KENDİMLE KARŞILAŞMA

Bu hafta sonu Bodrum’daydım. Acele ile alınmış bir kararla ve bir anda, öyle aniden yani fazlaca düşünmeden, hatta bavul filan hazırlamadan bir sırt çantasıyla düştüm yola. Üzerine planlar yapmadan, beklentiler olmadan yapılan aktiviteler ya da seyahatler bana hep daha eğlenceli ve cazip gelir nedense. Bu sefer de öyle oldu, çok da iyi oldu. Kasım ayının ortalarında bile hala sıcak olan Bodrum havası, güneşin batmasıyla beraber içinizi hafifçe titreten nemli bir hal alıyor doğrusu.

Keyifli bir akşam yemeğinden sonra, kaldığımız yerde yakın arkadaşımın kızı sohbet arasında bize bir kitaptan bir kısım okudu. İnanın, o okurken “bunu ben yazsam aynı böyle yazardım” diye düşündüm bir an. Ertesi sabah herkes uyurken kitabı elime aldım. İlk okuduğum yazıda gözlerim büyüdü, şaşırdım. Okuduğum her cümleye adeta bayıldım, hatta o kadar ki; şaşkınlıktan ağzım açık kaldı. Bir an, o kitabı yazanın ben olduğumu sandım. Her bir kelimesi, her cümlesi, her satırı bendim çünkü. Yıllar var ki kitap okurum ve ancak inanın, bu seferki her cümlesinde ben olduğumu hissettiğim ilk kitaptı diyebilirim. Şaşırdım ve birkaç hikâyeyi okuyup bıraktım. Dışarı çıktığımızda ilk işim kitapçıya gidip kitabı satın almak oldu. Akşamı iple çektim desem yeridir. Eve döndüğümüzde bir elimde kahve, bir elimde kitapla balkonda Bodrum Kalesi manzarasına karşı okuma keyfine başladım. Kaldığım yerden okumaya devam ettikçe kâh gülümsedim, kâh kahkaha attım ve hatta yer yer gözlerim doldu. Çünkü adeta aynaya bakıyor gibiydim. Resmen kendimle karşılaştım. Ben ne hissediyorsam onu yazmıştı yazar. Benim söylemek istediklerimi söylemişti benden önce. Ne denir ki bu durumda, bilemiyorum; eline sağlık mı, yüreğine sağlık mı, kalemine sağlık mı?

Yalnız olduğuma o kadar emindim aslında ama okudukça benim gibi düşünen biri daha var dedim içim içime sığmayarak. İki gün önce bir kitap sayesinde tanıştığım yazarla gıyabında en keyif aldığım sohbetlerden birini ettim adeta. Okurken konuştum, evet arkadaş aynen öyle dedim, yok artık sen de dedim, sorularına cevaplar verdim. Ben de kendimi düşünerek kıyasladım hissettiklerimi. Yıllardır bu kadar doyurucu, bu kadar keyif alarak vakit geçirmemiştim kimseyle. Bana ayna olan yazara sonsuz teşekkürler.

Hemen bitmesin diye de yarısında bıraktım kitabı ve acele ile hissettiklerimi yazmaya koyuldum. Heyecandan unuturum diye, şimdi hissettiklerim sıcakken yazmam gerek diye düşünerek yazdım bu kez. Ancak benim, çok sevdiğim şeyleri sadece kendime saklamak gibi de garip bir huyum var işte. Mesela çok sevdiğim şarkıları herkesle dinlemem, tüketmem hemen. İçimde anılarıyla sakladığım şarkıları, gereksiz bir sohbet ortamına meze edip, o şarkının bendeki izini kirletmek ya da lekelemek istemem. O yüzden de bu kitabın adını ve yazarını da şu an burada paylaşmayacağım. Ha, merak edenler varsa bana mesaj atabilir, keyifle söylerim elbette. Nitekim artık bu kitap da kayıtlarıma, benim kendimle karşılaşma anım olarak geçti bir kere. Bu karşılaşmanın şaşkınlığını ve heyecanını ömrümce unutabileceğimi sanmıyorum. Şimdilik benden bu kadar, keyifle kitabın devamını okumaya gidiyorum. Her ne yapıyorsanız yapın, sizin de keyfiniz bol olsun.

Banu BALAT

Benzer Videolar