Eğitim, insanlık için açılan hayırlı yolların ilk anahtarıdır. Cornell Üniversitesi’nde Milton Leitenberg’in 2006 yılında yapmış olduğu “20. Yüzyıldaki Çatışma ve Savaşlarda Ölüm” adlı çalışmasında; iç savaşlarda, sivil savaşlarda ve devletler arası savaşlarda ölen kişilerin istatistikleri sunuluyor. Araştırmaya göre:
1945’ten 2000 yılına kadar olan çatışma ve savaşlarda yaklaşık 41 milyon kişinin öldüğü tespit edilmiş.
Peki 2000 yılından sonra ne olmuş?
Kamuoyuna yansıyabilen diğer araştırmalardan bir kısmına göre sadece son 10 yıldaki savaşlarda 2 milyon çocuk ölmüş, 6 milyon çocuk sakat kalmış, 12 milyon çocuk evsiz, 1 milyondan fazla çocuk öksüz veya yetim kalmış, 10 milyon çocuk psikolojik sarsıntı geçirmiş ve on binlerce çocuk tecavüz ve işkenceye uğramış.
Başka araştırmalarda ilgi çeken bir diğer nokta ise 1955’ten sonra savaşla ilişkili yaşanan ölümlerin neredeyse tamamının Afrika, Ortadoğu, Uzak Doğu, Latin Amerika coğrafyalarında gerçekleşen savaşlar neticesinde ortaya çıkması. Bu savaşların, iç ayaklanma ve isyanların gerçekleştiği ülkeler şu şekilde sıralanıyor:
Güney Amerika’da: Arjantin, Bolivya, Brezilya, Şili, Kolombiya, Kostarika, Küba, Dominik Cumhuriyeti, El-Salvador, Guatemala, Honduras, Jamaika, Nikaragua, Peru,
Ortadoğu’da: Kıbrıs, Mısır, İran, Irak, Filistin, Lübnan, Suriye, Türkiye, Yemen
Güney Asya’da: Afganistan, Bangladeş, Hindistan, Nepal, Pakistan, Sri Lanka,
Uzak Doğu’da: Burma, Kamboçya, Endonezya, Kore (Güney ve Kuzey), Laos, Malezya, Filipinler, Tayvan, Vietnam,
Afrika’da: Angola, Brundi, Kamerun, Çad, Etyopya, Gana, Gine Bissau, Madagaskar, Mozambik, Namibya, Nijerya, Ruanda, Somali, Güney Afrika, Sudan, Uganda, Batı Sahra, Zaire/Kongo, Zambiya, Zimbabve, Cezayir, Fas, Tunus.
Araştırmacıların yaptığı incelemelere göre yukarıdaki ülkelerin hepsinde ortak bir nokta mevcut.
‘’Düşük Eğitim Seviyesi’’
Dünyadaki güçlü ülkelerle ilgili araştırmalarda bulunan aşağıdaki hususlar ise çok dikkat çekici:
1945 yılında 2. Dünya Savaşı’nın bitmesinden sonra “Dünya barışı ve huzurunu korumak amacıyla” Birleşmiş Milletler (BM) kurulmuştur. Birleşmiş Milletler kuruluşunda kendi misyonunu “Adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği, uluslar arasında tüm ülkelere sağlamayı amaç edinmiş küresel bir kuruluştur” şeklinde tanımlamaktadır. Halbuki BM’nin kurulmasından sonra tek bir yıl savaşsız geçmemiş ve 20. Yüzyılda ölen insan sayısının yaklaşık üçte biri bu dönemde ölmüştür.
Dünyadaki savaşları bitirmek için kurulmuş BM Güvenlik Konseyi on beş ülkeden oluşmakta olup, bu üyelerden beşi daimi üye statüsündedir ve mutlak veto yetkisine sahiptir. Bu ülkeler Amerika, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa’dır.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsünün 2011 yılı dünya silah ticareti tablosuna göre; son 200 yıllık dünya tarihi içinde dünyaya en çok silah satan ülkeler arasında Amerika, Rusya, Almanya, Fransa ve İngiltere ilk beş içinde yer alıyor.
Peki bütün bu ülkelerin ortak özelliği ne?
‘’Yüksek Eğitim Seviyesi’’
Bugün dünyada 2000 yılı verilerine göre, sadece bir dakikalık askeri harcamaya 1,9 milyon dolar ayrılıyor. Yani herhangi bir yerde 2 saatlik zamanda 230 milyon dolar silahlanmaya gidiyor. Eğer tüm dünya sadece 8 gün askeri harcama yapmayı bırakırsa dünyadaki tüm çocuklara 12 yıl boyunca eşit ve kaliteli eğitim sağlanabilir.
Acaba dünyada birbirini öldürmek için silahlanmaya harcanan paralar; eğitime harcansa idi, insanlığın ve savaşların yaşandığı ülkelerin şu andaki durumu ne olurdu?
Acaba iç çekişmelerin yaşandığı ülkelerde gerçekte hangi ülkelerin mücadelesi yapılıyor? Peki savaşların yaşandığı ülkelerin ortak özelliği ne?
‘’Düşük Eğitim Seviyesi…… Kısaca Cehalet……
Peki dünyayı yönlendiren ülkelerin ortak özelliği ne?
Yüksek Eğitim Seviyesi….. Kısaca İlim…..
Atalarımızdan bizlere miras kalan aşağıdaki iki söz aslında bizlere ne kadar büyük ışıklar sunuyor:
‘’Cehalet her zaman kendisine hayrandır.’’
‘’Kalabalıkların kafası çok, aklı yoktur.’’
Dr. Tuğtigin ŞEN
Emekli Albay
Araştırmacı
GENEL
Az önceMAGAZİN
Az önceMAGAZİN
Az önceGENEL
Az önceGENEL
Az önceGENEL
Az önceGENEL
Az önce