ARTIK DEVLETİMİZE AKLIMIZ İLE SAHİP ÇIKALIM

Dr. Tuğtigin Şen kaleme aldı...

Dünya Gıda Programı’nın Başkanlığını yapmış olan David Beasley’in, dünyanın en zengin isimlerine yaptığı “açlığı bitirmek için harekete geçin” çağrısı çok dikkatimi çekti. Hem bu çağrıyı hem de bu çağrı sonucu beynimde oluşan soruları sizlerle paylaşmak için bu yazıyı yazmaya karar verdim.

Dünya Gıda Programı Başkanı şu çağrıyı yapmış:
“Açlıktan ölme riskiyle burun buruna olan dünyada bugün 42 milyon kişi var. Onları kurtarmak için 6 milyar dolar lazım.”

Bu çağrıyı gazetede okuyunca, hemen daha önce bulduğum aşağıdaki bilgiler beynimde acılar saçarak çınladı:
“Bugün dünyada 2000 yılı verilerine göre, sadece bir dakikalık askeri harcamaya 1,9 milyon dolar ayrılıyor. Yani herhangi bir yerde 2 saatlik zamanda 230 milyon dolar silahlanmaya gidiyor. Eğer tüm dünya sadece 8 gün askeri harcama yapmayı bırakırsa, dünyadaki tüm çocuklara 12 yıl boyunca eşit ve kaliteli eğitim sağlanabilir.”

Cornell Üniversitesi’nde Milton Leitenberg’in 2006 yılında yapmış olduğu “20. Yüzyıldaki Çatışma ve Savaşlarda Ölüm” isimli çalışmada, iç savaşlarda, sivil savaşlarda ve devletler arası savaşlarda ölen kişilerin istatistikleri sunuluyor. Araştırmaya göre:
“1945’ten 2000 yılına kadar olan çatışma ve savaşlarda yaklaşık 41 milyon kişinin öldüğü tespit edilmiş.”

Diğer araştırmalarda tespit edilebilen bilgilere göre, sadece son 10 yıldaki savaşlarda 2 milyon çocuk ölmüş. 6 milyon çocuk sakat kalmış. 12 milyon çocuk evsiz, 1 milyondan fazla çocuk öksüz veya yetim kalmış. 10 milyon çocuk psikolojik sarsıntı geçirmiş ve on binlerce çocuk tecavüz ve işkenceye uğramış.

Acaba dünyada birbirini öldürmek için silahlanmaya harcanan paralar, eğitime ve açlığa harcansaydı insanlığın şu andaki durumu ne olurdu?
Acaba iç çekişmelerin ve açlıkların yaşandığı yerlerde gerçekte hangi insanların ve güçlerin mücadelesi yapılıyor?
Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak, bu zamana kadar teröre harcadığımız paramızı insanımıza, ekonomiye, verimli kaynaklara yatırabilseydik, acaba devletimizin ve milletimizin şu andaki durumu ne olurdu?
Bizler neyi paylaşamıyoruz? Acaba bizler neyin ve kimlerin mücadelesini yapıyoruz?

Bugün tarih ilminin bizleri aydınlatabildiği büyük devletlerin, I. Dünya Savaşı sonrası Osmanlı Devleti toprak paylaşımı konusunda kendi aralarında anlaşmazlık çıkmasını önlemek için yaptığı gizli anlaşmalardan olan İstanbul (1915), Londra (1915), Sykes-Picot (1916), St. Jean de Maurienne (1917) anlaşmalarına benzer, bugün hangi gizli anlaşmalar acaba kullanılıyor?

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün 2011 yılı dünya silah ticareti tablosuna göre; son 200 yıllık dünya tarihi içinde dünyaya silah satan ülkeler arasında ABD, Rusya, Almanya, Fransa ve İngiltere ilk beş içinde yer alıyor. Acaba bu ülkelerdeki silah şirketlerinin sahipleri kimler ve hedefleri neler?

Bu dünyaya en çok silah satan beş devletten sadece ABD’yi incelediğimizde çok değişik bilgiler bulmaktayız. Financial Times gazetesinin 27 Ocak 1999 tarihli haberinde belirttiği gibi, bugün dünyadaki ilk 500 büyük şirketten 244’ü Amerikan şirketidir. Bu şirketlerin sahipleri sermayeleri ile Amerika’yı gizlice yönetmektedirler. Bu şirketlerin sahipleri araştırıldığında ise karşımıza büyük çoğunlukla İsrailoğullarından Yahudiler ya da Museviler çıkmaktadır. Dünyada Yahudilerin, sadece ABD’de değil, Fransa, Kanada, İngiltere, Rusya ve Türkiye dâhil dünyanın pek çok ülkesinde oluşturdukları güçlü lobiler ile dünya siyasetinde ve ekonomisinde etkin rol oynadıkları bilinmektedir. Bu tespit, birçok açık resmi istihbarat kaynağında ayrıca ifade edilmektedir.

Acaba bizler Türkiye Cumhuriyeti ve Ortadoğu’daki diğer devletler, şu anda Yahudi lobileri gibi başka hangi lobilerin ve kişilerin gizli oyunları ile uğraşıyoruz?
Büyük Ortadoğu Planı ve Şark Meselesi acaba bizlere ne ifade ediyor?
Niçin yakın Türk tarihi hep şehit haberleri ile yazılıyor?
Niçin? Niçin? Niçin?
Niçin bir Amerika, Rusya, Almanya, İngiltere, Fransa ve İsrail bizim gibi evlatlarını şehit vermiyor? Onların tarihleri niçin şehit kanları ile yazılmıyor?
Niçin? Niçin? Niçin?

Evet, evet, haydi aziz milletimiz! Artık Osmanlı Devleti’nin yıkılışından sonra on yedinci Türk devleti olarak kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin şu anda çektiği sıkıntıları, atlattığı tehlikeleri, yaptığı hataları ve bu hatalar sonucu milletimizin verdiği büyük kayıpları önümüze koyarak değerlendirmeli ve ders almak zorundayız. Yoksa arkamızda çocuklarımıza ve torunlarımıza atalarımızın bizlere bıraktığı bu cennet vatanı değil, ileride tarih kitaplarında bizlerin şu andaki cehaletimizi ve gafletimizi yazan acı tarih satırlarını bırakabiliriz.

Haydi, büyük Atamızın Kurtuluş Savaşı’nda milletimizin bütün kardeşlerini arkasına aldığı gibi bizler de hep beraber bugün karşımızdaki, kendilerini bizlerden zeki sanan gizli planlı güçlere karşı aklımızla ve yüreğimizle tekrar karşı koyalım.
Haydi, bu cennet vatanın nimetlerinden ve tarihi kardeşliğimizin huzurundan artık ortak aklımızla ve gücümüzle beraber faydalanalım.
Haydi, büyük Atamız Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bütün atalarımıza bu cennet vatanı bizlere şehit kanları dökerek savundukları için defalarca dualar edelim.
Ama, ama artık bu vatanı savunmak için yeni şehit kanları dökmek zorunda kalmayalım.
Haydi Türkiye, artık titreyip kendimize gelme zamanı gelmiştir.
Artık devletimize gerektiğinde yine şehit kanları ile sahip çıkalım.
Ama, ama artık devletimize öncelikle aklımız ile sahip çıkalım.

Dr. Tuğtigin Şen

Benzer Videolar