18 Mart Şehitleri Anma Günü olması sebebiyle sosyal medyada asker arkadaşlarım, şehit olmuş silah arkadaşlarımızın fotoğraflarını paylaşarak onları tekrar anmamızı sağlıyorlardı. Kara Harp Okulu’nda beraber okuduğumuz devre arkadaşlarımız ise bizim devremiz olan Harbiye 1991 Devresi şehitlerini yayınlamışlardı.
Şehit olmuş devre arkadaşlarımın fotoğraflarına tek tek bakarken hepsiyle ayrı ayrı yaşadığımız hatıralarım gözümün önünde canlanıyordu. Sıra şehit arkadaşım Oğuz Türüdü’ye gelmişti. Bir anda 4 Ağustos 2022 tarihinde Oğuz Türüdü’yü 27. şehadet yıldönümünde mezarı başında anmak için Cebeci Askeri Şehitliğinde devre arkadaşları olarak toplanmamız aklıma geldi. 4 Ağustos 1995 tarihinde Maltepe Askeri Lisesi ve Kara Harp Okulu’nda beraber okuduğumuz samimi devre arkadaşımız Oğuz Türüdü, Üsteğmen iken Şırnak ili Güçlükonak ilçesi Samancı köyü Kırmızı Tepe mevkiinde teröristlerle çıkan çatışmada vurularak şehit olmuştu. Oğuz’un 27. Şehadet yıldönümü olan 4 Ağustos 2022 günü ayrıca Yüksek Askeri Şura kararları açıklanmış, çok iyi tanıdığımız Harbiye’de beraber okuduğumuz samimi arkadaşlarımızdan bazıları Tuğgeneral olmuş ve kıtalarda beraber görev yaptığımız çok samimi bazı silah arkadaşlarım ise daha üst rütbelere terfi almışlardı.
Bu anma törenine sadece biz devre arkadaşları katılmamıştık. Oğuz şehit olduktan sonra Ordumuz tarafından onun anısına Ankara’da bir askeri kışlaya “Şehit Üsteğmen Oğuz Türüdü” ismi verilmişti. Bu anma törenine şimdi biz devre arkadaşları ile birlikte bu kışlada halen görev yapan tüm gönüllü askerler tarafından çok büyük bir hazırlık yapılmış ve bu törene katılım sağlanmıştı. Harbiye’de beraber okuduğumuz Oğuz’un mezarı başında kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim okunurken fotoğrafı tam karşımızda duruyordu. Kutsal kitabımızdan Yasin-i Şerif okunurken hem şehit devre arkadaşım Oğuz’u hem de bugün general rütbesine terfi etmiş devre arkadaşlarımı aynı anda gözlerimin önünde belirdiler. Bir anda Harbiye’de beraber geçirdiğimiz günler ve beraber yaptığımız gelecek planları aklıma geldi. İşte tam bu anlarda askerlikte gerçek bir terfi ve en üst rütbenin ne olduğunu idrak etme imkânı buldum.
Ben askerliğe daha 14 yaşında girmiş ve 30 yıldan fazla hizmette bulunduktan sonra kendi isteğimle Kıdemli Albay olarak emekli olmuştum. Askerlik sürecimde hep en büyük rütbe olarak resmi rütbe taşıyan orgeneralleri görmüştüm. Ama şimdi gördüm ki, Orgeneral rütbesi dâhil tüm rütbeler aslında geçici ve küçük rütbeler imiş. Rütbelerin en büyüğü ve kalıcı olanı ise ancak şehitlik rütbesi imiş. İşte bu anma töreninde bu gerçeğe bizzat ben şahit oldum.
Evet, arkadaşımız Oğuz, daha Üsteğmen iken bu vatan için şehit olmuştu ama artık gönüllerimizde Mareşal rütbesinden bile yüksek rütbe almıştı. Şimdi şehadetinin ardından tam 27 yıl geçtikten sonra bile hiçbir normal vefat etmiş Orgeneral’e yapılamayacak olan bir anma töreni gönüllü insanlar tarafından büyük bir katılım ve vefa ile onun için icra ediliyordu.
Evet, Oğuz Türüdü; bu dünyada daha Üsteğmen iken şehit olarak hem gönüllerimizde erken terfi almış hem de şanlı Türk Ordusunun bir kışlasına adını vermişti. Evet, Oğuz şehit oldu ve aramızdan ayrıldı ama artık Cennete yol alıyor.
Evet, yalnız biz askerler değil, tüm Türk Milleti ve Devleti olarak bütün aziz şehitlerimizin hatırası ve şehitlik rütbeleri önünde saygıyla, hüzünle ve gözyaşlarımızla eğiliyoruz.
Artık şehitlerimiz gönüllerimizde en üst rütbeye terfi ettiler.
Dr. Tuğtigin Şen
Emekli Albay / Araştırmacı
KÖŞE YAZILARI
8 saat önceSPOR
16 saat önceSPOR
16 saat önceGENEL
16 saat önceGENEL
16 saat önceGENEL
16 saat önceGENEL
16 saat önce