PAZARTESİ NOTLARI

Selim Günay kaleme aldı...

Kıymetli Okuyucularım,
Bu hafta sizlerle emekçi kadınların 8 Mart 1857 yılında başlayan hak arama mücadelesini ve Emniyet Teşkilatı’nda 3. yılını dolduran Emniyet Teşkilatı Sendikası’nı gündeme taşıyacağız.

8 Mart 1857: Emekçi Kadınların Yükselen Sesi
Her yıl 8 Mart, dünya genelinde Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmaktadır. Aslında bugünün kökleri, romantik bir kutlamadan çok daha derinlere, 1857’nin karanlık ve dumanlı fabrikalarına uzanıyor. O gün, New York’ta bir tekstil fabrikasında çalışan kadınlar, daha iyi çalışma koşulları, eşit ücret ve doğum izni gibi insani taleplerle greve gitmişlerdi. Bu eylem, sadece bir başlangıçtı; emekçi kadınların hakları için verdiği uzun ve çetin mücadelenin ilk kıvılcımıydı.

1857’nin şartları, günümüzden çok farklıydı. Kadınlar, toplumun her alanında olduğu gibi iş hayatında da ayrımcılığa maruz kalıyorlardı. Düşük ücretlerle, sağlıksız koşullarda, uzun saatler boyunca çalıştırılıyorlardı. Seslerini duyurmak, taleplerini dile getirmek ise neredeyse imkansızdı. Ancak 8 Mart 1857’de, o kadınlar sessizliği bozdular. Birlikte hareket ederek, haklarını aramak için ayağa kalktılar.

O günkü grev, belki de hemen sonuç vermedi. Patronlar tarafından fabrikaya kilitlenen kadınlardan 129’u yanarak feci şekilde can verdi. Emekçi kadınların kararlılığı, diğer kadınlara da ilham kaynağı oldu. Yıllar içinde, dünyanın dört bir yanında kadınlar, benzer taleplerle meydanlara indiler. Sendikalar kurdular, örgütlendiler, mücadele ettiler. Bu mücadeleler sayesinde, kadınların çalışma koşulları iyileştirildi, ücretleri arttırıldı, yasal haklar elde edildi.

Bugün, 8 Mart’ı kutlarken, o günkü emekçi kadınların cesaretini ve kararlılığını hatırlamalıyız. Onların sayesinde, bugün daha iyi koşullarda çalışabiliyor, daha fazla hakka sahip olabiliyoruz. Ancak mücadele henüz bitmedi. Hâlâ kadınlar, iş hayatında ayrımcılığa, tacize, mobbinge maruz kalabiliyorlar. Hâlâ eşit işe eşit ücret alamıyorlar.

Bu nedenle, 8 Mart sadece bir kutlama günü değil, aynı zamanda geçmişte verilen mücadeleleri hatırlamalı, günümüzdeki sorunlarla yüzleşmeli ve geleceğe yönelik hedefler belirlemeliyiz. Emekçi kadınların hakları için mücadele etmeye devam etmeli, eşitlik ve adalet için sesimizi yükseltmeliyiz. Unutmayalım ki, kadınların özgürlüğü, toplumun özgürlüğüdür.

Bu vesileyle, emek mücadelesinde hayatını kaybeden tüm emekçi kadınları rahmetle anarken, ailesi için emek ve ekmek mücadelesi veren kadınlarımıza şükranlarımı sunarım.

Emniyet Teşkilatı Sendikası 3 Yaşında
Anayasa Mahkemesi’nin 2014 yılında Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde görev yapan sivil memurlara sendika kurma, sendikalara üye olma ve yöneticisi olma hakkı tanınması ile birçok girişimde bulunulmuş ve emniyette sendikalaşma resmi olarak başlamış oldu.

Hiyerarşinin en derinden hissedildiği kurumların başında gelen Emniyet Teşkilatı’nda, 2 kişinin yan yana gelmekten çekindiği bir zamanda 7 kişi zorlukla bir araya gelerek Emniyet Teşkilatı Sendikası’nı kurdu.

“Bizi bizden başka kimse anlamaz” mottosuyla çıktıkları yolda aslında ne denli çetin ve uzun bir yola çıktıklarının farkında değillerdi. Öncelikle ismi nedeniyle kapatılma davası açıldı ve uzun mahkeme sürecinden sonra mahkeme, “Emniyet Teşkilatı Sendikası” ismini onayladı ve yasal anlamda sendikanın önünde herhangi bir hukuk engeli kalmadı.

Emniyet Teşkilatı Sendikası sahaya çıktığında gördüğü teveccüh, diğer sendikaları rahatsız etmiş, koltuklarının güvende olmadığını hissedince iftira kampanyalarını devreye sokarak Emniyet Teşkilatı Sendikası için “250 kişilik sendika”, “uzun sürmez dağılırlar” ya da “başka bir sendika ile birleşirler” gibi türlü hikayelerle yeni üye olacakların önü kesilmeye ve “güvensiz sendika” algısı yaratma çabasına giriştiler.

