeki çalışmaların başladığı geçtiğimiz yıl açıklanmıştı.
YAZILAR
Az önceDÜNYA
Az önceDÜNYA
Az öncePOLİTİKA
Az önceDÜNYA
Az önceSPOR
Az öncePOLİTİKA
Az önce