Ekrem İmamoğlu'nun diploma davası ertelendi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yolsuzluk suçlamasıyla başlatılan soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu, bugün diplomasının sahte olduğu iddiasıyla açılan davada üçüncü kez hakim karşısına çıktı. Duruşma Silivri'deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi'nde görüldü. 16 Şubat 2026'ya ertelenen davada İdari Mahkemesi'nin kararı beklenecek. "Son zamanlarda yaşanan tablo bile tek başına gerçekten ibretliktir. Adımın geçtiği tüm ceza davalarında hakimlerin yeri değiştirildi. Bu çok enteresan gerçekten." diyen Ekrem İmamoğlu, "Adalet siyasete tabi değildir. Yani siz siyasete tabi misiniz. Millet adına karar vermek için mi buradasınız. Biz bunun ispatını hep beraber yapmak zorundayız." şeklinde konuştu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik süren soruşturmada, davaya bakacak heyetin yeniden kurulduğunu bunun da adil yargılama hakkında aykırı olduğunu söyleyen İmamoğlu, savunmasında şunları söyledi: “HİÇBİR EVRAKTA SAHTECİLİK YAPMADIM, İLANA BAŞVURUP HAK KAZANDIM” "- Bütün Türkiye duyacaktır; bütün evraklarımın, yaptığım bütün işlemlerin, sunduğum bütün belgelerin tek tek gerçek olduğunu, sahte olmadığını ispat edersem, bunu sağlarsam, siz bu baskı altında, bu atmosferde gerçekten bağımsız bir karar verebilecek misiniz. - Bilinsin ki hakim değiştirerek adalet değişmez; savcı terfi ettirilerek gerçek asla gizlenemez. Türkiye’nin gelmiş geçmiş en absürt, en saçma, en uydurma davasındayız. Diplomam iptal edilerek yapılan hukuksuzluğa, bu sefil iptal kararına altlık oluşturmak için açılan davadayız. - Neymiş evrakta sahtecilik yapmışım. Tam bir iftira, kumpas, içi yalanlarla, çarpıtmalarla ve aldatmalarla dolu bir iddia. Diplomam anamın ak sütü kadar helaldir, yasaldır, meşrudur. - Kimsenin hakkını yemedim, hiçbir evrakta sahtecilik yapmadım. Devletin üniversitesinin açtığı kontenjana, verdiği gazete ilanına başvurup hak kazandım." Davanın ilk duruşması 12 Eylül günü görülmüştü. İddianamenin özetlendiği duruşma, 20 Ekim'e ertelenmişti. İkinci duruşmada ise salona izleyici olarak girmek isteyenlerle güvenlik güçleri arasında gerginlik yaşanmıştı. İmamoğlu davada, suçlamanın siyasi olduğunu savunmuştu. Mahkeme heyeti duruşmayı 8 Aralık'a ertelemişti. İmamoğlu'nun diplomasının iptaliyle sonuçlanan süreç, CİMER'e yapılan bir başvuru ile başlamıştı. Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının sahte olduğu iddiasıyla CİMER'e 18 Eylül 2024'te başvuruda bulunuldu. Bu ihbar üzerine 1 Ekim 2024'te savcılığa şikayet dilekçesi sunuldu. Söz konusu şikayetin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu'nun 1994 yılında İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi'nden aldığı lisans diplomasının sahte olduğuna dair iddialar ve haberler üzerine şubat ayında soruşturma başlattı. Soruşturma resmi belgede sahtecilik iddiasıyla başlatılırken, 24 Şubat 2025 tarihinde İstanbul Üniversitesi'ne resmi yazı gönderildi. 5 Mart 2025'te İmamoğlu'nun ifadesi alındı ve İstanbul Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve savcılıkla iş birliği yaparak konuyu incelemeye aldığını açıkladı. 18 Mart 2025'te İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu 61'inci toplantısında, İmamoğlu dahil 28 kişinin diplomalarının yokluk ve açık hata iddiasıyla iptal edilmesine karar verdi. Üniversite, toplam 38 kişinin yatay geçişlerinin incelendiğini, 10 kişinin kaydının silindiğini ve 28 kişinin diplomalarının iptal edildiğini duyurdu. Bu gelişme üzerine 8 Temmuz 2025'te İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesi, İmamoğlu'nun resmi belgede sahtecilik iddiasıyla yargılanacağı iddianameyi kabul etti. İddianamenin kabul edilmesi sonrası İstanbul 5. İdare Mahkemesi İmamoğlu'nun yürütmenin durdurulması talebini temmuz ayı sonlarında reddetti. İmamoğlu'nun diploma bilgileri 5 Ağustos'ta İstanbul Üniversitesi'nin veri tabanından silindi ve e-Devlet'te de görünmez hale geldi. Hazırlanan iddianamede "resmi belgede sahtecilik" suçunun, zincirleme şekilde işlendiği savunuldu. Soruşturmanın ardından 8 Temmuz 2025'te kabul edilen iddianamede, İmamoğlu'nun "resmi belgede sahtecilik" suçuna iştirak ettiği, "hileli bir şekilde aldığı evrakı yüksek lisans amacıyla İstanbul Üniversitesi'ne, askerlik hizmeti amacıyla Milli Savunma Bakanlığı'na ve Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) sunarak kullandığı" iddialarına yer verildi. İddianamede, bu nedenle "resmi belgede sahtecilik" suçunun zincirleme şekilde işlendiği öne sürüldü. İmamoğlu'nun "zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik" suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilen iddianamede, ayrıca işlemiş olduğu "kasıtlı suç" nedeniyle hapis cezasına mahkum edilmesi halinde belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi de istendi. İmamoğlu'nun hapis cezasına mahkum edilmesi halinde cumhurbaşkanı adayı olabilmek için üniversite mezunu olma koşulu arandığı için açılan davanın sonucu kritik önemde. CHP'nin 23 Mart'ta düzenlediği ön seçimde tek aday olan Ekrem İmamoğlu partinin cumhurbaşkanı adayı ilan edilmişti.
Benzer Videolar