Maymun Çiçeği’nde paniğe gerek yok

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), özellikle Afrika kıtasında hızla artan Maymun Çiçeği Virüsü (Mpox) vakaları nedeniyle dünya çapında acil durum ilan etti. Fiziksel temas ve enfekte hayvanlardan bulaşan bu virüs, şimdiye kadar 600'den fazla insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. **Maymun Çiçeği Virüsü'nün Kökeni ve Bulaş Yolları** Medipol Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Hüsrev Diktaş, virüsün ilk kez 1958 yılında bir maymunda tanımlandığını belirtti. "Virüsün kökeni tam olarak bilinmemekle birlikte, fare, sincap ve maymunlarda gözlemlenmiştir. İlk insan vakası ise 1970 yılında kaydedilmiş olup, 2022'de Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde büyük bir salgınla gündeme gelmiştir," dedi. Diktaş, virüsün bulaşma yollarına dair de bilgi verdi: "Yakın ten teması, yüz yüze konuşma, nefes alıp verme ve uzun süreli yakın temas, bulaş riskini artırır. Ayrıca hastaların kullandığı yatak örtüsü, havlu ve kıyafetler de bulaş kaynakları arasında. Gebelik sırasında ve doğum sonrası yakın temasla da virüs bebeğe geçebilir, bu nedenle gebelerin dikkatli olması gerekiyor." **Türkiye'deki Durum ve Önlemler** Maymun çiçeği virüsü, 2022 yılında Türkiye'de de birkaç vakada görülmüş olsa da şu an için ülkede herhangi bir vakaya rastlanmadı. Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Ülkemizde şu an için herhangi bir kısıtlama veya ek tedbir ihtiyacı bulunmamaktadır. Süreç, bilim kurulumuz ve sağlık altyapımızla titizlikle takip edilmektedir," denildi. **Hastalığın Belirtileri ve Tedavisi** Virüs, ortalama 14 günlük bir kuluçka süresine sahip olup, ateş, lenf bezlerinde şişkinlik, halsizlik ve baş ağrısı gibi belirtilerle başlayarak vücuda yayılan döküntülerle devam eder. Medipol Hastanesi'nden Dr. Rıdvan Dumlu, "Hastalık, genellikle bağışıklık sistemi normal çalışan kişilerde kendiliğinden iyileşir. Ancak, bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde ölümle sonuçlanabilir," diyerek virüsün ölümcül olmadığını, ancak dikkat gerektirdiğini vurguladı. Dumlu, "Çiçek hastalığı aşısının bu virüse karşı da koruyucu olduğu gösterildi, ancak 1980'den sonra bu aşı yapılmadığı için, bu tarihten sonra doğanlar korumasız kalmış olabilir," dedi.