EGM’DE SİVİL MEMUR OLMAK
Dr. Selim Günay kaleme aldı...
Kıymetli okuyucularım,
Her hafta bu köşede memurların sorunları, talepleri ve çözüm önerilerine dair düşüncelerimi dile getirip, elimden geldiğince seslerini duyurmaya gayret ediyorum.
Bugünkü yazımda ise Emniyet Teşkilatı’nda sivil memur olarak görev yapan ve sayıları toplam 12.000 civarı olan, farklı hizmet sınıflarına mensup sivil memurlardan söz ederek talep ve çözüm önerilerini dile getireceğim.
Teknisyen Yardımcısı, Avukat, Mütercim, Mühendis, Bilgisayar İşletmeni, Doktor, Hemşire ve Psikolog gibi birçok farklı unvanı barındıran bu büyük ailenin talepleri ve beklentileri neler, gelin hep birlikte göz atalım.
Yardımcı Hizmetler Sınıfı (YHS)
14 Temmuz 1965 yılında yürürlüğe giren ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 36. maddesi ile halen uygulanmakta olan YHS, gelişen ve değişen şartlarda işlevini yitirmiş bir hizmet sınıfı olarak karşımızda durmaktadır.
Yürürlüğe girdiğinde ilkokul mezunu olmanın yeterli olduğu bu meslek grubunda, artık hatırı sayılır derecede ön lisans, lisans ve lisansüstü mezunu personelin olduğu, birçoğunun da zanaat sahibi olduğu düşünülürse işlevini yitirdiği noktasında ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıkacaktır.
Emniyet teşkilatında sayıları yaklaşık 4.500 civarı olan, tüm kurumlarla birlikte toplam sayıları 110.000 civarı olan YHS personelinin; mali ve özlük hakları açısından birçok dezavantaja sahip olmalarının yanı sıra kariyer anlamında da önlerinin bir nevi kapalı olması, maalesef hak kayıplarını da beraberinde getirmektedir.
Yıllar içerisinde bu hizmet sınıfının kaldırılarak Genel İdare Sınıfı’na (GİH) aktarılması için meclise kanun teklifi verilmiş, her dönem toplu sözleşme masasına gelen ve her dönem masada kalan bu sorunun bir an evvel çözümünü bekleyen mağdurlar, bu sefer bir şeylerin değişmesini bekliyor, taleplerini yüksek sesle dile getiriyor.
YHS ile ilgili 2019 yılında bir çalışma yapılmış; fakat dar kapsamlı yapılan bu çalışmada sadece YHS’de yer alan Mübaşirler, 6 Şubat 2019 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 31 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile GİH Sınıfı’na alınmıştır.
Aslında YHS’lilerin talepleri açık ve net: Ayrıcalık değil, eşitlik istiyorlar.
Eğitim ve mesleki durumlarına göre Genel İdare Hizmetleri, Teknik Hizmetler ve Sağlık Hizmetleri Sınıfı gibi uygun hizmet sınıfına aktarılarak uzmanı oldukları işleri yapmak istiyorlar.
3600 Ek Gösterge Sorunu
5 Temmuz 2022 tarihinde 31887 sayılı kanun ile 4 meslek grubuna (Emniyet Hizmetleri, Sağlık Hizmetleri, Eğitim Hizmetleri ve Din Hizmetleri) ve üst düzey yönetici kadrolarına 3600 ek gösterge ve üstü göstergeler verilerek, diğer hizmetlerde çalışan kamu personeline karşı pozitif bir ayrımcılık yapılmıştır.
EGM kadrolarında çalışan Emniyet Hizmetleri Sınıfı (EHS) personelinin dışında kalan memurlar, 1. dereceye gelmiş olmalarına rağmen 3600 ek göstergeden yararlandırılmamaktadır.
Ayrıca, EHS kadrosunda görevli iken çeşitli nedenlerden dolayı Genel İdare Hizmetler (GİH) Sınıfı’na geçen personelin bir kısmına 3600 ek gösterge verilmiş, bir kısmına ise EHS kadrosundan GİH kadrosuna geçerken derece ve kademeleri uygun olmadığından dolayı bu hak tanınmamıştır.
Bu durum, aynı derece ve kadroda bulunan GİH sınıfı personeli arasında huzursuzluk yaratmış, hakkaniyetsizliğe neden olmuştur.
EGM’de GİH sınıfında görev yapan ve 1. dereceye gelmiş personelin ek göstergelerinin, 2800’den 3600’e çıkarılarak kurum içi adaletin sağlanması talep edilmektedir.
Aynı binada, aynı odada, yan yana masalarda aynı işi yapan ve aynı unvana sahip iki memurdan birinin 3600 ek gösterge alıp diğerinin alamaması, maalesef izahı mümkün olmayan adaletsizliktir.
Özellikle 1993 yılında mesleğe giren, 30 yılı aşkın süredir EGM’de emek veren GİH sınıfı personel ciddi mağduriyet yaşamaktadır.
