KİMİN YARATTIĞI ŞEYTANA İNANIYORSUNUZ

Dr. Hakan Bolat kaleme aldı...

Allah’ın yarattığı şeytana inanmazsanız, insanların yarattığı şeytanlara inanırsınız.
Kimin yarattığı şeytana inanıyorsanız, tanrınız O’dur!

Dikkat edin!
İnsanların yarattığı şeytanlar ya masumdur ya da muktedirlerin tezgâhladığı oyunun bir parçasıdır.
Bunu ayırt etmek, “insanım” diyenlerin imtihanıdır!

Öbür dünyaya gittiğimizde,
"Getirin o taptığınız tanrıları." (Ahkaf 4) denilecek.
Ve herkes "şeytana uydum" diyecek.
Ve herkes, kimin yarattığı şeytana uyduğunu anlatacak:
Ya kendi uydurduğu şeytanlara…
Ya da muktedirlerin, çıkarlarına uygun gösterdiği şeytanlara…

Ben yanacağıma o yansın dediğiniz şeytanlar!
Amaan, birbirlerini yesinler dediğiniz şeytanlar!
Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın dediğiniz şeytanlar!
Amcanızı, dayınızı, partinizi, cemaatinizi, örgütünüzü kullanıp haklarını çalarak sırtına bastığınız şeytanlar!

Eğer işinize geliyor diye insanların yarattığı şeytanlara inanırsanız,
emin olun bu dünyada burnunuz pislikten çıkmaz.

İnsan olmak kolay mı sandınız?
İyi insan olmak kolay mı sandınız?
İmtihan kolay mı geçecek sandınız?

"Sizden önce gelenlerin durumu sizin başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi zannettiniz?" (Bakara 214)

Bu ayeti şaka mı sandınız?

Şeytanın başı;
size, Allah’ın yarattığı şeytanı unutturanlardır.

Şeytanın başı;
her türlü adaletsizliği yapıp, suçu hep başkalarına atanlardır!

Siz, böyle şeytanların ağzıyla Yusuf’u kuyudan kurtarmaya inerseniz,
kuyudan ne Yusuf çıkar,
ne de siz!


Peki Allah’ın yarattığı şeytan kim?

İnsanın hayatına anlam katacak,
insanı insan edecek,
toplumu toplum yapacak değerlerden korkutan, alıkoyan, yasaklayan, düşündürmeyen
sistemler, yönetimler, önderler…
Ve insanın kendi şahsı, yani nefsi…

İşte şeytanın ta kendisi bu!

İnsanı ilimden, bilimden, irfandan uzaklaştıranlar…
İnsanı adaletli olmaktan, adaletli davranmaktan ve adaleti savunmaktan alıkoyanlar…

İnsanı düşünmekten, sorgulamaktan, itiraz etmekten uzaklaştıranlar…
Korkutanlar, yasaklayanlar, cezalandıranlar…

İnsana her türlü günahın, haramın, suçun yollarını açık bırakıp bunları önlemek için mücadele etmeyenler,
vazifelerini yerine getirmeyenler…

İnsana Allah’ı unutturanlar,
çelişkili hayatlarıyla Allah’ı çelişkili göstermeye çalışanlar…
Allah ile Allah’ın sahibi olduğu tüm ilimleri birbirinden ayıranlar...

Şu kâinatta bilimlerin birbirinden bağımsız olmasını düşünmek mümkün mü?

Şimdi bu durumda,
Şeytanı biyolojik mi, fizyolojik mi, kimyasal mı; yoksa metafizik bir varlık olarak mı düşünebiliriz?

Mesela, Furkan Suresi 43. ayette şöyle buyuruluyor:
“Hevasını/arzusunu ilâh edineni gördün mü? Şimdi sen mi ona vekil olacaksın?”

Heva ve heves nedir?
Elle tutulur mu?
Biyolojik mi? Fizyolojik mi? Kimyasal mı? Metafizik mi?

Bu ifadeden, şeytanın;
insanın arzuları, nefsi, tercihi ve kararları olduğu anlaşılmaktadır.

Peki insanlara veya toplumlara neden sürekli birilerinin şeytan olduğu propagandası yapılıyor?
Cevabı çok net:
Düşmanlık tohumları ekmek için.

Başka bir sebebi yok.

Çünkü düşman var oldukça, insanları ve toplumları yönetmek kolaydır.
Yanlışı savunmak, çıkarı maskelemek, öfkeyi yönlendirmek çok daha kolaydır.

Yani birilerinin yanlış kararlarını,
birilerinin çıkarları için tercih etmeyle;
şeytan dediğimiz düşünce işini görüyor, yürütüyor.

Dışarıda elinizle tutabileceğiniz, gözünüzle görebileceğiniz bir şeytan aramayın!
Şeytan, sizin tercihlerinizde…


Yazıyı sesli dinlemek için:
https://www.facebook.com/share/v/1DMzCSNLnk/

Benzer Videolar