"Suriye’deki yıkımı düzeltmek için birçok kelepçeyi söküp atmak gerekiyor"

Suriye'de yatırımların ağır ağır hayata geçmeye başladığını söyleyen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Yıkım çok büyük. Sırf ülkedeki yıkımı düzeltmeye başlamak için uluslararası takılmış birçok kelepçeyi söküp atmanız gerekiyor" dedi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'de gerek bölge ülkelerinin gerek Avrupalı ve ABD'li ortakların yaptığı müşterek çalışmanın önemine işaret ederek, "Suriye'de yatırımların ağır ağır hayata geçmeye başladığını görüyoruz. Ama yıkım dediğim gibi çok büyük. Geri dönüşler var. Geri dönenlerin tabii istifade edeceği, yaşamını ve temel hizmetleri sağlayacağı bir alt yapıya ihtiyaç var" dedi. Bakan Fidan, TVNET canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Suriye halkının özgürleşmesiyle başlayan yeni süreçte Türkiye'nin bölge ülkeleriyle birlikte oynadığı role değinen Hakan Fidan, Gazze'de soykırımın durdurulması, ateşkesin sağlanması ve bu ateşkesin bir barış anlaşmasıyla kalıcı hale getirilmesi yolunda Türkiye'nin çabalarına işaret etti. “KIRILGAN BİR ATEŞKES ORTAMI VAR” Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere devletin bütün organlarının, Gazze konusunda yoğun bir çaba ortaya koyduğunu vurgulayan Fidan, "Elhamdülillah bir noktada ateşkes sağlandı ama bugün de gördük sürekli ihlal edilen bir ateşkesle karşı karşıyayız. Kırılgan bir ateşkes ortamı var" ifadelerini kullandı. Fidan, Türkiye'nin izlediği politikalarla olabildiğince kendi güvenlik alanını koruyan ama bölgesine istikrar veren, dostlarına, müttefiklerine de destek veren bir durumda olmayı devam ettirdiğine dikkati çekti.  Türkiye'nin bütün krizlerde aranan bir müttefik haline geldiğinin altını çizen Fidan, bu durumda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ortaya koyduğu vizyonun ve iradenin fevkalade büyük önemi olduğuna işaret etti. Fidan, ABD Başkanı Donald Trump'ın iktidara gelmesinin etkilerinin de dünya genelinde görüldüğünü kaydederek, "Avrupa-Amerika transatlantik ilişkilerinin artık seyrinin eskisi gibi olmayacağını biz sürekli söylüyorduk. Trump, artık ilk döneminde dillendirdiği konuları bu ikinci döneminde kurumsallaştırma ve pratiğe geçirme gibi bir aşamada. Buna yönelik ciddi adımlar attığını görüyoruz." dedi. “BÜTÜN BU İLİŞKİLERİN TÜRKİYE'YE YANSIMALARI OLACAK” Soğuk Savaş döneminde Rusya'ya yönelik yapılanların aynısının, farklı şekillerde Çin'e karşı yine bölgesel düzlemde Asya Pasifik'te yapılmasına yönelik bir emare olduğuna işaret eden Fidan, "Avrupa-Amerika ilişkilerinin Türkiye'ye yansıyan kısmı olacak. Avrupa-Rusya ilişkilerinin, Avrupa-Asya Pasifik, Amerika-Çin ilişkilerinin bütün bunların hepsinin Türkiye'ye bir yansıması olacak. Türkiye olarak biz bütün bu gelişmeleri, risk analizleri yaparak, hesaba katarak inşallah yolumuza devam edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu. Fidan, 2026'nın da heyecanlı, oldukça yoğun, risklere açık ama aynı zamanda fırsatlar sunan bir yıl olacağını söyleyerek, Rusya-Ukrayna Savaşı, İsrail-Filistin meselesi, İsrail'in Suriye'yi de kapsayan yayılmacılığı gibi konuların 2025'ten 2026'ya devredeceğini belirtti. "SURİYE, TÜRKİYE'NİN BİR DEVAMI ASLINDA" Bakan Fidan, Suriye'de 8 Aralık 2024'ten itibaren başlayan süreçte atılan çok adım olduğunu fakat bunun görülemediğine işaret ederek, şunları söyledi: "Problem alanı o kadar fazla ki giderilmesi gereken. Sırf ülkedeki yıkımı düzeltmeye başlamak için uluslararası takılmış birçok kelepçeyi söküp