Ahh Mevsimler!

Ahh Mevsimler!

Sonbaharın bitişi, kışın bitişiği, sokaklardaki toprak kokusunun kahve kokusuna karıştığı, ağaçların çıplak insanların yalnız kaldığı mevsim...

Ah aşklar!

Sert rüzgarların, üşüten yağmurların cama vuran tıkırtısının yüreğimin sesine karıştığı, yapraklar asfaltı öperken, bana sevdiğimin yolunu gözleten mevsim..

Bugün günlerden şubat.. Seni sevdiğim, tanıdığım en güzel mevsimlerin başında geliyor.

Bazen yalnız adımlarla yürüyorum şehrin soğuk sokaklarında.. Rüzgarın uğultusu, ışıkların parlaklığı, gecenin mavisi hiçbir anlam yükleyemiyor içinde sen olan kalbime..

Sen yanımda değilsen sıcaklık hep mevsim normalleri dışında seyrediyor. Yalnızlık üşütüyor beni..

Benim içimdeki sen! Bitmek bilmeyen bir şarkı, notalarında sevgi yüklü bir türkü, yağan yağmur altında sırılsıklam ıslanıncaya kadar tutkulu bir danssın..

Duyguların ve hislerin yükünü çeken kalbinize iyi bakın, en çok siz kendinize iyi geleceksiniz..

Neden mi?

Bazen geç kalırsın bir ÖMRE...

Bazen geç kalırsın bir HAYATA..

Bazen geç kalırsın bir YAŞAMA..

Hikâye biter, kendine dönersin...

Kaldığın yer, kanadığın yerdir artık.

Yara bandı umuttur kanayan yaraya..

Hiç artık doğru kelimedir tüm yaşanmışlığa..

Bilirsin, bir ömre bedel anlar vardır, gelir geçer.

Bir de bir ömre bedel anılar vardır.

Sen gelip geçersin o geçmez...

Herkese yetersinde, bir kendine geç kalmışındır.. Geçmişe söylenecek en güzel nakarat, kendi yakana taktığın türküdür.. Umutsuzluk da bir umuttur..! Ama siz siz olun hayatta hep bir umudunuz olsun…