
20 Kasım 2025 Perşembe

Tercüman Gazetesi

EVLİLİKTE YALAN: GERÇEĞİ DEĞİL, İLETİŞİMİ KAYBETMENİN SESSİZ ÇIĞLIĞI

ZÜLFÜ YARE DOKUNMAK: YİTİRDİKLERİMİZ

"Halka Aşkla Hizmetin Adı: Arapgir Modeli" Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu ile Röportaj

KUŞLAR YAĞMURDA DA UÇAR

DURUŞ

İNSANLARA RAĞMEN, İNSANLIK İÇİN

YENİDEN MİLLİ MÜCADELE (ÇAĞRI)

Neden İznik?…

BİR DAMLA KAN, BİN BİR ENDİŞE

Bilgi ve Adalet

KADINIM HAKLARIM VAR

AYNADAKİ LEKE

KAN BAĞIŞI: BİR YAŞAMIN KIRILMA NOKTASINDAKİ KÜÇÜK BİR MUCİZEDİR

SALEBE’NİN HİKÂYESİNİ BİLİYOR MUSUNUZ?

Ne Bu Dünyada Ne De Öteki Dünyada

FATİH'İN VE ATATÜRK'ÜN İZİN VERMEDİĞİ PAPA'YA NEDEN İZİN VERİLİYOR?

VAZO ÖNÜNDE SATILAN ÜRÜNLER SAĞLIKLI MI?

BU DÖNER BAŞKA DÖNER… KİME DÖNER?

ÜÇ SIFIRIN ADALETİ, BİR İNSANIN VİCDANI: Prof. Dr. Ayten Erdoğan Meselesi

YOK DEVE

Milletin Vekili Olmak Cesaret İster

ADIM ADIM İLERLİYOR KÖTÜLÜK

ENGELSİZ ÖZGÜRLER

DİNDARLIK VE AYDINLIK

EĞİTİMDE SOSYAL ADALET

HAK ARAMAK HAKKIMIZ MI?

