Yaşamımız boyunca ideallerimiz ve ihtiyaçlarımız için verdiğimiz emek gerçek mutluluktur ve bu mücadele sürecinde çekilen fiziksel ve ruhsal acılar, hazzın organik nüvesidir… Bazen verdiğimiz emeğin, çektiğimiz acı ve gayretin sonunda başarısız olsak bile ‘hayırlısı olsun’ temennisindeki buruk teselliyi, tevekkül içinde alıp kalbimize koyabilmektir asıl başarı ve mutluluk… Acı çekmek; düşünmek, sorgulamak, yalnızlaşmak ve nihayetinde büyümek ve olgunlaşmaktır. Acıyı bastırmaya ve yok saymaya zemin hazırlayan, sonsuz mutluluk ve haz arayışı dayatmalarına inat.
E. Heller’e göre; Şair Rilke için gerçek mutluluk öylesine köklü bir acı kabulün ürünüdür ki salt bu olumlama dahi yüksek bir mutluluk kaynağı olur. J. P. Sartre; İnsanın dünyada acı çekerek kendi özünü yarattığını düşünür, Nietzsche’ye göre; İnsanı öldürmeyen acı daha da güçlendirir… Prof. Dr. Kemal Sayar der ki; Derdin varsa varsın, yaraların kadar. Hayatın beni getirdiği yerde sadece dert var diyorsan, o derdi ve acıyı hissedecek bir rûhun olduğuna sevinmelisin, ya rûhun ölseydi? Ruhi ya da fiziksel acıyı, İslam felsefesine göre sorguladığımızda ise özetle; Kâmil insan olma yolunda, dünyevi algılarla hikmetini idrak edemeyeceğimiz bir “imtihan vesilesi” olarak tanımlandığını görürüz.
Dert ile neş’e yi seçemez olduğumuzda hissederiz yalnızca bu dünyaya ait olmadığımızı, Yaşadığımız içsel çelişki ve çatışma, acı, ıstırap, sevinç, coşku ve tutku gibi güçlü duyguları iç içe geçiren ‘Aşk’ ile idrak etmeye başlarız hayatın anlamını…
Hüznün ve acının, haz ve mutluluk ile ahibba olduğu o ilahi duyguyu aramakmış hayatın anlamı ve bu anlama binaen liyakat, adalet, birlik ve beraberlik, yardımlaşma, merhamet, sevgi vb. gibi insani değerleri hatırlamak.
Fiziksel ve ruhsal olarak emek vermeden ve acı çekmeden, konfor alanından çıkmayı reddeden, haksız kazanç, liyakatsiz makam ve mevki, sonsuz mutluluk ve sınırsız haz arayışıyla çürütülmek istenen, sorgulamadan biat eden, okumayan, düşünmeyen ve akletmeyenler, sözüm size; Rahatınızı kaçırmaya, Tevhid ve adaletin insanın hür iradesinin kalesi olduğunu, liyakatin, bilginin ve emeğin, onurlu insanların mücadelesi olduğunu hatırlatmaya geldim… Şeytan şeytanlığını yapacak, peki ya insan?
Banu SANCAK
KÖŞE YAZILARI
8 saat önceSPOR
16 saat önceSPOR
16 saat önceGENEL
16 saat önceGENEL
16 saat önceGENEL
16 saat önceGENEL
16 saat önce
yüreğinüze sağlık Banu hanım🙏🏻 yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum🙏🏻
Tebrikler Banu hanım. “Derman arar idim derdime, derdim bana derman imiş” sırrına vâkıf olmak ne güzel.
Banu hanım yüreğinize kaleminize sağlık.
Harika bir yaziydi eline sağlık Banu abla