PEYGAMBERLER DE BİRER ÖĞRETMENDİLER
Dr. Hakan Bolat kaleme aldı...
Ve öğretmen oldukları için zulüm gördüler!!!
Yani peygamberler de birer eğitimciydiler.
Aslında, “Ben Allah’ın resulüyüm, bana inanan cennete gider.” deyip hiçbir şey yapmadan evlerinde otursalar, başlarına hiçbir şey gelmeyecekti. Nitekim onlara “Valimiz ol, kralımız ol, şehri sen yönet ama sana inanmamızı isteme.” teklifleri çok olmuştur.
Ama onlar durmadılar; kapı kapı, kişi kişi, aile aile, aşiret aşiret, şehir şehir, ülke ülke anlattılar. Adaleti, özgürlüğü, insan olmayı, paylaşmayı, kula kul olmamayı, saygıyı, sevgiyi öğrettiler.
Peygamberler, en fedakâr öğretmenlerdi. Onlara savaş açanlar, aslında insanların eğitilmesine, yani eğitime savaş açmışlardı.
Elbette ki onların itibarlarını yerle bir etmek için türlü kumpaslar kurdular. Kimine “yalancı”, kimine “hırsız”, kimine “büyücü”, kimine “hain” dediler; kiminin eşini, kiminin çocuğunu bahane ederek iftiralar attılar.
Çünkü soygun düzeninin sahipleri, topluma etki eden bir liderin yüz kızartıcı bir durumu olursa itibarsızlaşacağını ve etkisinin kalmayacağını biliyorlardı. Bunu kendilerinden biliyorlardı. Devran bir dönerse, ortalığa o kadar pislik saçılacaktı ki... O yüzden kurdukları düzeni bırakamıyorlardı.
Çünkü tüm Firavunlar için en büyük tehlike; askeri gücü çok büyük olanlar değil, nüfusu en çok olanlar değil, eğitimli, donanımlı, vicdanlı, eli kalem tutan, kula kul olmayan insanlardır.