ZİHİN DÜNYAMIZIN SİSLERİ…

Bırakalım da herkes istediği gibi mi yaşasın?

Hayır efendim, herkes istediği gibi değil; akıl, sağduyu, mantık ve nizam-ı âlem terazisi bakımından "olması gerektiği gibi" yaşasın.

Yeryüzündeki varlığı yüz binli yıllara dayanan insanlık ailesinin derin tecrübelere dayanan sabiteleri vardır. Boşuna çekilmedi bunca acılar. İnsanın terbiyesi için boşuna gönderilmedi bunca elçiler, feylesoflar, kitaplar, öğretiler.

Evren bir düzen içerisinde işlemektedir ve hiçbir şey başıboş bırakılmamıştır ki insan da buna dahildir. Başıboş kalan insanın yaz vakti sahil boylarında, metruk mahallerde, park ve bahçelerde, sokak aralarında, düğünlerde, trafikte… müsebbibi olduğu kaos ve curcunayı hepimiz yakından biliyoruz. Verdiği zarar bakımından başıboş insan, sokak köpeklerinden daha tehlikelidir. Aksini söyleyen gelsin de ispat etsin.

İnsanın beyninin içinde yanmayan meşale dışını aydınlatmaz. Basit bir soru ile şunun cevaplanması gerekir:
Anadan doğma üryandın sen, bir örtüye niye büründün? Bürünmeseydin kardeşim!

Ha neden; çünkü haya insanlık vasfındandır. Sen doğası gereği uzvu açıkta gezen maymun değilsin.

Karşı durulması gereken esas ilke gericiliktir. Ancak gericilik nedir? İleriye gidememektir.

İleriye gidemiyorsan geride değil misin?

İnsan yeryüzünde ilk belirdiğinde bir ağacın iki geniş yaprağıyla örtündü. Yani, "amann be giyeceğim bir şey yok ki niye örtünecekmişim ayol!" demedi. İki yaprak buldu yine örtündü.

Çağ millattan sonra milenyum. Soyunan, ilkel insana yol alandır. Bilsin ki geridedir ve gericidir. Cinsiyeti mi? Kadın yahut erkek hiç fark etmez.

Herkesin içten iteklemeli olduğu, kendi kendini disipline ettiği, nefsini hizaya getirdiği bir düzende kimse kimsenin üstünde bir baskı aracı değildir.

Kasis yolun değil yolcunun ayıbıdır.

Ne Afganistan ne İran; ne kilise raconu, ne katı
laiklik ne de derin bağnazlık.

En doğru yol orta yol; orta yol en doğru yoldur.
Fuat OSKAY