NEFRET’ten FETRET’e!..

Hırsızlığın, yalanın, dolanın nasıl bir sosyal felakete dönüşeceğini anlatmak yerine "cehennem ateşi ve zebanilerini" anlatarak, dualarla beddualara önlemeye çalışıyoruz…

Çocuğumuzu,, eşimizi, kardeşimizi, ana babamızı en sevdiği ve değer verdiği şeyden mahrum bırakmakla korkutuyoruz…

Ülkemiz ve sahip olduğumuz değerler için yaşamanın kutsiyetini öğretmek/öğrenmek yerine şehadetin kutsiyetiyle ölümü tercihe zorluyoruz, gencecik nesilleri..

"İndirim Kampanyası" diyor "şimdi almazsan yarın daha pahalı alabilirsin ile, satarken korkutuyoruz…

Bugün almazsam yarın pahalanır yada bulamayabilirim ile, alırken korkutuyoruz…

"Sevgi Dini" dediğimiz İslam'ı bile "ceza ve korku" ile öğretmeye/öğrenmeye çalışıyoruz..

Göz göre göre gelen her felaketten önce/sonra Allah korusun… Amenna da, Niye korusun?..

Cennet gibi bir ülkede cenneti yaşamak yerine, cehennem korkusuyla hem ülkeyi, hem hayatı, hem kendimize hem de başkalarına cehennem ederken, Allah'ın koruması için bir sebep gösterin bana!..

Nefs ve Vicdan ikileminde, nefsin dışa, vicdanın içe doğru çalıştığının farkına varmadan içimizle dışımızla küskün, çoğu zaman da kavgalı, hayat ve ölüm arasında tercihe zorlanarak, nefret ve hasetten beslenen nefsimizi aşıp, vicdanımıza teslim olmanın tadını ve hazzını duymadan özgürce yaşadığımızı sanıyoruz…

Sevgimiz ve muhabbetimiz neden NEFRETE endeksli?
Nedir bu beynimizden gönlümüze ordan da dilimize gözümüze akseden NEFRETE aşinalığımız?

….

Gece rıhtımında sabahçı kahvesi gibi gönlüm, yıldızlardan fal bakar her gece güneşe inat!… Özleme gark olmuş tutsak sevdalarda hürriyet hayali kurmak, arada bir olsa da kanat kanat!…. İster git ister kal, ister yürü ister dur, konuş mu sus mu, gerçek mi düş mü derken geçer de zaman, Sessizlik çığlık çığlığa çökünce gönül kafesine nefes almak neyse de, geri vermek belki de en büyük sanat!

……..

NEFRET DİLİNİN her türlüsünden NEFRET EDİYORUM!..

Ama her şeye rağmen hayatı ve insanları seviyorum…

Vesselam..

Zafer Güler