İNSANLARIN EN İYİ İLACI

GÖNÜLLERİN ANAHTARI; EMPATİ

EVLAD-I FATİHAN ve SELANİKLİ MUSTAFA

Ticareti “Franchise’laştıran AKP

Aile, nesillerin devamı, bakımı, eğitimi ve yeni kuşaklara kültürel kimliğin ve değerlerin aktarılmasında toplumun en önemli kurumu ve temelidir. Uzmanlara göre çocuklar, iyi bir dinleyici olmaktan ziyade, aile bireylerinin arasındaki ilişkiyi, iletişimi, davranışları rol model alan iyi bir gözlemcidir. Bu noktada özgüveni olan, toplumsal ve ahlaki değerleri benimsemiş ve hayatta başarılı olmuş bireylerin temel eğitimi, temelleri sağlam bir ailede başlar… Bununla birlikte, çocukların gelişiminde anne ve babaların sorumlulukları yanında, ailedeki iş birliğine göre çocukların da yaş, kişilik ve yetenekleri doğrultusunda görev ve sorumluluk alması gerekmektedir.
Okul yıllarımızdaki en popüler münazara konularından biri; “Eğitimde aile mi önemlidir, okul mu?” önermesiydi. İki öğrenci grubunun karşılıklı açıklamalarla ve soru-cevaplarla ispatlamaya çalıştığı fikir ve düşüncelere odaklanan beynimiz, günün sonunda yine aynı soru ile bir fikir çıkmazının içine girerdi… Tecrübe ve tekamülümüzün arttığı sonraki yıllarda, bireylerin eğitim ve gelişiminde nitelikli okul eğitiminin yadsınamayacağını fakat ailede edinilen bilginin ve eğitimin öncelik ve önem arz ettiğini anladık… Merhum Psikolog Doğan Cüceloğlu’nun; “Ailede demokratik hayat oluşmadan toplumda demokratik hayat oluşmaz. İyi anne baba olmak için önce iyi insan olmak gerekir. Çocuğunuzdan beklediğiniz azim, sebat ve gayreti kendi yaşamınızda siz de gösterin.” sözleri, çocuk yetiştirmekte ailenin tutum ve davranışlarının ne denli önemli olduğunu vurgulamaktadır.
İslam’da ve bütün İlahi dinlerde; dini ve ahlaki değerlerin aktarılması, neslin devamı, toplumun dirliği ve düzeni için evlilik, aile ve akraba ilişkileri önem arz etmektedir. Aile içindeki sevgi, hoşgörü, ilgi ve eğitim eksikliği; toplumsal kültürün erozyona uğraması ve ahlakın bozulması, boşanmaların artması, insanların cinsiyetsizleştirilmesi, madde bağımlılıkları, suç örgütlerinin insan kazanımları vb. gibi konularda toplumsal çürümelere yol açmaktadır… Aile kurumu ve eğitim sistemindeki çürüme ve bozulmalar kimlere hizmet ediyor ve sistemdeki bu sorunlara hangi platformlar ve hangi mecralar destek veriyor sorularına verdiğimiz cevapların, pandemi, salgın hastalıklar, iklim değişikliği ve hatta susuzluk kadar tüm dünya toplumunu etkileyecek oranda tehlikeli olduğu açıktır.
Kadim Türklerde aile; oğuş kelimesi ile tanımlanmaktadır. Oğuş denilen çekirdek ailelerin bir araya gelmesiyle urug denilen aileler birliği oluşur. Urugların bir araya gelmesiyle boylar, boyların birliğiyle de budun ve il tabir edilen, beyler tarafından yönetilen devletler kurulurdu. Türklerde aile, devletin temeli olarak görülür ve sağlam birlikteliklerin sağlanmasına zemin oluştururdu. Bu noktada aile kurmak, devlet olmanın ilk adımıdır. Türklerde aile hayatı, mülk, miras vs. hukuku Türk törelerine göre uygulanırdı. Yakın akraba evlilikleri yapılmaz, boşanmalar tasvip edilmezdi. Erkek çocuklarını yetiştirmek babanın, kız çocuklarını yetiştirmek ise annenin göreviydi. Ailelerde erkek otoritesine dayanan ataerkil aile yapısı olsa da aile hayatında ve hatta devlet meselelerinde kadınların da ortak söz hakkı vardı. Türk töresine göre erkeklerde genellikle tek eşlilik makbul olmak ve kabul görmekle birlikte, görülen lüzum üzerine nadiren yapılan siyasi evliliklerle birden fazla eş ile yaşanıldığı, ayrıca Hun Türklerinde uygulanan levirat adı verilen töreyle, ölen erkek kardeşinin dul kalan eşiyle, gücün, soyun ve boyun dağılmasını önlemek amacıyla yapılan evlilikler de görülmektedir.
Sosyolog ve şair Ziya Gökalp’in aile ile ilgili çalışmaları, kadim Türklerdeki aile dinamikleri ve tanımıyla örtüşür niteliktedir. Gökalp, aileyi, “birbirine akrabalık bağı ile bağlı olan fertlerin toplamı” şeklinde tanımlamaktadır ve özellikle kadın hakları, çocuk ve aile eğitimine önem vermektedir. Gökalp’in sisteminde, değerler sosyal, kültürel, insani olarak büyük bir önem taşımaktadır. Bu noktada, anne ve babayı değerlerin taşıyıcısı ve koruyucusu olarak tanımlamaktadır. Gökalp’in, sürgünde bulunduğu dönemde ailesine yazdığı mektuplarında sıkça bahsettiği aile ve millet kavramları arasında kurduğu güçlü bağ ile ailenin milli ve manevi şuuruna ne denli önem verdiği de görülmektedir. Gökalp’e göre aileden başlayan küçük topluluklar milleti oluşturur, toplumun aile yapısı ne kadar sağlamsa, milleti de o kadar güçlüdür.
Günümüzde aile birliğindeki ve düzenindeki bozulmaların artmasının temel nedenlerinden biri ekonomik sorunlar olmakla birlikte, kırsal hayattan kent hayatına ve sanayileşmeye geçiş sürecinde yaşanılan sosyal ve kültürel uyumsuzluklar da etkindir. Kent hayatında değişen yaşam şartları ile birlikte, huzurevleri ve çocuk bakım kreşlerinin sayısının gün geçtikçe artması, çalışma hayatı içinde olan anne ve babaların çocuklarına yeterince vakit ayıramaması, dede, nine gibi aile büyükleri ile birlikte yaşayamayan çekirdek aile bireylerinin, örf, adet, gelenek ve Anadolu irfanı olarak tanımlanan hayat derslerinden ve tecrübelerinden mahrum olarak bocalaması ve sosyal ve kültürel uyumsuzluk göstermesi de önemli unsurlardan biridir.
Ez cümle; çocuk sevgiyle, kadın ilgiyle, erkek övgüyle yaşar. Aileler, hayatın zorluklarına karşı, birlikle, beraberlikle, sevgiyle, saygıyla, hoşgörüyle ve karşılıklı fedakarlıklarla var olur.