RETRO HALİFE

Geçtiğimiz yüzyıl boyunca halifeliğin kaldırılmasının ardından geçen 100 yıl, Türkiye'nin modernleşme ve laikleşme yolculuğunda önemli bir kilometre taşı olarak kaydedildi. Bu kararın alınması, sadece Türkiye için değil, tüm İslam dünyası için çağdaşlık ve demokrasi adına bir dönüm noktasıydı. Ancak hala bazı kesimlerde, halifeliğin geri getirilmesi fikri canlılığını koruyor. Bu kesimler, sanki bir zamanlar halifelik altında yaşanan kaos ve bölünmeleri görmemiş gibi, halifeliğin birliği sağlayıcı bir güç olduğunu iddia ediyorlar. Ancak bu fikir, hem gerçeklikten hem de mantıksal tutarlılıktan oldukça uzak.

Halifeliğin tarihsel olarak İslam dünyasında neşvünema bulduğu doğrudur. Ancak bu kurumun çağdaş dünyada bir işlevi olmadığı, aksine bölünmeye ve geri kalmışlığa hizmet ettiği de bir gerçektir. Halifelik, demokratik ilkelerle bağdaşmayan, sadece belirli bir grubun çıkarlarını temsil eden bir yapıydı. Türkiye'nin bu yükten kurtulması, uluslararası alanda itibar kazanmasına, halkının hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınmasına ve modernleşme yolunda önemli adımlar atmasına olanak sağladı.

Halifeliğin kaldırılmasıyla birlikte, Türkiye gerçek anlamda kendi kaderini tayin etme gücüne kavuştu. Artık dini ve siyasi liderliği bir arada bulunduran bir yapıya mahkum değiliz. Bunun yerine, ülkenin yönetimini demokratik yollarla seçilen temsilcilerin eline bıraktık. Bu da Türkiye'nin çağdaş uygarlık seviyesine ulaşması için önemli bir adımdı.

Ancak, halifeliği geri getirmek isteyen bazı çevreler hala varlıklarını sürdürüyorlar. Bu kişiler, sanki dünyadaki diğer sorunlar çözülmüş gibi, halifeliğin yeniden tesis edilmesinin tüm sorunları çözeceğini düşünüyorlar. Ancak bu düşünce, tamamen gerçek dışı ve naif bir yaklaşımı yansıtıyor. Halifeliğin geri gelmesi, sadece geriye doğru bir adım olmakla kalmaz, aynı zamanda Türkiye'nin ve İslam dünyasının geleceğini tehlikeye atar.

Sonuç olarak, halifeliğin kaldırılmasıyla elde ettiğimiz kazanımları göz ardı etmek, tarihi bir yanılgı olur. Türkiye, cumhuriyeti ve laikliği sayesinde çağdaş bir ülke olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Halifeliğin geri dönmesi, bu yolda atılan adımları tehlikeye atar ve geriye dönüşü olmayan bir yola sürükler. Bu nedenle, halifelik artık geçmişte kaldı ve geleceğimizi şekillendirmek için cumhuriyetin ışığında ilerlemeye devam etmeliyiz. Unutmayalım ki, gerçek güç demokrasidedir, gerisi ise masal anlatmaktan ibarettir!

Sağlıcakla...
Mehmet Uygar KELEŞ