Harçsız Silah Ruhsatı
Emniyet teşkilatında görev yapan ve 10 yıl hizmet süresi dolmadan GİH sınıfına aktarılan personel ile mesleğe doğrudan sivil memur olarak başlayanlar, emekli olduklarında harçsız silah ruhsatından faydalanamamaktadır.
Görev süreleri boyunca önemli birimlerde çalışan, vatandaşla birebir ilişki içinde olan bu memurların, emeklilikte bu haktan yararlanamaması büyük bir hak kaybı oluşturmaktadır.
Teknik Hizmetler
Merkez ve taşra teşkilatında Teknik Hizmetler Sınıfı’nda görev yapan personelin arazi tazminatı ödenmesinde farklılıklar olduğu, idari davaların açıldığı, yetki takdirinin farklılık gösterdiği yönünde şikâyetler mevcuttur.
Ayrıca 666 sayılı KHK kapsamında yapılan ek ödemeler, iş güçlüğü, iş riski tazminatlarının da artırılması talep edilmektedir.
Sivil olabilecek örneğin İnşaat Emlak, Destek, Bilgi İşlem gibi birimlere Şube Müdürü olarak sivil atamalar yapılabilmesi, önceki örneklerde (İnşaat Emlak Daire Başkanı) olumlu sonuçlar doğurduğundan; teknik birimlerin, teknik vasıflı yöneticilerle yönetilmesi gerektiği düşüncesi yaygındır.
Uzman Klinik Psikologlar
Teşkilat gibi stresli ve travmaya açık ortamlarda çalışan bireyler için psikolojik destek bir tercih değil, kurumsal zarurettir.
Alanında yüksek lisans yapmış klinik psikologların, hâlâ yalnızca "psikolog" unvanı ile görev yapmaları hem psikolojik hizmetin niteliğini hem de onların motivasyonunu olumsuz etkilemektedir.
2023’te yayımlanan Klinik Psikolog Yetkilendirme Yönetmeliği gibi düzenlemelere benzer şekilde EGM bünyesinde de “klinik psikolog” tanımlaması resmen yapılmalı, unvana dair maaş ve özlük hakları yeniden düzenlenmelidir.
Sağlık Hizmetleri Sınıfı
5233 sayılı kanun sonrası birçok kurumda sağlık birimleri Sağlık Bakanlığı’na devredildi. Ancak EGM, MEB, Adalet gibi kurumlarda görevli sağlık personeli dışarıda bırakıldı.
Yapılan iyileştirmeler yalnızca Sağlık Bakanlığı personeline uygulanmakta ve bu durum ciddi bir ayrımcılık ve mağduriyet yaratmaktadır.
Örnek olarak, tüm doktorlar aynı iyileştirmeden faydalanırken, aynı odada çalışan hemşire bunun dışında bırakılmıştır.
Fiili hizmet zamları, ek ödeme mağduriyetleri ve genel özlük haklarına dair sorunlar bir an önce çözülmelidir.
Görevde Yükselme Sorunu
Son yıllarda memur kadroları yeterince dolmamakta, talepler azalmaktadır. Özellikle büyükşehirlerdeki ekonomik şartlar sebebiyle memurlar tayin istemekte, bu karşılanmadığında istifa seçenekleri gündeme gelmektedir.
Bunun yanında kariyer belirsizliği ve yükselme fırsatlarının sınırlılığı nedeniyle motivasyon düşmektedir.
EGM’de 17 yıl sonra açılan görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının düzensiz yapılması, açılan kadroların yetersizliği bu problemi derinleştirmektedir.
İnsan kaynakları politikalarında, kurum içinde görev yapan avukat, öğretmen, akademisyen memurların kendi branşlarında değerlendirilmemesi dolaylı verimsizlik yaratmaktadır.
Sivil Memurların Görevlendirilme Usulleri
Sosyal hizmetler, destek, eğitim, hukuk, dış ilişkiler gibi sivil memurların verimli değerlendirilebileceği birimlerde sahada görevli polis memurlarının istihdamı yerine, bu personellerin kaynağında değerlendirilmesi teşkilata katkı sağlar.
Etkili bir insan kaynağı yönetimi için değişim şarttır.
Sonuç
180 yıllık köklü geçmişi olan Emniyet Teşkilatı, 400.000 kişiyi aşkın mensubuyla büyük bir ailedir.
YHS gibi bazı sorunların çözümü TBMM’nin yasama görevinde olsa da, kurum içinde çözülebilecek talepler için bilimsel altyapı hazırlanarak adım atılmalıdır.
Hedef halis, üslup makul ve çözüm niyetli olursa; yollar açılır.
Devlet terbiyesiyle sesimizi duyurmalı, taleplerimizi kurumsal saygıyı bozmadan ortaya koymalıyız.
Biz sorunları dile getirdik.
Umarım hukuk zemininde değerlendirilir ve idarenin takdirinde olanlar ivedilikle düzenlenir.
Mutlu haftalar, keyifli okumalar.