Her türlü iftira ve karalama kampanyasına rağmen 2024 yılını yaklaşık %300 büyüme oranı ile kapatan Emniyet Teşkilatı Sendikası, 2025 yılında Emniyet Genel Müdürlüğü’nde kurum yetkili sendikası olmaya emin adımlarla yürümektedir.

Emniyet Teşkilatı Sendikası’na bağlı Marmara Şube Başkanlığı uhdesinde olan ve halihazırda üç imparatorluğa başkentlik yapmış, dünyada 131 ülkeden daha fazla nüfusa sahip, 2 kıtayı birbirine bağlayan kadim şehir İstanbul’da, emniyette görev yapan sendika üyesi memurların yaklaşık %65’i Emniyet Teşkilatı Sendikası’nı tercih ederek en yakın sendikanın 2.5 katı üye sayısına ulaşmıştır.

15 Mayıs 1919’da işgale karşı ilk kurşunun atıldığı ve Türk milli direnişinin sembolü olan Emniyet Teşkilatı Sendikası Batı Şube Başkanlığı’nın yönetim merkezi olan İzmir ilinde, Emniyet Teşkilatı Sendikası yetkiyi perçinlemiş, sadece İzmir ilinde değil bölgede birçok ilde kurumda yetkili sendika konumuna gelmiştir.

Emniyet Teşkilatı Sendikası Anadolu Şube Başkanlığı’nın merkezi olan, Millî Mücadelenin sembol şehirlerinden, Erzurum Kongresi ile özgür ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında giden yolda ilk adımın atıldığı dadaşlar diyarı Erzurum ili, Emniyet Teşkilatı Sendikası’nın ilk yetki aldığı il olma özelliği ile de kayıtlara geçmiştir. Sadece Erzurum özelinde değil, şubeye bağlı diğer illerde de sendikanın ağırlığı hissedilmekte ve giderek artan bir teveccüh göze çarpmaktadır.

Sadece şube başkanlıkları değil, il temsilcilikleri noktasında da birçok ilde kazanımlar elde edilmiş, özellikle İl Emniyet Müdürlükleri ile sıcak, samimi ve yapıcı görüşmeler gerçekleştirilmiştir.

Kısa bir süre içerisinde “Kadın Komitesi Başkanlığı” kurularak sendika üyesi kadınların mücadelesi, hak arama çabaları ve çalışma şartları noktasında her zaman destek olunmuştur.

Özellikle kendisi engelli ya da ailesinde engelli yakını olan üyelerimiz arasında dayanışma kültürü oluşturmak ve destek olmak adına tüm sendikalarda olan “engelliler komisyonunu” isminden ötürü kabul etmeyerek “Engelsiz Yaşam Komitesi” kurularak farkındalık yaratılmıştır.

Üyelerinin yurtiçinde ve yurtdışında haklarının savunulması noktasında her türlü çalışmayı yürüten Emniyet Teşkilatı Sendikası; Yardımcı Hizmetler Sınıfı’nın (YHS) kaldırılması, Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavlarına dair beklentiler, emekli olan personelin ücretsiz silah taşıma ruhsatı alabilmesi ve 3600 ek gösterge mağduriyeti için TBMM çatısı altında çalışmalar yürütülmüştür.

Emniyet Teşkilatı Sendikası Genel Başkanı İsmail Okumuş, Polis Bakım ve Yardımlaşma Sandığı (POLSAN) denetleme kurulu üyeliğine seçilerek tarihte ilk kez denetleme kurulu üyeliğine bir sivil memur seçilmiştir.

Yurt içinde yapılan çalışmaların yanında yurtdışında da temaslarda bulunan Emniyet Teşkilatı Sendikası, 2024 yılı içerisinde Avrupa’da emniyet teşkilatlarında faaliyet gösteren sendikaların üye olabildiği şemsiye kuruluş olan ve Avrupa Konseyi’nde özel statüde temsil yetkisi bulunan Avrupa Polis Konfederasyonu (EUROCOP) tarafından özel olarak Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de yapılan EUROCOP yönetim kurulu toplantısına davet edilmiş, yapılan görüşmelerin ardından Kasım ayında İspanya’nın Malaga kentinde yapılan EUROCOP genel kuruluna davet edilen Emniyet Teşkilatı Sendikası, ülkemizi en güzel şekilde temsil etmiştir. Yapılan toplantılar neticesinde Emniyet Teşkilatı Sendikası’nın EUROCOP’a üyeliği için resmi prosedürlerin başlatılması kararı alınmıştır.

“Bizi bizden başka kimse anlamaz” anlayışıyla çıkılan yolda bugün Emniyet Teşkilatı Sendikası, emniyette görev yapan memurlar için bir umut olmuştur, olmaya da devam etmektedir.

Mutlu haftalar, keyifli okumalar.
Selim Günay

Benzer Videolar