Gece Yarısı
Bahar Önen Büke kaleme aldı...
Sabaha karşı vuruluyorum
Beynimde çınladıkça sözlerin
Ve tüttükçe yüreğim közünden
Vuruluyorum.
Şehir suskun gecenin bir yarısı
Çınlar durur hıçkırığım,
Saklar gibi sessiz günahlarımızı.
Sen beni,
Ben beni,
Ama hep beni, her şey beni
Terk ederken düşüncelerim güzel yılları,
Bedenim kimsesizler mezarlığı.
Sigaramın son fırtı gibi çekerken içime acıyı
Suskundu şehir.
İşte bu terk edilmenin tam saati:
Kurşun sıkar alacalığı.
Vuruluyorum sabaha karşı.
Soluğumu keser gölgeler,
Buğulanır gözlerim dünlere özlemle.
İç çekişlerim hep ahlara gebe.
Etme be, eyleme,
Gözü yaşlı bulutların yüzü suyu hürmetine
Güneş doğsun penceremden.
Sus pus şehir sabaha karşı.
Aman dileniyorum kimse fark etmeden
Kahrımı.
Çekmecemde inleyen günlüğüm
Bin asıra bedel.
Bilmem ki kaç yıl daha taşır beni bu yüküm?
Sensiz geçen her günüm,
Okunuşu farklı, yazılışı farklı kelimeler gibi.
Sönerken karanlık gecemin kandili
Az beklesin musalla beni,
Az müsaade etsin ömrüm ki
Gözümde tüten kavuşmalar, arzumun son öznesi.
Bir gün daha eksiltim
Uğradıkça unutulmanın gadrine.
Sınırı yok vurulmanın ayrılık kokan bu şehirde.
Vuruldukça yokluğun ayazıyla
Umuduma sarılıp,
Tüm karaların aklanacağı inancımla
İçimde debelenen umutlarım sabrın kapısında
Sabaha karşı
Solumdan yaralı.
Kızartmadan güneş yüzünü
Hüzün koksa da rüzgarı,
Umut yaşatır vuslatı.
Aksi yok, ötesi yok.
Zaten bu bekleyişin aklı da yok.
Herkes biliyor:
Aşk dediğin delilik makamı.
Gece yarısı,
Hayal ile hayatım arası...
Aşk dediğin vallahi delilik makamı.
Susuşlarımın asilliği ile,
İçin için ölmenin erdemini yerine getirirken
Dik duruşların cesaretini pofpofluyorum
Öpüp sızlayan yüreğimden.
Gözlerime uyumayı öğretmeliyim.
Bu susmayan kafam, yürek çınlaması.
Hayallerime gün ışığı serpmeliyim.
Gece yarısı, tam bir baş belası.