

Siz hiç sahibine ulaşmamış mektuplar,
Kafiyesi kafiyesine uydurulmuş şiirler biriktirdiniz mi?
Siz hiç içiniz yana yana
Bir kibritle, bir tas içinde yaktınız mı sonra?
Oturup alevinde raks eden hayallerinizin dramını izlediniz mi?
Yalnızlığın kuyularında Yusuf gibi dik,
Sabrın gücüne sığınıp
Çekilip kalbinizin Hira’sına, yaralarınızı pansuman ettiniz mi?
Sicim gibi yağan yağmura aldırış etmeden,
Nereye gittiğinizi, nereye gideceğinizi bilmeden
Atıp kendinizi şehrin koynuna
Kaybolmak istediniz mi?
Kimsecikler bilmeden, hissetmeden
Her gün çıkarken evden
Güçlü, mutlu, bir o kadar umarsız, ukala tavrı maske edindiniz mi?
Çaresizce,
Küllerinizi toplayıp
Sabrın pazılarını şişirip
Vaziyet aldınız mı darbelere?
Gözyaşlarınızı gömerken içinize,
Aşka dair tüm inisiyatiflerin ipini çektiniz mi?
Allah çektirmesin!
Allah çektirmesin!
Amansız bir hastalığa dûçâr olmak gibiymiş…
Sevdim.
Sevdim be, sevdim.
Mayınlara basa basa yürümekmiş gönlüne uzanan yollarda,
Ölümlerden ölüm beğenmekmiş… bilemedim.
Var gücümle var olma çabamın acizliğine
Sitem bile etmedim.
Pundu yok hicranın,
Kime değse kotarır içine.
Kök söktürür animallah.
Bilirim, bilirim…
Niceleri kül oldu bu dertten,
İmdat edilmez, feryadı gafletten.
Aah ulan ah, ne çekti sevdalar
Kadir kıymet bilmez ellerden!
Şah-ı merdan aşkımın inisiyatif iplerini çektiğim yerden
Beratımı beklerim.
Kâfi,
Bu garip canıma kâfi…
Zemheri yüreğinden
Beratımı beklerim.
POLİTİKA
Az önceGENEL
Az önceGENEL
Az önceEKONOMİ
Az önceDÜNYA
Az önceDÜNYA
Az önceSPOR
Az önce