atmanız gerekiyor. Daha iki, üç gün önce Amerika'daki Sezar Yasası yeni kalktı. Sezar Yasası'yla Suriye'ye yapılan yatırımlara yasak getirilmişti Esed döneminde. İlk önce Amerika başkanlık kararnamesi çıkarttı, daha sonra bunu kendi kongresinde yasalaştırdı. Bu fevkalade önemliydi" ifadelerini kullandı. Suriye'de gerek bölge ülkelerinin gerek Avrupalı ve ABD'li ortakların yaptığı müşterek çalışmanın önemine işaret eden Fidan, "Suriye'de yatırımların ağır ağır hayata geçmeye başladığını görüyoruz. Ama yıkım dediğim gibi çok büyük. Geri dönüşler var. Geri dönenlerin tabii istifade edeceği, yaşamını ve temel hizmetleri sağlayacağı bir altyapıya ihtiyaç var" diye konuştu. Fidan, Suriye halkının kanaatli bir halk olduğuna değinerek, "Bu imkansızlıklara rağmen yeter ki canlarına bir şey olmasın. Yeter ki bir karmaşa, kaos ortamı olmasın. Buradan yollarına devam ederler" dedi. Suriye'de Türkiye'nin de yürüttüğü projeler olduğunu söyleyen Fidan, "Haritaya baktığınız zaman Suriye, Türkiye'nin bir devamı aslında, coğrafi devamı. Burada hem ticari olarak, hem ulaştırma olarak, hem bağlantısallık olarak inanılmaz derecede büyük potansiyeller var. İnşallah bunların hepsi hayata geçecek. Ama ilk önce ülkedeki dengelerin yerine oturması gerekiyor" ifadelerini kullandı. “KÜÇÜK MENFAAT ALANLARINDAN VAZGEÇMELİLER” Fidan, Suriye'de silahlı grupların bir komuta altında toplanması, ulusal orduya bağlanması konusunda en büyük fedakarlığı ve yardımı Türkiye'nin yaptığına işaret ederek, "Türkiye'nin sürekli destek verdiği muhalif güçleri ulusal orduya katılmaya doğru teşvik etmesi ve bunun hemen gerçekleşmesi, ülkedeki Esed'e karşı direniş gösteren çok farklı silahlı grupları bir komuta altında bir araya getirdi. Bu belki çok fazla takdiri yapılmamış çok önemli bir konu" ifadelerini kullandı. Bakan Fidan, silahlı grupların ulusal orduya bağlanmasına ilişkin, "Bu daha büyük maslahatı ve iyiliği gözeterek insanların sahip oldukları güç alanlarından, küçük menfaat alanlarından vazgeçmesidir. Türkiye'nin bu noktadaki hem ortaya koyduğu stratejik vizyon, çerçeve hem yapıcı rol oynaması, tavsiyeleri önemli" dedi. “SURİYE'DE GÜNEY MESELESİ FEVKALEDE ÖNEMLİ” Avrupa ve ABD'de zaman zaman ortaya çıkan "mevcut yönetim Suriye'nin tamamına hakim değil" eleştirisine ilişkin olarak Fidan, şunları kaydetti: "(Suriye'nin) Bunu büyük ölçüde tamamladığını biz düşünüyoruz. SDG'nin kontrol ettiği bölgelerde şu anda sorun alanı var. Onun çözülmesi gerekiyor 10 Mart mutabakatı çerçevesinde. Bir de Güney'de, özellikle Güney meselesi fevkalade önemli. Şu anda bizim belki en büyük risk alanımız o. Güney'deki sıkıntı tek başına çok fazla büyük risk oluşturduğu için değil. O da yönetilebilir bir konu. İsrail'in ona müdahil olmasından dolayı ortaya çıkan bir risk alanı var. Bu risk alanını çok iyi yönetmek gerekiyor. Çünkü daha büyük riskleri de beraberinde getirebilir. Bu da çok yakından takip ettiğimiz bir konu." TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİ Terörsüz Türkiye sürecinin şeffaf ve iyi bir şekilde ilerlediğini söyleyen Bakan Fidan, “Özellikle toplumsal barış adına tarihi bir fırsat bizim için önemli. Bunun daha da derinleştirilmesi, ilerletilmesi, burada Cumhurbaşkanımızın büyük bir siyasi olgunluk ve liderlik göstererek bu süreci kabullenmesi ve burada hayır ve iyilik araması önemli. Bunun arkasında Meclisimizin ve halkımızın desteği var. Herkes Türkiye'den beklenen adımları ifade ediyor ama örgütün kendi adımlarına ilişkin bir ifade duyamıyoruz” dedi.
Benzer Videolar