

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin DEM Partililerin elini sıkmasının ardından PKK lideri Abdullah Öcalan’a örgütü feshetme çağrısıyla başlayan süreçte, bir diğer önerisi olan Meclis komisyonu bugün itibariyle hayata geçti. Sürecin detaylarının konuşulacağı ilk toplantı, İyi Parti hariç tüm siyasi partilerin katılımıyla bugün gerçekleşti. AKP Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül, toplantıda “ortak gelecek inşası” vurgusu yaptığı konuşmasında, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Baldıran zehiri gerekirse onu da içeriz” iradesini ortaya koydu. Gül, “Bu konuda da her türlü iradeyi büyük bir kararlılıkla, cesaretle açmaya gerekirse baldıran zehirli içmeyi ama milletimizin huzurunu koruma konusunda irademizi güçlü bir şekilde sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Toplantıya AKP’den Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, Adalet Komisyonu Başkanı ve İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel ve Adana Milletvekili Sunay Karamık katıldı.
Meclis’in tarihî anlara tanıklık ettiği süreç komisyonunun ilk toplantısında, siyasi partilerin komisyon temsilcileri, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un “toplumsal barış” mesajı verdiği konuşmasından sonra tek tek söz aldı.
AKP Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül, “Bu meclisin çatısı altında yürütülen her sağduyulu çaba milletimizin huzurunu, kardeşliğini ve birlik umudunu büyütmektedir, yükseltmektedir, yükseltecektir. Zira bugün üzerine çalıştığımız mesele sadece bir güvenlik meselesi değil, aynı zamanda bu milletin kader ortaklığına dayanan bir gelecek inşasıdır” dedi.
Komisyonun siyasi tarihi ve devlet pratiklerine önemli bir örneklik teşkil ettiğini kaydeden Gül, “Farklı siyasi partilere ve dünya görüşlerine sahip olsak da, Bu meclis çatısı altında ortak duygularla aynı amaç için bir aradayız” dedi.
Kurtuluş savaşının farklı renklerden oluşan bir milletin aynı bayrak altında kenetlendiği kardeşliğin en somut örneği olduğunu belirten Gül, “Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, Türkiye yüzyılı kapılarını işte bu kardeşliğin yüzyılı yaparak açma yönünde çok önemli bir adım olduğuna inanıyoruz. Bu yönüyle toplumsal mühendislik değil, kardeşlik ahdimizi tazeleme girişimi olarak bu meseleye bakıyoruz. Bu komisyon, bin yıldır et ve tırnak misali birbirinden kopmamış Anadolu’nun kadim birlikteliğini perçinlemenin bir merhalesidir. Bu komisyon, önümüzdeki döneme damgasını vuracak bir iradenin tezahürüdür” ifadelerini kullandı.
Gül, “Cumhurbaşkanımızın bu konuda ‘Baldıran zehiri gerekirse onu da içeriz’ diyerek ortaya koyduğu çok önemli iradeyi milletimiz çok yakından bilmektedir. Bu konuda da her türlü iradeyi büyük bir kararlılıkla, cesaretle açmaya gerekirse baldıran zehirli içmeyi ama milletimizin huzurunu koruma konusunda irademizi güçlü bir şekilde sürdüreceğiz” dedi.
Elbette atılacak adımlar var
Kürtçeye yönelik yasal engellerin kaldırılması, TRT Kürdî’nin yayın hayatına başlaması gibi geçmiş dönemde hayata geçen uygulamalardan örnekler veren Gül, “Bu coğrafyada doğan kişilerin doğuştan getirdiği bir hak olduğu için bir lütuf değil, doğuştan gelen bir hakkı teslim etme anlayışını siyasetimizin merkezi olarak görerek bunları verdik. Hepsini verdik mi, yapabildik mi elbette daha yapılacak, atılacak adımlar var. Bunları da biliyoruz, bunları da gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
İnsanımızın güvenlik ve özgürlük hakkını pazarlık konusu yapmayız
Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kardeş Türkmenler, Kürtler, Araplar bu coğrafyada, bu bölgede binlerce yıl beraber olduğumuz halkların beklentileri vardır. Hepsi Türkiye’ye bakmaktadır. Bu misyonu da bizler yerine getireceğimize inanıyoruz. Türkiye’nin demokrasi tarihinde yeni bir sayfa açılacağına inanıyorum. Demokrasimizin, ülkemizin kazanacağı bir sonuca ulaşacağız. Cumhur İttifakı olarak insanımızın güvenlik ve özgürlük hakkının asla pazarlık konusu yapmayız.
AKP’li Zorlu: Terörle mücadele sadece güvenlik politikalarının konusu değil
AKP Milletvekili Kürşad Zorlu da, “Vatandaşlarımızın temel talebi huzur ve güvenlik içinde yaşayabilmektir. Terörün bitirilmesi hususundaki ortak mutabakat devletimizin terörle mücadelede kararlılıkla tarifsiz bir duruş sergilemesini zorunlu kılmaktadır” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Toplumun her kesiminden teröre karşı yükselen bu haykırış teröre karşı bütünen mücadelenin arkasındaki en büyük güç konumundadır. Dolayısıyla bu mesele daha siyasi tartışmaların konusu yapılmamalı iç siyasetin gündelik diliyle değil, milli birlik ve beka anlayışıyla ele alınmalıdır. Nitekim terörle mücadele sadece güvenlik politikalarının konusu değil, aynı zamanda bir adalet, bir vicdan, bir gelecek kuşaklara karşı sorumluluk meselesidir.”
“Meşrulaşma değil teslimiyet, pazarlık yok”
Zorlu, silah bırakma sürecine de dikkat çekerek şu değerlendirmeleri yaptı:
“Silah bırakılması bir örgütün meşrulaşma çabası olarak kabul edilemez. Bilakis milletin birliğine kastetmiş bir yapının teslimiyeti olarak görülmelidir. Devletimiz bunu bir pazarlık konusu yapmamıştır ve bundan sonra da yapmayacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın en başından bu yana ortaya koyduğu bu kararlı ilade milletimizin vicdanında da kabul görmüştür. Bu açıdan bakıldığında silah bırakma kararını meşrulaştırma veya pazarlık aracı gibi sunma girişimlerine karşı hepimiz çok dikkatli olmalıyız.”
SPOR
Az önceSPOR
Az önceDÜNYA
Az öncePOLİTİKA
Az önceGENEL
Az önceDÜNYA
Az önceGENEL
Az önce