ZEHİRLENİYORUZ…
Ayla Mediha Eser kaleme aldı...
El birliğiyle abluka altına alınmış bir yaşamdan geçiyoruz. Çevremizi saran ve farkında olduğumuz ya da olmadığımız zararlı ürünlerin ve maddelerin listesi, düşündükçe giderek uzamaktadır. Yaşam kalitemizi tehdit eden bu unsurlar, ne yazık ki modern tüketim alışkanlıkları ve endüstriyel süreçlerle iç içe geçmiştir.
Gıda Sektöründe
Restoran ve hazır gıda sektöründe, lezzeti artırmak üzere bolca kullanılan Çin tuzu (Monosodyum Glutamat - MSG), bazı bireylerde sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. Yayınlanan çalışmalar, bu maddenin göğüs ağrısı, migren tipi baş ağrısı, yüzde kızarıklık, nefes darlığı, ödem ve terleme gibi yan etkilere yol açabildiğini bildirmektedir. Ayrıca, gıdaya karşı bağımlılık yaratan bir etkiye sahip olduğu da tartışılmaktadır.
İş yerleri yemekhanelerinde sıklıkla rastlanan ve ucuzluğu nedeniyle tercih edilen soya yağı gibi bitkisel yağların, kontrolsüz ve aşırı tüketimi sakıncalıdır. Ülkemizin geleneksel sağlıklı yağları olan tereyağı ve zeytinyağı, sağlığımızın temel taşıyken; bilinçli bir şekilde, toplum sağlığını bozan ürünlere yönlendirme yapılmıştır. Bu durum, ilaç ve sağlık sektörünün kapital kazancının bir oyunu hâline gelmiş, insan sağlığı ticarete dönüşen bu sisteme kurban edilmiştir.
Hazır Gıda Paketlemesi ve Zehirlenme
Yemek siparişi platformlarının ve paketli gıdaların yaygınlaşması, beraberinde ciddi riskler getirmektedir. Gıdanın paketlenmesinde kullanılan plastik kaplar ve özellikle sıcak gıdalara temas eden alüminyum folyoya sarılmış ürünler, beklerken tüketicinin zehirlenme riskini artırmaktadır.
Paketleme Malzemeleri: Alüminyumun kanserojen bir madde olduğu ve böbrek üstü bezleri dahil birçok hastalığa neden olabileceği unutulmamalıdır. Hazır gıda siparişlerinin alüminyum folyo ile servis edilmesi bu riski artırmaktadır.
Hazır Gıda Denetimi: Hazır gıdaya şartlandırılmış insanların sonunu düşünmeden tükettiği bu ürünler, sağlığı bozmaktadır. Trans yağlar (hidrojenle desteklenerek yapay olarak işlenmiş yağlar) oldukça sağlıksız ve hasta eden maddelerdir. İş yerleri yemekhaneleri ve hazır yemek sektörü, kalitesiz ve sağlığı bozan yemekler sunma konusunda yeterli denetimden geçmemektedir.
Gizli Riskler: Paketli gıdalardan olan cipsler de soya yağı ve trans yağlarla üretilmekte, ayrıca iç yüzeyi alüminyum ile kaplanmaktadır. Paket içi alüminyum kaplama, kanserojen riski taşır.
Siyah Eldiven: Gıda servisinde kullanılan siyah eldivenlerin hijyen açısından uygunluğu ve içeriğindeki potansiyel zararlar ayrıca sorgulanmalıdır.
İçecek Kapları: Zaruri olarak kullanılan plastik ve karton çay/kahve bardaklarının iç yüzeyi genellikle plastiktir ve sıcak sıvı ile temas ettiğinde kimyasal salınım riski taşır.
Pet Şişeler: İçme suyu pet şişeleri de masum değildir; mikroplastik ve kimyasal salınım potansiyeli nedeniyle dikkatle ele alınmalıdır.
Evimizdeki Kimyasal Tehlikeler
Evimizde kullanılan temizlik malzemeleri tam anlamıyla birer kimyasal bombadır. Sıvı temizleyiciler, kireç ve yağ çözücüler gibi ürünlerin reklamları, çoğu zaman cezai ehliyeti gerektirecek derecede sağlığa aykırı mesajlar içermektedir. Örneğin, “bebeklerin yerde oynarken hijyen” olduğu imajını yaratan ve zemin temizleyiciyi empoze eden reklamlar, bilmeyenin çoğunlukta olduğu insan kitlesini yanıltarak bebeklerin sağlığıyla oynanmaktadır.
Mutfak Eşyaları: Evimizde kullanılan teflon tavalar ve kesme esnasında gıdaya plastik partiküllerin karışmasına neden olabilen plastik ekmek tahtaları da sağlığımızı tehdit etmektedir.
Bozulan Ürünler: Son yıllarda sabunun ve şampuanların bile doğallığıyla oynanmış, deterjan katkılı hale gelmesi, sağlığımızın ne kadar alt bir seviyede risk altında olduğunu göstermektedir.
Ekmek: Ekmeğimizin kalitesi de sorgulanmalıdır. Organik maya ile yapılmayan ve ununun kalitesinden söz etmek mümkün olmayan “sünger” gibi ekmekler tüketmekteyiz.
Tüm bu sağlıksız maddeler zinciri düşünüldüğünde, sağlıklı yaşamak mümkün müdür? Sağlıklı yaşam için maddi koşullar da hayati öneme sahiptir. Açlık sınırının en alt seviyesini bulmuş ülke nüfusunun çoğunluğu, organik gıdaya veya sağlıklı ürünlere nasıl ulaşacaktır?
Temel sorun, insan sağlığına hizmet edecek kurum ve kuruluşların, kapitalizmin ticari kaygılarından bağımsız olarak etkin bir denetleme ve yönlendirme görevini yerine getirememesidir.
Hava Koşulları ve Kentsel İhmaller
Hava açısından nasılız? Egzoz dumanları, kış aylarında ısınmak için yakıt; havayı kirletiyor.
Bir de başka ayrıntıya değineyim: Cadde üstüne yapılan yürüyüş yolunda spor yapmak, zehirli havayı içimize çekmektir. Cadde üstündeki restoranda, kafe de yemek, içmek zararlıdır.
Tarımsal Zehirlenme
Sebze ve meyvelerin zararlı böceklerden korunması için yapılan zirai ilaçlama, denetimsiz ve sakıncalı şekilde uygulandığında gıdayı zehirli hale getirmektedir. Dış ülkelere ithal edilen ürünlerimiz, zirai zehir tespiti nedeniyle geri gönderilmektedir. Kuru yemiş ve kuru gıdalar da sakıncalı bulunmuştur.
Denetimsiz sistemde, bilinçsiz tarım sektöründe yapılan en can alıcı sorunsalı kim, nasıl önleyecektir? Bir ülkenin gıda tüzüğü kanunu yoksa, bunca hayati riski yaşatmak hangi kanuni tüzükte ve yaşam koşullarında bulunmaktadır?
Neresini düzelteceğimizi bilmediğimiz başıboşluk nereden cesaret alıyor?
Tarım ile uğraşanların bilinçli ve vicdani bir şekilde insan sağlığını koruyucu titizliği ile bir nebze olsun kimyasal sağlık bombasını önlemiş oluruz.
Sonuç Olarak;
Toplumsal dayanışma ile bu tür gıdaları almamak, yememek, kullanmamak için protesto etmeliyiz.
Sorgula... Protesto et... Kendini koru.
Sağlıklı yaşamlar diliyorum.