Daha Ötesi Var mı?
Bahar Önen Büke kaleme aldı...
Küstah bir cellat ayrılığa davalıdır geceler.
Bitmeyen sorgularda ter döker yürek.
Terlenen yüreğin nemi vururken gözlere,
Solar baharda dallara konan gülüşler.
Yoklarken soluğumu,
Şakaklarımda zorlanan sabrım
İflahımı keser.
Sancıyla veda doğuran gözlerin düşünce hayalime,
Ağır gelir hüznüm omuzlarıma.
Her doğruldukça güç bela,
Hakikatlerin gerilip çarmığına
Kamçılar durur beni ayrılığın sancısıyla.
Tesellilerin yalanlığı ile
İçime doğru her yürüdükçe,
Özlemler sataşır iliğime kemiğime.
Beni kalıbıma madara eden ayrılık,
Uyandırıp tüm ahları vahları,
Taze gülüşlerimin intiharı...
Daha ötesi var mı?
Ismarlama aşklara ödünç sevgiler adanırken,
İzahını yapamadığım çağa ayak uyduramayan kalbim,
Tüm yürek sızlatan içli hikâyelerin hep başkahramanı...
Yoksa kalbim ta berilerden kalma mı?
Her gece umuda zincirliyorum dualarımı.
Zincir zincir üstüne, kimseler çalmasın diye.
Düşen yüzümü kaldırsın diye
Sürüyorum yüreğime.
Ayrılığı inkâra yeltendikçe ruhum,
Anılar vurup acizliğin dibine...
Yüreğin is kokulu odalarında çınlar fırtınanın ıslığı.
Üşüyorum.
Çok sıkı giyinmiştim kordan ayrılığı oysa.
Aşk giydir çıplak dudaklarına,
Örtüp acılarımın üzerini;
Yeni gülümsemelerin lezzetini alabilmem için.
Dudağımın kenarından sil acının tortularını.
Daha ötesi var mı?
Var mı ötesi?
Penceremde kayan yağmur damlası gibi,
Bu sensizlikle savaşımın son demi.
Uykularımı getir gözlerime.
Yeni doğan güneşle,
Buhar olup uçsun hasret göğe.
Sağanak sağanak vuslat yağsın yeryüzüne.
Baş versin mutluluk,
Sevinç sevinç çoğalsın.
Avaz avaz bağırır kirpiğime yuvalanan her bir damla,
Son kez süzülüp yanaklardan...
Çöle dönmüş gönül bahçemde çiçekler açsın.
Düşler kıyar içimi,
Eksileni tamamlar gibi.
Her günüme "sen" katar günden güne.
Arz edip nağmeli düşlere,
Bir dibe, bir göğe savuran aşkın
Bırakmaz yakamı...
Daha ötesi var mı?